Haftanın kitapları

Güncelleme Tarihi:

Haftanın kitapları
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2014 11:18

Haberin Devamı

Sonun Geldi Sevgilim
Tuna Kiremitçi
APRIL Yayınları
Roman

‘Sonun Geldi Sevgilim’ ile ilgili konuşurken, eğri oturup doğru söylemekte fayda var. Daha önceki kitaplarından farklı bir şey anlatmıyor Tuna Kiremitçi. Kendini çok sevdiren bir kadının gidip, kendini daha çok sevdirecek bir kadının geldiği bir roman bu. Ama bu kez alıştığımız aşk hikâyesini alışmadığımız bir dille aktarıyor olmasında yatıyor her şey... Hayatı boyunca caz müzisyeni olmak isteyip reklamcılıkta karar kılmış, ortamlarda insanları kıskandıracak bir kadınla evlenmiş, tam tutturduğuna kanaat getirdiği anda tuttuğu dal elinde kalmış, mağlup bir adam var karşımızda. Evlendiği güzel kadın bir süre sonra ‘medyatik’ bir figür olmuş ve ülkenin en sevdiği ekran yüzü halini almıştır. Her şey burada sarpa sarıyor zaten, bu kendi halindeki zavallı erkek, boşandığı ‘medyatik’ eşi tarafından canlı yayında kendisini aldatmakla itham edilir! Hevesli okur, romandan otobiyografik unsurlar çıkaracaktır ancak büyük bir buluş olmaz. Memlekette daha önemli başka hadise olmuyormuş gibi, bakkalından polisine, çaycısından hostesine herkes adamın ahlaksızlığına takmıştır kafayı! Bu eski ilişki ile hesaplaşıp, iyice saçmalayan dünyadan kaçan kahramanımız eskinin varoşu, yeninin banliyösü bir semtte yeni bir aşk ve daha çılgın bir maceraya düşecektir. Yani yine bir aşk hikâyesi, hatta iki aşk hikâyesi okuyoruz. Tuna Kiremitçi’nin yer yer mizahi dili, bakalım nereye varacak bu işin sonu dedirten şakaları ve ritmik anlatımıyla bakalım bundan sonra neyi, nasıl yazacak dedirten bir roman.

Haberin Devamı


Nagazaki
Eric Faye
Çev.: Nilda Taşköprü
Sel Yayıncılık
Roman

Nagazaki sınırındaki bir kenar mahallede, müstakil evde oturan 56 yaşında bir adam. Yalnız bir adam. Evini en son ziyaret edenler, kız kardeşi ve kocası olmuş, hem de bir yıl önce! Bay Shimura, fazlasıyla rutin yalnızlığı içinde hemen anlaşılacak birtakım tuhaflıklar görmeye başlar. Buzdolabındaki üç kap yoğurttan biri eksildiği gün fark etmiştir aslında bunu, ama meyve suyunun durup dururken takriben bir bardak azaldığını anladığında bir şeylerin ters gittiğinden emindir. Ya gizemli bir ziyaretçisi vardır, ya eve bir hayalet dadanmıştır! Belki de her şey bir sanrıdan ibarettir, kim bilir. Bay Shimura, teknolojinin yardımıyla evine dadanan ziyaretçiyi yakalasa da, asıl huzursuzluk bundan sonra başlayacaktır. Yalnız yaşadığını sandığı günler aslında yalnız olmadığının ürpertisi, gerçekten yalnız kaldığı günlerde uykusundan edecektir... Nagazaki, bir yalnızın, başka yalnızı kendi yalnızlığına çektiği olağanüstü bir anlatı!

Haberin Devamı


Yakarız Bu Gezegeni!
Sema Tuğçe Dikici
Tortuga Yayınları
İnceleme

Brezilya’daki Dünya Kupası tüm coşkusuyla devam ediyor(!) Ancak Brezilya’ya daha yakından baktığımızda stadyumların dibinde protestoları, polis müdahalelerini görüyoruz! Bütün gün futbolla yatıp kalktığı söylenen halk futbolu protesto eder olmuş! Peki neden? Çünkü anormal bir ekonomik güce sahip durumda futbol ve kendi sömürüsünü yaratmış halde. Üstelik işin siyasi boyutları da atbaşı ilerliyor, tüm dünyada. Sema Tuğça Dikici, ‘Yakarız Bu Gezegeni!’ adlı incelemesinde futbol, siyaset ve tribünlere odaklanıyor. Dünyadan Türkiye’ye bir perspektifle meselenin can alıcı noktalarını irdeliyor.

Haberin Devamı


Beyin Nasıl Okur?
Stanislas Dehaene
Çev.: Ozan Karakaş
Alfa Yayınları
Bilim / İnceleme

Çok önemli bir dikkatle konuya giriyor Stanislas Deheane. Okuma eylemi o kadar kanıksanmıştır ki bunun ne kadar müthiş bir beceri olduğunu unuturuz, diyor. Haklı da. Beyaz bir kâğıt üzerine yazılmış, binlerce yıl öncesinden kalma birtakım işaretleri nasıl okuyor, anlıyor, ne anlama geldiğini biliyor, çoğu zaman anlatılanı hissedebiliyoruz? Fransız nörobilimci Stanislas Deheane, bu soruları sorarak, yıllara yayılan çalışmaların sonucunda beynin bunu nasıl başardığını anlatıyor. Hem de bir bilim kitabından çok, bir roman gibi...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!