Türkiye’nin en zengini Cem Yılmaz mı?

Soruyu ben değil, LÖSEV Başkanı Dr. Üstün Ezer soruyor.

Haberin Devamı

Nisan ayının sonunda LÖSEV, Türkiye’nin ilk onkoloji hastanesini açmak için “Bir tuğla da sen koy” adıyla büyük bir yardım kampanyası başlatmıştı. Kampanyanın tanıtımı Cem Yılmaz’ın katıldığı bir toplantıyla yapılmış, ilk tuğlaları da gönüllü olarak Yılmaz koymuştu. 1 tuğlanın 10 lira olduğu kampanyada Cem Yılmaz 100 bin liraya denk düşen 10 bin tuğla bağışlamıştı. Kampanyanın başlangıcından bu yana iki ay geçti... Başlıkta yer alan soruyu da LÖSEV Başkanı Dr. Üstün Ezer önceki gün Twitter’dan bana sordu... “Türkiye’nin en zengini Cem Yılmaz mı? 10 bin tuğla koydu, yok mu başkası?” diye sitemlerini iletti... Ne yazık ki kampanyaya ilgi ve bağışlar istenen düzeyde değil. Oysa Ankara’da kurulacak bu merkez, Avrupa’nın ilk onkoloji kenti olacak...Dev bir inşaat, çok büyük bir yatırım. Bugüne kadar binlerce çocuğu hayata döndüren LÖSEV, bu merkez hayata geçtikten sonra çok daha fazla çocuk için umut ışığı olacak... Peki bizim ünlülerimiz nerede? Anlı şanlı işadamlarımız, büyük büyük holdinglerimiz nerede? Cem Yılmaz’dan başka taşın altına elini koyacak bir Allah’ın kulu çıkmaz mı? Yaz boyu dizi oyuncularının transferlerini, aldıkları haftalık ücretleri, dizi yapımcılarının rekor sözleşmelerini, vergi listelerini zorlayan televizyoncuları okuduk. Helali hoş olsun... Gözümüz yok... Daha çok kazanın... Ama bu ülkenin çocukları için de bir şeyler yapın... Cem Yılmaz gibi 100 bin liralarına kıymalarına gerek yok, 5’er 10’ar bin lira verseler bugünün oyuncularından, şarkıcılarından, yapımcılarından hangisine dokunur? Sadece sanatçılar, ünlüler değil ne yazık ki toplum olarak aynıyız. İlgisiz, duyarsızız... Ancak başımıza gelince anlarız...

Haberin Devamı

İspanyol futbolcu kadar olamadınız

Sadece LÖSEV’in “Bir tuğla da sen koy” kampanyası değil, unuttuğumuz konulardan biri de Soma... Madenci köyünde karşılaştığım ve “Biz sizi değil ama siz bizi unutursunuz” diyen çocuğun dediği doğru çıktı... 301 madenci öldü... Unuttuk gittik Soma’yı... Geçenlerde Kelebek’te futbolcuların arabalarının yan yana konmuş fotoğrafları vardı. Hepsinin tercihi milyonlarca liralık Ferrari’ler... Ucuz popülistlik yapmak istemem. “Ferrari’ye biniyorlar Soma’ya ne yaptılar” edebiyatı değil yaptığım... Ama hepimizin yaşadığı ülkeye karşı bir sorumluluğu var. Futbolcusunun da, işadamının da, parası olanın da olmayanın da... Bakın futbolcular arasında ülkesine karşı sorumluluğunu unutmayan biri var ama; Arda Turan... Daha önce La Liga Şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi primlerini Soma’ya bağışlamıştı Arda. Şimdi de okul yaptırmak için harekete geçti. Planladığı ilköğretim ve lise binaları için takım arkadaşlarından da yardım toplayacak. Takım arkadaşı Filipe Luis’in 250 bin euro’luk yardımda bulunacağı söyleniyor. Demeye çalıştığım tam da bu işte... Filipe Luis ta İspanya’dan Soma’ya duyarsız kalmıyor, bizim futbolcuların umru değil... Yoksa en pahalı Ferrari’ye binmişler, 10 tane Louis Vuitton çantaları varmış bana ne... Onların olmasına değil, duyarlılığın olmamasına benim itirazım.

Haberin Devamı

Herkesin kendi tercihi

Başbakan Erdoğan’ın dövmeleri yüzünden eleştirdiği ve dövmelerini silmesini istediği Galatasaraylı 18 yaşındaki futbolcu Berk Yıldız ne yanıt verdi: “Dövmelerimi sildirmeyi düşünmüyorum. Herkesin kendi tercihi ve ben böyle mutluyum.” İşin özeti bu aslında... Herkesin kendi tercihlerine ve hayatına saygı duysak, ortada sorun kalmayacak.

Sıkıntı bitti

Neyse ki TRT spikerleri Dünya Kupası maçlarında “Ömer Abi... Ömer Abi...” demeyi bıraktılar. Spikerlerin yorumcu Ömer Üründül’e yayın sırasında böyle kahve muhabbetiyle seslenmesini geçen hafta eleştirmiştim. Çeyrek final maçlarında baktım da, “Sayın Üründül” demeye başladılar. Bir bahtiyarım, bir bahtiyarım ki sormayın...

Haberin Devamı

Ata’nın konseri

Ata Demirer’in “Alaturka” albümünü çok sevdiğimi yazmıştım. Bu yaz mutlaka bunu bir Açıkhava konseriyle taçlandırması gerektiğini söylemiştim... İyi haber geldi... Ata Demirer ilk “Alaturka” konserini 26 Eylül’de Cemil Topuzlu’da verecekmiş. Müzisyen olarak ilk sahneye çıkışı olacak bu... Sanıyorum Ajda Pekkan-Muazzez Abacı’yla birlikte bu yılın en ilgi çeken konseri de bu olacak.


30 yaş altı yazarların kişisel gelişim kitapları

Ben itibar etmem ama kişisel gelişim kitaplarının çok sattığını kabul ediyorum. Tamam, çok ilgi görüyor. Bu yüzden de peşi sıra kişisel gelişim kitapları çıkıyor vitrine... Bakıyorum da yazarlarının hepsi genç... 30 yaş altı ya da 30 yaş civarı yazarlar. Bu yaşta hayatı çözmüşler, kitap yazacak kadar donanımlı olmuşlar da millete akıl fikir veriyorlar... Vallahi şaşıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları