Muhalefet açısından da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

BİR haftalık Ankara turunun son yazısı muhalif kulislerden...

Haberin Devamı

Ama önce, Ankara’nın üzerine renkli bir duvar yazısı gibi yerleşen şu sözü yazmalıyım:
“28 Ağustos’tan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!”
Bu söz genellikle AK Parti kulislerinden yükseliyordu.
Çünkü Başbakan Erdoğan, bu seçimleri bir ‘milat’ olarak açıklamıştı.
Yeni Türkiye’ye geçişin miladı.
Bir anlamda halkın seçtiği siyasi bir cumhurbaşkanının yönetim modeli için söylenmişti bu söz.
Peki, yalnızca iktidar için mi geçerli?...
Ankara’da yaptığım sohbetler gösteriyor ki...
28 Ağustos yalnızca iktidar için değil, muhalefet için de bir milattır.
Yani muhalefet açısından da “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”.
Nasıl mı?
Sırasıyla gidelim.

MHP AÇISINDAN

Ekmeleddin İhsanoğlu MHP içinde çok büyük bir rahatsızlık yaratmış gibi görünmüyor.
Çünkü zihniyet olarak çok uzak değil. Hatta geçmişinden gelen bağlar var.
Tabii MHP içinde “Aramızdan birisi olamaz mıydı?” diyenleri de duyar gibi oluyorsunuz.
Ancak şimdilik fısıltı halinde.
Eğer beklenen olmazsa ve hele bir de oylarda düşme olursa, MHP içinde ciddi sancılar olacağını fısıldıyorlar.
Bahçeli ise bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, ‘parti çıkarları’nın üzerinde, bir rejim ve memleket meselesi olarak görüyor.
Bu nedenle geniş bir uzlaşma için ‘çatı aday’a yöneldiğini duyuyorum.

HDP AÇISINDAN

Selahattin Demirtaş şimdiden olumlu puanları topluyor.
Üslubu, inandırıcı yapısı ve yarattığı pozitif algı nedeniyle etkili oluyor.
BDP’nin bir Türkiye partisi olma hedefiyle HDP’ye dönüşmesini Türkiye demokrasisi açısından çok değerli bulduğumu yazmıştım.
Geçmişindeki ‘devletçi/ulusalcı tarihe’ takıldığı için giderek daralan CHP’ye karşı...
Etnik siyasetten uzaklaşıp halklara çözüm umudu olma imajı verdiği için Demirtaş etkili oluyor.
CHP içinde HDP’ye bir miktar oy kayması bile bekleniyor.
Ve en önemlisi...
Dağdan inip siyaset yapmanın bir ötesine giderek, Cumhurbaşkanlığı’na aday olunması, hatta cumhurbaşkanı seçimlerinde oylarıyla belirleyici olunması barış süreci ve demokrasi açısından ayrı bir değer taşıyor.
Bunu alkışlıyorum.
HDP yüzde 10’u hedefliyor.
Ama içlerindeki soru şu:
m İkinci turda ne yapacaklar?
Elbette çözüm sürecine en çok destek vereni destekleyecekler. Bu şekilde seçmenlerini serbest bırakacaklar.

CHP İÇİN

Muhalif kulislerdeki en büyük dalgalanma CHP içinde.
Şu anda bir ses çıkmıyor.
Ama bu sanılmasın ki her şey kabullenilmiş durumda.
CHP kendi içinden bir aday çıkartamamanın iç tartışmasını yaşıyor.
Yalnızca aday meselesi de değil, bir yönetim sorunu konuşuluyor.
Şu anda beyinler ve kalpler çalışıyor, ağızlar susuyor.
O tartışmaların sese dönüşmesi 28 Ağustos’tan sonradır.
Derinlerdeki eleştiri ve beklenti ise şudur:
“CHP derin bir yönetim sarsıntısı yaşamaktadır.
28 Ağustos’tan sonra, o büyük tarihi mirası taşımanın sorumluluğunu bilen, onu hisseden, ama onun tutsağı olmadan geleceği kurabilecek bir CHP arayışı başlar...”
Evet, şu 1 haftalık Ankara turunda gördüm ki...
28 Ağustos’tan sonra hem iktidar hem de muhalefet açısından hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...
Ne olursa olsun, ne değişirse değişsin, yeter ki demokratik Türkiye kazansın.

Yazarın Tüm Yazıları