Kahvede oturamaz

Güncelleme Tarihi:

Kahvede oturamaz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2014 01:51

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a, “Çatacak bir şey bulamadı Ekmel Bey’e. Geçenlerde yine dilini tutamamış ‘Monşer’ demiş. O halkın arasına inen birisi, etrafında bir koruma ordusu olmayan birisi, temiz yürekli bir adam. Sen koruma ordusu olmadan gidip bir kahveye oturabiliyor musun?” dedi. CHP’nin dünkü grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

KORUMASIZ GİDEMEZ

Çatacak bir şey bulamadı Ekmel Bey’e. Geçenlerde yine dilini tutamamış ‘Monşer’ demiş. Ne diyecek merak ediyorum. Dese ki ‘Temiz bir adam değil’ kendisini tarif etmiş olacak. ‘Bilgisiz, cahil’ dese kendisini tarif etmiş olacak. ‘Bu iyi bir yönetici değildir’ dese adam 57 ülkeyi yönetmiş, sen bir ülkeyi bile yönetemedin, sadece soyup soğana çevirdin. O halkın arasına inen birisi, etrafında bir koruma ordusu olmayan birisi, temiz yürekli bir adam. Sen koruma ordusu olmadan gidip bir kahveye oturabiliyor musun? Gidip Hakkari’de, Diyarbakır’da bir kahvede oturabilir misin? Oturamazsın. Göreceksiniz, Ekmeleddin Bey gidecek, oturacak, her yurttaşı kucaklayacak.

BAYAR’LI YANIT

Sık kullandığım bir cümle var, ‘Yalancıdan başbakan olmaz’ diye. Vallahi billahi olmaz, yalancıdan cumhurbaşkanı adayı da olmaz. Yalan söylemek ayıptır. Bütün dinlerin ortak temeli ahlaksa, ahlakı güçlü kılan yalan söyleme güdüsünün sıfırlanmasıdır. Gene gitmiş dilini tutamamış. Hayatımda gördüğüm en büyük yalanlardan birisi. Şöyle söylüyor: ‘10 Kasım 1938, Gazi Mustafa Kemal hayata gözlerini yumdu.’ Bu doğru hepimiz biliyoruz. ‘1 yıl sonra askerler Meclis’i kuşattı. ‘Ya İsmet İnönü’yü seçersiniz ya da Meclis’i kapatırız’ dediler.’ İnsanda biraz vicdan, ahlak olur, yalanın bu kadarına pes! 11 Kasım 1938, Celal Bayar’ın başkanlığında CHP Grubu toplanıyor. Bayar’ın yaptığı konuşma, ‘Oylarınızı serbestçe vereceksiniz.’ TBMM Genel Kurulu’nda da oylama yapılıyor. 399 milletvekili oylamaya katılıyor, 348 oyla İnönü Cumhurbaşkanı seçiliyor. Asker var ama bando, mızıka çalan asker var.

DEDESİ DE YALAN

Haberin Devamı

Ben merak ediyorum, bu kadar yalan söyleyen, yalan söylerken yüzü kızarmayan bir adam nasıl o koltuğa oturacak? ‘Dedem Sarıkamış’ta şehit oldu’ demişti. Baktık, yalan. Dedenin üzerinden yalan mı söylenir? Hayatı yalan üzerine kurulu. Bütün bilgisi nereden geliyor biliyor musunuz? Etrafındaki dar bir grubun kendisine aktardığı dedikodulardan, tarihi dedikodu olarak görüyor. Bir ara ‘Dedem kümese saklanmıştı’ demişti, yazık günahtır. Kalkmış ‘Ben cumhurbaşkanlığına aday olacağım’ diyor.

VİLLALAR KİMİN

Haberin Devamı

Aday olmak için önce mal varlığının hesabını vereceksin. Gideceksin, aklanacaksın, alnındaki kiri yok edeceksin, çocuklarınla beraber, eşin dahil, mal varlığını millete açıklayacaksın. Mal varlığını vermiş. Evi yok, aramızda para toplayıp bir ev alalım bari. Ben merak ediyorum bir sürü yerde villaları vardı, Çatalca’daki villalar, Urla’daki villalar Kısıklı’daki villalar ve sıfırlandıktan sonra kalan 30 milyon Avro ile alınan Şehrizar Konutları’ndaki villalar, kimin üstüne bunlar?

ONURUMUZ TEOMAN

Rıza Zarrab bir telefon konuşmasında, ‘Rüşvet ver’ diyor. Onun söylediği şu: ‘Teoman’a neler yaptım, ne vaatler. Almıyor. Adam (Ben memuriyetimi yakmam) diyor.’ Teoman... Gözünü sevdiğim Teoman. Hepimizin onuru Teoman. Bu Teoman’a ne oldu? Sağlıklı işleyen bir demokraside Teoman ödüllendirilir. Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu bir hükümette Teoman sürülür. Gaziantep’e tayini çıkarıldı. Yani sürüldü. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum: Ramazan ayındayız. Elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Allah’ı düşündüğünüz gibi düşünün. Rüşvet yemeyen bir adamın sürüldüğü bir Türkiye’de, onu süren adam, cumhurbaşkanı adayı olursa, oy verecek misiniz? Eğer siz, ‘Bana Müslümanlık onların anladığı gibi öğretilmedi’ diyorsanız, rüşvet yemeyen bir memuru süren adamı siz sandıkta sürmek zorundasınız.”

O şiiri okuyarak sandığa

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı adayları belirlenmeden önce siyasal partilere ziyaretler gerçekleştirdim. Ziyaret ettiğim partilerden birisi Saadet Partisi’ydi. Olay döndü dolaştı, yolsuzluğa gelince bana Karacaoğlan’ın bir şiirini hatırlattı. Şiirin bir dörtlüğünde şöyle diyor Karacaoğlan ‘Bu dünyada ademoğluyum dersin, helali haramı durmayıp yersin, yeme el malını er geç verirsin, iğneden ipliğe sorulur bir gün’ iğneden ipliğe sorulur bir gün.’ Bu şiiri okuyan Sayın Kamalak’a da söylüyorum. ‘Kul hakkı yiyenden, bir gün sorulur’ diyor Karacaoğlan. O adamlardan birisi şimdi, cumhurbaşkanı adayı, sen de sandığa gideceksin. Senin partililerin de sandığa gidecek. Bu şiiri eminim içinden okuyacaktır ve sandığa öyle gidecektir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!