İhsanoğlu kimin bekçisi olacak?

ASKERİN her konuda racon kestiği günlerde...

Haberin Devamı

“Kör olası statüko” demenin bir anlamı vardı.


*


Bürokrasinin gözünün Genelkurmay’ın ışıklarına çevrildiği günlerde...
“Adın batsın statüko” demenin bir anlamı vardı.


*


YÖK’ün “zinde kuvvet” olduğu dönemlerde...
“Zulmünde boğul statüko” demenin bir anlamı vardı.


*


Yargının resmi ideoloji doğrultusunda parmak salladığı dönemlerde...
“İndir o parmağı statüko” demenin bir anlamı vardı.


*

Haberin Devamı


Ama devir değişti:
-“Asker” desen... Emrinde.
-“YÖK” desen... Emrinde.
-“Çankaya” desen... Bon 7 yıldır noter.
-“Polis” desen... Senin namına destan yazıyor.
-“Bürokrasi” desen... Sen daha ağzını açmadan gereğini yapacak denli çevik bir kuvvet.
-“Yargı” desen... Paralel marelel gerekçesiyle büyük ölçüde kontrolünde.
-“Medya” desen... 32 kanal tekmili birden seni veriyor.


*


Ve durum tam olarak böyle olduğu halde...
Çıkıp şöyle diyorsun.
“Ekmeleddin İhsanoğlu seçilirse statükonun bekçisi olacak.”


*


Artık “statüko” sensin.
Eğer Ekmel Bey gerçekten de iddia ettiğin gibi “statükonun bekçisi” olacaksa...
Senin bekçin olacak.
Kasmaya gerek yok yani.

Kuran iptal olacak mı?

YER: Trabzon.
Genç bir adam, camiden çıkan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun yanına yaklaşıyor.
Ve şunu soruyor:
“Siz cumhurbaşkanı seçilirseniz Kuran iptal olacak mı?”


*


Ben olsam...
“Oğlum bu ne biçim soru... Camiden çıktık, Budist tapınağından değil” diye cevap verirdim.
Ama Ekmel Bey ne de olsa monşer.
Gayet kibar bir cevap vermiş:
“Ben cumhurbaşkanı olursam sana Kuran’ı kıraat-i aşere ile okutturacağım.”


*

Haberin Devamı


Bu arada...
“Kuran iptal olacak mı?” sorusunu soran gencin “Kıraat-i aşere”nin anlamını bilmediğinden adım gibi emin olmam kaç puan?

İstanbul’da iftara en yakışan 10 mekân

1-MAHMUT USTA: Fatih Kıztaşı’nda köşebaşını tutmuş bu tarihi esnaf lokantası, lezzetli yemekleriyle iftarı bir şenliğe dönüştürür.


*


2-BORSA: Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun altındadır... Ferahlığı, beyaz örtülü masaları, özenli hizmeti ve yemeklerinin enfesliğiyle muhteşem bir yerdir.


*


3-HÜNKÂR: Fatih’ten Nişantaşı’na taşındı. Konforu arttı ama lezzeti değişmedi. İftarda dolu olan İstanbul restoranlarındandır.


*


4-ALİ BABA: Süleymaniye’nin en meşhur kuru fasulyecisidir... Kuru fasulyede en iyisidir... Süleymaniye Camisi’ne bakması ise cabası.


*

Haberin Devamı


5-ŞEREF BÜRYAN: Büryan kebabın ağa babasıdır... İftarda da kalabalığa rağmen lezzetinden ödün vermiyor...


*


6-RB ET LOKANTASI: Ramazan Bingöl kardeşimizin bir markaya dönüştürdüğü bu lokanta da iftarı tam bir şenliğe dönüştürür.


*


7-EVRİM KEBAP: Adının “evrim” olduğuna bakıp da “Darwinci olmasın” demeyin sakın. Fındıkzade’deki bu kebapçı, Darwinci değil ama kebapları lezzette hep bir evrim geçiriyor.


*


8-ASİTANE: Kariye’de sultanlara layık bir sofra... Osmanlı Sarayı’nın meyveden yaptığı et yemekleri, aslına uygun bir şekilde burada... Gitmişken Kariye Müzesi’ne de bir uğrayın derim.


*


9-ABDULKADİR: Bakırköy’ün nevi şahsına münhasır esnaf lokantası. Kastamonu mutfağından leziz örnekler sunuyor. Sahibi de pek bir esnaf...


*

Haberin Devamı


10-BAFRA PİDE: Kızıltoprak Hasan Amir Sokak’ta... Yer mütevazı ama Bafra’nın incecik pideleri konusunda hiç de mütevazı değil. İftarda muhteşem bir pide ziyafeti için gidilecek bir yer.


Logo

KOSKOCA Bakan Bey, Erdoğan’ın logosuna bakıp şöyle demiş:
“Bu logoda Arapça Muhammed yazıyor.”


*


İyi de Sayın koskoca Bakan...
Rakip aday çıkıp da...
Logosunda Arapça Allah’ı çağrıştıran bir figür kullanırsa...
Ne diyeceksin?


*


Peygamber Efendimizi kamyonete bindirmeye kalkışanlara bi’ kamyon laf edenlere sual ederim:
Peygamber Efendimizi Amerikan özentisi bir siyaset logosunda aramaya kalkışana bir çift lafınız yok mu?

Eskiden sadece Gazze için ağlardık


YİNE Gazze için ağlıyoruz.
Ama artık sadece Gazze için ağlamıyoruz.


*

Haberin Devamı


-Musul için ayrı ağlıyoruz, Kerkük için ayrı ağlıyoruz.
-Şiiler için ayrı ağlıyoruz, Sünniler için ayrı ağlıyoruz.
-IŞİD’in yıktığı türbeler için ayrı ağlıyoruz, camiler için ayrı ağlıyoruz.
-Suriye’de Esad’ın katlettiklerine ayrı ağlıyoruz, Esad karşıtlarının katlettiklerine ayrı ağlıyoruz.
-Katledilen Türkmenler için ayrı ağlıyoruz, Kürtler için ağrı ağlıyoruz.
-Mısır’da idam cezası
verilenler için ayrı ağlıyoruz, Libya’da boğaz boğaza gelenler için ayrı ağlıyoruz.
-Afganistan’ı, Pakistan’ı, Myanmar’ı falan saymıyorum bile.


*


Şu aziz mübarek günlerde...
Gözyaşlarımız kurudu vallahi.

Yazarın Tüm Yazıları