Film yapımcılarıyla salon sahiplerinin yeni kavgası

Film yapımcıları, her sinema salonu için film bobinleri hazırlayıp göndermek zorunda. Kopya sayısı dediğimiz de bu...

Haberin Devamı

Bir film 200 kopyayla vizyona çıkıyorsa, ayrı ayrı 200 salon için 200 film bobini demek bu...
Yapımcıları en çok zorlayan kalemlerden biri budur.
Çünkü her bir kopyanın maliyeti 1200 dolar civarında...
200 kopya girecek film için 240 bin dolar, yaklaşık 500 bin lira demek bu...
Tabii bu bobin işi eski teknoloji...
Artık pek çok sinema salonu dijitale geçti ve bu bobinlere ihtiyaç duymuyor.
Bilgisayar üzerinden hallediliyor her şey...
Bu dönüşümü gerçekleştirmek için salonların yatırım yapması gerekiyor.
Bu yatırımı özellikle büyük sinema salon zincirleri çoktan yaptı...
Ama sorun da burada başlıyor.
Bu teknolojinin parasını Türk yapım şirketlerinin üzerine yıkıyor sinema salonları.
Bir süredir VPF (Virtual Print Fee) adı altında salon başına 650 dolar alıyor sinema salonları...
Eski bobinli sistemde kopya sayısı fiyatı 1200 dolardı...
VPF teknolojisinde kopya sayısı 650 dolara düştü...
Fiyatın yarı yarıya inmesi, Türk sinema sektörü adına sevindirici ama ortada haksız bir durum var.
Sinema salonları yabancı filmlerden alamıyor bu VPF ücretini...
Çünkü Hollywood stüdyoları “Zaten bu teknolojiye geçmek zorundasınız. Geçmezseniz yaşayamazsınız. Bu yeni teknolojinin fiyatını da bize yansıtamazsınız, kendiniz ödeyin” diyor...
Ve Amerika’nın büyük film stüdyoları, bizim salonlara giren hiçbir Hollywood filmi için VPF ücreti ödemiyor.
Hollywood’a dişini geçiremeyen salon sahipleri de bu yükü Türk yapımcıların sırtına yüklüyor.
Türk film yapımcıları da haklı olarak isyan ediyor:
“Gişenin çoğunu Türk filmleri yapıyor ama 650 dolar VPF ücretini sadece biz ödüyoruz.
Hollywood filmleri de bu parayı ödese 2-3 yılda bitecek bu yatırım.
Ancak sadece Türk yapımcılar ödediği için 5 yıl boyunca bu VPF ücretini vermek zorundayız...”

Haberin Devamı


Kültür Bakanlığı
bu işe ne diyor?


Sinemalarda salon başına 650 dolar olan VPF ücretinin sadece Türk filmlerinden alınması, Hollywood filmlerinden alınmaması Türk sinemacıları ayağa kaldırmış durumda...
Türk sinemasına son yıllarda büyük destek sağlayan Kültür Bakanlığı bu konuyu gündemine almalı.
Sonuçta ortada haksız bir rekabet var...
Ve VPF ücretlerinin düşmesi de Türk sinemasına en büyük katkılardan biri olacak.
Sinema salonlarının dijital teknolojiye geçmesi, modern olması önemli...
Ancak bunun yükünün sadece Türk yapımcılar üzerine yüklenmesi haksızlık.

Haberin Devamı

Gururumuz (!) Cüneyt Çakır

Beşiktaşlılar Cüneyt Çakır’ı sevmez:
20 Şubat 2011’de İnönü’de 2-1 öndeyken Ferrari’ye kırmızı kart gösterdiği ve maçı Fenerbahçe 4-2 kazandığı için...
21 Aralık 2008’de iki penaltı ve Delgado’ya kırmızı kart gösterdiği maçta Beşiktaş, Galatasaray’a 4-2 yenildiği için...
20 Eylül 2010’da olaylı Beşiktaş-Fenerbahçe maçında gösterdiği kartlar ve vermediği söylenen penaltı sonrası maç 1-1 bittiği için...
Fenerbahçeliler Cüneyt Çakır’ı sevmez:
29 Kasım 2013’te Şükrü Saraçoğlu’nda 3-3 biten Beşiktaş maçında iki penaltı, bir gollerinin verilmediğini iddia ettikleri için... Yöneticilerin “maçı katletti” yorumları arşivde...
20 Eylül 2010: 1-1’lik Beşiktaş-Fenerbahçe maçından sonra Volkan Demirel: “Cüneyt Çakır’a Türkiye’nin en iyi hakemi diyorlar, bugünkü kararları iyi bir hakeme yakışmayacak kararlardı. Çok kötüydü...”
13 Ağustos 2012: Bakın ne yazmış Fenerbahçeli İbrahim Tatlıses, 89’uncu dakikada Fenerbahçe aleyhine penaltı veren Çakır için: “Helal olsun Cüneyt Çakır Bey. Kırmızı karttan sonra olmayan penaltıyla kendini akladın.”
Galatasaraylılar Cüneyt Çakır’ı sevmez:
Tek tek örnek vermeye gerek yok:
Daha 2,5 ay önce 20 Nisan 2014’te 4-0’lık Kasımpaşa yenilgisinden sonra Galatasaray Kulübü, Cüneyt Çakır’ı istenmeyen hakem ilan etti. “Galatasaray, antipatisini daha önce defalarca kanıtlamıştır. Bundan böyle maçlarımızda görev verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz” açıklamasını yaptı kulüp, daha ne olsun...
Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray dediğin Türkiye zaten...
Demek ki Türkiye, Cüneyt Çakır’ı sevmiyor...
Spor sayfalarına, kulüp yazarlarının yazılarına açıp bakın, neler söylemişler neler Cüneyt Çakır hakkında...
Ama o yıllardır Şampiyonlar Ligi’nde, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yarı finallerde, finallerde başarıyla düdük çalıyor.
Bu akşam da Dünya Kupası’nda 23.00’te Arjantin-Hollanda yarı finalini yönetecek.
Türkiye, sevmediği hakemiyle bakıyorum da günlerdir gurur duyuyor...
Merak etmeyin fazla unun sürmez, Süper Lig’in ilk haftasında gurur nefrete dönüşür!

Yazarın Tüm Yazıları