Demirtaş’ı dinledim şunları söyledi...

Hem bir gazeteci hem de oyu cebinde bir vatandaş olarak iki daveti de severek kabul ettim.
Üçüncü aday olan Başbakan Erdoğan’ın cuma günkü toplantısı için bir davet gelmedi. Gelseydi elbette seve seve katılırdım ama neticede bir Ajda, bir Arda değilim...
Soru da soramayacağım için orada bulunmamayı bir kahır meselesine çevirmem zaten; her zaman olduğu gibi evden seyrederim; problem yok (Yazar burada ulaşamadığı ciğere mundar diyor, hı-hı, evet!).
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun toplantısına bugün katılacağım ve onunla ilgili düşüncelerimi pazar günü yazmak üzere saklayacağım.
Bugün sıra, dün Taksim’de bir otelin mütevazı bir salonunda dinlediğimiz, sorular sorup fikir beyan edebildiğimiz Demirtaş’ın toplantısında.

*

Demirtaş’ın tırnak içinde “özetleyeceğim” şu görüşleri, tespitleri benim de katıldığım ve oy pusulamı etkileyecek tarzdaydı:
“Toplumun mağdur kesimlerinin değişim istekleri AKP tarafından hor kullanıldı. Mağdur kitlelerin demokratik değişim talebi AKP dışındaki partilerin oy oranlarına yansımadı; AKP de bu talebi kullanarak elde ettiği güçle otoriterleşmenin kapısını açtı.”
“CHP’nin belirleyeceği aday ilkelerimizle, kriterlerimizle çelişmeyecek bir isim (mesela Rıza Türmen) olsaydı destekleyebilirdik; bunu Sayın Kılıçdaroğlu’na açıkça söyledik görüşmemizde. Ancak CHP çatıyı MHP ile belirleme yoluna gitti, ki bu tercih büyük bir kırılma anıdır.”
“Bizim de CHP’nin de kendimizi sorgulamamız, değiştirmemiz gereken noktalar vardı; ortak bir aday üzerinde anlaşabilir miyiz diye bakmak istedik. MHP ile ittifak toplumda oluşan kutuplaşmayı derinleştirmeye hizmet edecek bir tercihtir. Yüzde 50’nin karşısına geri kalan yüzde 50’yi bloklaştırarak çıkmak da kutuplaşmayı besler.”
“Yeni bir siyasetin, emekten yana, özgürlüklerden yana, radikal demokrasiden yana, mağdur edilmiş ve geri bırakılmış kitlelerden yana siyasetin zemini sadece Erdoğan karşıtlığı ile sınırlandırılamaz.”
“HDP olarak 2015 seçimlerine parti olarak girme cesaretini göstermeliyiz. Bağımsız adaylarla seçime gitmek yerine önümüzdeki genel seçimde bunu denemeliyiz.”

*

Selahattin Demirtaş “Seçmen niye size oy vermeli?” sorusuna “Bir kere ben bağlamadan başka bir şey çalmıyorum” esprisiyle cevap verdi.
Toplantı sonunda gazetecileri “Çankaya’ya bekliyorum, aman arayı açmayalım” diye uğurladı.
Samimi, saydam, yeni söz üretme heyecanı duyan genç bir adayla tanıştığım için kendi adıma mutluyum.
En azından toplantıdan kafamdaki soruların cevabını büyük ölçüde almış olarak ayrıldım.
Kime oy vereceğimi açıklamayı düşünmüyorum; zaten halk da
“Aman açıkla!” diye ağzımın içine bakmıyor!
Bunun yerine, üç adayı da dinlemiş, sindirmiş bir seçmen olarak, sandığa gitmeden önce “istediğim” ve “istemediğim” aday özelliklerini anlatmakla yetineceğim.
Merak eden olursa, bu seçim için tavrım bundan ibarettir.
İyi olan kazansın.