Has Group, 'RAM'larda dünya devi oldu

Güncelleme Tarihi:

Has Group, RAMlarda dünya devi oldu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 16, 2014 01:10

DÜNYANIN en büyük tekstil ve hazır giyim oyuncularından Türkiye, sektörün makinelerinin üretiminde de iddialı. Has Group, kumaş terbiye makinesi RAM’larda dünya devi olmayı başardı.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’de, “bu ülkede ne üretiliyor ki” diyenleri utandıracak çok sayıda sanayici var. Dünyanın en büyük tekstil üreticisi ve ihracatçıları arasında bulunan ülkemiz, bu sektörün ihtiyacı olan birçok yüksek teknoloji ürünü makinelerin üretimini de yapabiliyor. Çorlu’daki 20 bin metre kapalı alana sahip iki fabrikasında tekstil terbiye (finisaj) grubunda14 farklı makinenin ünetimini yapan Has Group, uzunluğu 60 metreyi bulan RAM makinelerinde dünyadaki en büyük üreticiler arasına girmeyi başardı. Geçen yıl yüzde 45’i ihracattan olmak üzere 72 milyon lira ciro yapan firma, bu yıl 90 milyon lira ciro bekliyor. En çok ihraç ettiği makine ise RAM sistemleri. Has Group Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Hasbay şöyle konuşuyor:

TALİMHANE TECRÜBESİ

Babamız Talimhane’de yedek parça ithalatı ve ticareti yapan bir girişimciydi. Ağırlıklı olarak da oto yedek parçaları ithal ederdi. Beni ve ağabeyim Ahmet Bey’i İtalyan Lisesi’ne sonra da İtalya’da üniversite okumaya gönderdi. Ağabeyim benden 3 yıl önce İtalya’ya

Has Group, RAMlarda dünya devi oldu
gitmişti. Sonra ben de gittim ve o dönemlerde bizim İtalya’da olduğumuzu bilen tekstilciler babamdan makine ithalatı konusunda yardım istemeye başladılar. Biz de önce onlara yardımcı olduk. Sonra da bir şirket kurup ikinci el tekstil makineleri ithalatına başladık. Bir İtalyan tekstil makinesi markasının ürünlerine de aracılık etmeye başlayınca bu firma bize Türkiye mümessilliği teklif etti. 1989’da bu firmanın temsilcisi olduk.

ŞARDON FİNİSAJ

Şardon finisaj makineler getirip satmaya başladık. Çok iyi satışlar yaptık ve sonunda Çorlu’da bir servis alanı kurduk. İlk üretim için de 1995’te İtalyanlarla yüzde 50’şer payla ortaklık kurduk. Üretimimiz 1996’da kumaşta ‘tıraş makinesi’ oldu. Tabii ki montaj ile başladık. Sonra makinenin parçalarını Türkiye’de üretmek istedik. Parçaları üretecek bir tesis yatırımına girdik. Ortağımızla, ilk etapta Türkiye pazarı için anlaşmamız vardı. 2000’li yılların başına kadar böyle devam ettik. Ancak, 2001’e geldiğimizde artık iç pazarda doyum olmuştu. Biz de İtalyan ortağımıza ‘artık bizim ihracatımıza izin vermelisiniz ya da bizden ürün alıp sizin dünyaya satmanız gerekiyor veya iç pazar için ürün gamını geliştirmek zorundayız’ dedik. Ancak onlar bu teklifimizden çekindiler.

İTALYAN ORTAĞA GÜLE GÜLE

Türkiye’de üretimi artırmak istemediler ve komplekse kapıldılar. Önce onlarla bir genişleme anlaşması yaptık. Çevre ülkelere ve Ortadoğu’ya kendi markanızla ihracat izni aldık. Onlar kendi markalarına çok güveniyorlardı. Biz ihracata başlayınca bizim markamıza yüksek talep gördük. 2002’den itibaren bize teknik desteği kestiler. Biz de ‘kendimiz devam ederiz’ dedik. Bütün üretimi, Ar-Ge’yi kendi bünyemize aldık. Ardından yeni makinelerin üretimine başladık. 2004 yılında yeni yatırım yaptık. Talaşlı imalat ve sac kaynak imalatımızı kendimiz kurmuştuk. Burada makine parçalarını üretmeye başladık. Bir süre sonra burayı piyasaya iş yapan bir tesis haline getirdik. Aselsan ve Roketsan ile savunma sanayiine de girdik. Sonra demir çelik sanayiine üretimler yapmaya başladık. Bu arada tekstil makineleri üretim grubunda da yabancı markalara üretime devam ettik. Ve 2007 yılında tekstil makineleri içinde çok önemli olan kumaşı fikseleyen kurutan makine grubu Ram’ları üretmeye başladık. Ram çok büyük bir makine; 60 metreyi buluyor ki bizim için önemli bir aşama oldu. Ram makinesi ile birlikte piyasada tanındık. 2011’de İtalyan ortağımız bizden tamamen ayrılmak istedi. 2012 Haziran ayında bütün hisseleri İtalyanlardan aldık ve bütün şirketleri Has Group adı altında topladık.

Haberin Devamı

Bangladeş’ten ABD’ye kadar

Haberin Devamı

HAS Group Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Hasbay şöyle devam ediyor: “Şu anda 390 çalışanımız, iki fabrikamız var. 2013’te 72 milyon TL ciro yaptık. Yüzde 45’i ihracattan geldi. 12 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ana pazarlarımız Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Endonezya ve son zamanlarda da Avrupa ve ABD. İtalya ve Portekiz de yeniden bazı tekstil yatırımlarına girdi. Onlara da sattık. En çok Ram tipi makineleri satıyoruz. İhracatımızın yüzde 60’ına ulaştı. Ayrıca sanfor denilen finisaj makineleri de çok satılıyor. En son iki müşterimiz ABD’den oldu ki bunlar ABD ordusu ve kurumlarına üretim yapıyor. ABD’ye son 2 yılda 6 tane makine sattık. Büyük bir Brezilya firmasında da 5 tane hattımız çalışıyor. İran iyi müşterimiz.”

Haberin Devamı

TÜBİTAK ve AB ile Ar-Ge

TAMER Hasbay halen 14 farklı kekstil makinesi üretimi yaptıklarını belirtiyor ve yeni makineler için de Ar-Ge projeleri yürüttüklerini anlatıyor. Hasbay, “TÜBİTAK ile yeni projeler geliştirdik. Tescilli 6 patentimiz var. Yeni makineler üzerinde de çalışıyoruz. AB fonu destekli iki tane projemiz oldu. İhracatımız bu yıl da çok iyi gidiyor. Ancak iç piyasada da bir yatırım canlanması oldu ve tekstilden çıkan bazı firmalar geri döndü. Sıfırdan yatırım pek olmuyor ama teknoloji yenileme yatırımları çok hızlanmış durumda” diyor. Tekstilin kuru apre denilen boyandıktan sonra ürünü kurutan, fikse eden, tuşe veren, tüylendiren, kesen, zımpara efekti veren bütün makinelerini ürettiklerini vurguluyor.

Haberin Devamı

sozdemir@hurriyet.com.tr

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!