Egelilerin demokrasiye bağlılığına hayranım
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’yla Aydın’a giderken sohbet ettik. İhsanoğlu’nun babası Yozgatlı, anne tarafı da Aydınlı... O yüzden Ege’nin hoşgörü iklimini çok iyi biliyor. Zaten konuşmamız sırasında “demokrasi, uzlaşma, barış, konsensüs” kelimelerini çok sık kullandı.
Özellikle “İçeride huzur, dışarıda itibar” algısına çok dikkat ettiğini; kampanya sürecinde de ana temasını bunun üzerine kurguladığını söyledi.
Aydın dışında Ege’nin diğer kentlerine de fırsat bulursa gitmek istiyor. Örneğin ilk ziyaret 22 Temmuz’da İzmir’e olacak.
İzmir’de bir gece kalacak ve kentin bütün sivil toplum örgütlerine ziyaretler yapacak, ortak toplantılarda konuşma imkanı bulacak.
İhsanoğlu İzmir için şunları söylüyor.
“İzmir’in batılı, modern bakışının altında tarihsel bir geçmiş var. Özgürlüklerin kenti İzmir; Ege bölgesi de demokrasi kültürümüzün en önemli temel taşlarından... Egelilerin demokrasiye bağlılıkları da takdir edilecek cinstendir...”
İhsanoğlu; “Neden demokrasi vurgusunu bu kadar sık yapıyorsunuz?” sorumuzu; Ortadoğu’dan örnekler vererek açıkladı.
Bu ülkelerin hiçbirinde demokrasi geleneğinin olmadığını, halkın yönetimde söz sahibi olamadığını, sonuç olarak da siyasi istikrarın sağlanamadığını söylüyor.
Ve diyor ki...
“Türkiye’yi ayıran, ayrıştıran demokrasi kültürüdür. Zaman zaman sıkıntılarımız olsa da; Türkiye sandığa gitmeyi başarmaktadır. Ben kuvvetler ayrılığının korunmasına çok önem veriyorum. Bu anayasayı herşeyin üstüne koyuyor. Yasalar karşısında eşit olmak, eşit olduğunu hissetmek demokrasi için vazgeçilmezdir. Cumhurbaşkanı seçilirsem; ilk yapmak istediğim bu algıyı güçlendirmek olacaktır...”
Aydın yolunda Güneydoğu’yla ilgili çözüm sürecini de konuştuk.
Söz bir ara 12 Eylül döneminden söz açıldı. O dönemde anadilde konuşma yasağının getirilmesinin çok büyük hata olduğunu söyledi. Ve kendisinden bir örnek vererek, konuyu özetledi.
“Babamın görevi nedeniyle Mısır’da doğdum. Anadilde konuşamamanın en büyük sıkıntısı ben bilirim. Anadilinizi kullanamazsanız vatanınızda olduğunuzu hissedemezsiniz. Hükümetin hangi konuları tartıştığını, sözünü verdiğini bilmiyorum, ama barışın temini için en büyük desteği ben yapacağım...”
Hemen yanımızdaki; komşularımızdaki olaylarla ilgili uyarılarını çok önceden yaptığını, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın başında olduğu uzun yıllar sürecinde birçok temasta olduğunu ifade eden İhsanoğlu; “Cumhurbaşkanı olursam bu ilişkileri devreye sokacağım. 57 İslam ülkesinin daha iyi ilişkiler kurması için çalıştım. Bilgi birikimi bende, ne yaptığımı çok iyi biliyorum. Ama şunu söylemeliyim. Ne yaparsanız yapın komşularınızla birlikte yapmak zorundasınız. İçte barış, dışarıda itibar, derken bunu da söylüyorum. Tek başınıza bir şey yapamıyorsunuz...” diye konuşuyor.
Zaman kısa, sayılı günler var.
Ekmeleddin İhsanoğlu; miting yapmayacak.
Kent ziyaretlerine ağırlık verecek, televizyonlarda daha sık görünecek.
İhsanoğlu; halktan gördüğü ilgiden memnun...
“Halkın adayıyım” diyor.
Beş partinin desteğinin arkasında olmasına da çok önem veriyor.
“Bütün bunlar demokrasi adına bir kazançtır” diyor.
Aydın’da da İhsanoğlu’na ilgi hayli fazlaydı. Sıcağa rağmen kentin girişinde yüzlerce araba ve binlerce kişi bekliyordu.
Ekmeleddin İhsanoğlu; umutlu...
Sakin ve dingin bir üslubu var.
“Türkiye yeterince gergin ve insanlar kaygılı... Türkiye’de huzuru yeniden sağlamak istiyorum. Bunun için asıl adaylık önerisini kabul ettim” diye konuşuyor.
