Zengin çalınca adı yolsuzluk fakir bir ekmek çalsa hırsızlık

Haberin Devamı

İzmirli 7 ev kadınının bir hafta önce başlattığı “Görüş Günü Kadınları” grubu hızla büyüyor. Kiminin eşi, kiminin oğlu, kardeşi kader mahkumu olan kadınlar, ülke genelinde adlarını duyurmaya başladı.

İZMİRLİ yedi ev kadınının bir hafta önce başlattıkları “Görüş Günü Kadınları” grubu hızla büyüyor. Kiminin eşi kiminin oğlu, kardeşi kader mahkumu olan kadınlar, Türkiye çapına adlarını sosyal medya ve cezaevi önlerinde dağıttıkları el broşürleriyle duyurmaya başladı. 15 Temmuz’da İzmir’de düzenleyecekleri ve valilikten izin bile aldıkları “Genel Af” mitingini anlatan yedi kadın, “Ergenekon, Balyoz gibi davalarda hüküm giyen herkesi bıraktılar. Reza Zarrab’ı bıraktılar. Zengin çaldığında yolsuzluk fakir, kimsesiz bir ekmek çalınca adı hırsızlık oluyor. Cumhurbaşkanlığı öncesi babamızsa Başbakanımız, ustamız bizi de affetsin, bizi de görsün. Af konusunu balkon konuşmasına bırakmasın. Herkesi affediyorlar, evlat ayrımı yapmasın. Bu af ona yakışır. Biz bu yola baş koyduk. Gerekirse miting sonrası her cumartesi biz de oturma eylemi başlatacağız. Biz de kocalarımızı istiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Zengin çalınca adı yolsuzluk fakir bir ekmek çalsa hırsızlık

Pembe odadan çarşafla çıkmak

Kimi zaman gözyaşı döken kadınlar, asker eşleri gibi kendilerinin de ziyaretler sırasında çok çektiğini anlatarak, “Ahlak anlayışını sürekli vurguluyorlar, ama bu kanunları çıkaranlar bizi hiç düşünmüyor. Pembe odaya giren arkadaşların anlattıkları korkunç. Ellerinde çarşaf gardiyanların o bakışları altında odadan çıkarken, kadınlık gururları ayaklar altına alınıyor. Konuştuğumuz arkadaşlar, ‘O odaya girdikten sonra elimizde çarşafla çıkarken gardiyanlar bize tuhaf bakıyor, kendimizi kötü kadın gibi hissediyoruz’ diyor. Onlardan duyunca kimse pembe odaya eşiyle girmek istemiyor. Bunun gibi pek çok cezayı eşlerimizle birlikte biz de çekiyoruz. Neredeyse çırılçıplak soyulup görüşe girebiliyoruz. Ağır hastası, cenazesi olanlar izin alamıyor. Ama hep generallerin, askerlerin aileleri sanki bu sıkıntıları çekti gibi gösterildi. Bizim çektiklerimiz çok daha fazla” diye konuştu.

Haberin Devamı

Zengin çalınca adı yolsuzluk fakir bir ekmek çalsa hırsızlık

15 Temmuz’da miting var

Grubu bir hafta önce üç arkadaşıyla kurarak yola çıktıklarını bugün binlerce destekçi topladıklarını söyleyen Esra D. şöyle konuştu: “Önce üç kişi yola çıktık. Sonra 5-7 olduk. Şimdi Facebook’ta açtığımız üç grup, ‘Görüş Günü Kadınları’, ‘Genel Af Platformu’ ve ‘İzmir Af Mitingi’ takipçi sayımız binleri aştı. Türkiye’nin her yerindeki kader mahkumu yakınlarıyla sosyal medya sayesinde buluştuk. Destek büyüyor. Cezaevinde görüş günlerinde de destek topluyoruz. 15 Temmuz’da Konak’ta miting düzenleyeceğiz. Bunun için kendi imkanlarımızla el broşürü dağıttık. Keşke imkanımız olsa da diğer yargı mağdurları gibi gazetelere tam sayfa ilan verebilseydik. Paramız yok, ama sesimiz var. Mitinge destek verecek siyasetçiler de olacak. Ama beklediğimiz olmazsa her cumartesi Konak Meydanı’nda oturma eylemi başlatacağız. Bu yola baş koyduk sonuna kadar gideceğiz. Cezaevindeki eşlerimiz, kardeşlerimiz, oğullarımız da bize destek veriyor. Onların da tek beklentisi genel af. Bir babanın evde oluşu çelik kapıdan daha güvenlidir. Benim eşime 12 yıl sonra geldi cezası. Kızım 6 yaşında, oğlum 8 aylık. Çalıştığı işyerine patronunun getirip parçala dediği arabalar çalıntı çıkmış. Kader mahkumları avukat tutup kendini iyi savunamayan insanlar. Para cezası kalktı deniyor ama arkadaşımızın eşi 4 bin TL’yi ödeyemediği için cezaevinde. 16 yıl ceza aldı, çıktığında kızım 22, oğlum 19 yaşında olacak. Ben nasıl büyüteceğim onları? Başbakanımız bizi affedip Cumhurbaşkanı olsun. Herkese af var bize niye yok.”

Haberin Devamı

Zengin çalınca adı yolsuzluk fakir bir ekmek çalsa hırsızlık

DIŞARIDAKİLER DE MAĞDUR

FUNDA İŞİM: Kardeşim 10 aydır cezaevinde. Sattığı arabayı tekrar satın alırken başına geldi. Hırsızlıktan hüküm giydi. 2 sene 8 ay ceza aldı. Oğlu kalp ameliyatı oldu. Ama 20 gündür oğlunu göremedi. Çok büyük üzüntü yaşıyor.

HİLMİYE DEMİRLİ: İki senelik evliyiz. Eşim 6 aydır içeride. Daha 4 sene yatarı var. 1 yaşında oğlum şu an bir şey anlamıyor, ama diğer anneler gibi “Baban burada çalışıyor” demek istemiyorum. Bugün orada oynadıkları oyun, yarın gerçek olur diye korkuyorum. Oranın havasına alışsın istemiyorum.

MUKADDER EKMEKÇİ: Kardeşim 5 senedir yatıyor, 10 yılı daha var. 7 yaşındaki oğlu, sürekli “Babamı istiyorum. Niye yok” diye ağlıyor. Herkese af var bize niye yok? Durumumuz olmadığı için zenginler gibi iyi bir hukukçuyla kendimizi savunamadık. Bizi de artık görsünler.

Haberin Devamı

SONGÜL İŞİNGEN: Kardeşimin iş yerine gasp için gelmişler. Gasp etmeye çalışanları yaralamaktan, gasp için gelenler şikayetçi olmadıkları halde 12 yıl cezaya mahkum oldu. Başbakanımızdan tek isteğimiz var o da kader mahkumlarını affetsin.

BİNGÜN İŞİNGEN: Oğlumu istiyorum. Bütün mahkumların çıkmasını istiyorum. Emekli maaşımdan başka hiçbir gelirim yok. Onunla oğluma ve gelinime bakmak zorunda kaldım. Başbakanımızdan tek istediğimiz evlatlarımızı affetmesi.

ESRA S: Çalıştığı işyerinde patronu getirdiği arabaları ‘Parçala’ demiş. Parçaladığı 30 araba çalıntı çıktı. Cezası 12 yıl sonra geldi. Araçları tahrip olanlar da şikayetçi değil, ama biz ceza aldık. Daha 16 yılı var. İçerideki kadar dışarıdakiler de mağdur oluyor. Hepimiz burada hak etmediğimiz cezayı çekiyoruz.

Haberin Devamı

Fotoğraflar: İrem TELLİOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları