Son zamanlarda internetin tiyatro üzerindeki etkisi yoğunlukla görülmeye başladı. Facebook ve Twitter başta olmak üzere çeşitli sosyal medya araçlarını kullanıyor, oyunlarımızı duyurmaya çalışıyoruz. Özellikle alternatif kumpanyalar neredeyse bütün tanıtımlarını sosyal medya üzerinden gerçekleştiriyor. Gazete reklamları, afişler filan tarihe karışır oldu. Sosyal medya tanıtımları sayesinde seyirciyi doğrudan hedefleyen çalışmalar yapmak mümkün. Bu doğrudan pazarlama, bir tür kültür kulübüne de dönüşüyor. Benzer oyunlardan zevk alan insanlar birbirlerini Facebook ve Twitter üzerinden buluyor, oyunları yorumluyor, değerlendiriyorlar. Dolayısıyla seyirci, oyunlara yepyeni bir düzlemde katılımcı olmaya başlıyor. Bu kuşkusuz önemli bir değişim.
İnternet tiyatroya sadece pazarlamada girmiyor. İçerik olarak da çağı yakalayan bir sürü gelişme var. New Paradise diye bir kumpanya var. ‘Fatebook’ (kader kitabı/defteri) diye bir iş yaptılar birkaç yıl önce. Yer yerinden oynadı. Sanal dünyayla tiyatro dünyasının muhteşem bir kesişimini gerçekleştirdiler. Oyuncular, kurdukları karakterleri sahte adlarla Facebook ve Twitter’a taşıdı. Youtube’da videolar yayınladılar. Bunlar kurmaca kişilerdi. Bir süre sonra bu kurmaca karakterler gerçek arkadaşlar edindiler. Sonra bu karakterler bir partide buluştular ve gerçek arkadaşlarını da davet ettiler. Parti bir depodaydı ve tabii ki asıl performans orada başlıyordu. Seyirciler, sanal karakterlerin hayatlarını ve bu hayatları kesen hikâyeleri izleme fırsatı buldular. Sanal dünyayı gösteren labirentler
film halinde de sunuluyordu. Fatebook on binlerce katılımcıya ulaşmış bir proje. Gerçek, katışıksız bir tiyatro deneyimi. Fatebook gibi örnekler her geçen gün artıyor. Fırsat buldukça paylaşmayı sürdüreceğim.