Arkadaş yeni kırmızı çizgin neresi

TÜRKİYE adına kükreyen o ses ne demişti:

Haberin Devamı

“İki aya kalmaz Şam’da Emevi Camisi’nde cuma namazı kılarız...”
Esad hâlâ koltuğunda oturuyor. Daha uzun yıllar oturacak gibi...

***

Türkiye adına kükreyen o ses ne demişti:
“Kerkük bizim kırmızı çizgimizdir...”
Dün Barzani, Atatürk’ün İzmir’e girişi gibi Kerkük’e girdi...

***

Ne demişti Türkiye adına kükreyen o ses:
“Biz bölgenin abisiyiz, mahalle bizden sorulur...”
Adam Libya’da üç mahalleye el koydu ve postayı attı...
Vatandaşımızı çekip canını zor kurtardık.

***

Ne demişti Türkiye adına kükreyen o ses:
“Biz buraların bekçisiyiz...”
Adamlar konsolosumuzu, iki yaşındaki çocukları aldı götürdü...
Hâlâ ses yok...
Neydi bunun adı?
“Proaktif diplomasi” değil mi...
Cumhuriyet’in yürüttüğü diplomasi, pısırıktı, korkaktı, ürkekti...
Şimdi bir vatandaş olarak, o her şeyi bilen, o diplomasinin derinliğini, Okyanus’un Abisi kadar tanıyan Dışişleri Bakanımıza soruyorum:
Arkadaş, göğsüne vura vura, “Ben bu Ortadoğu mahallesinin abisiyim, kabadayısıyım” diyordun.
Söyle öyleyse, yeni kırmızı çizgin neresidir...
Diyarbakır mı?
Mardin mi?
Van mı?
Söyle de daha neleri kaybedeceğimizi şimdiden bilip, kendimizi alıştıralım.

Haberin Devamı


Boş kâğıtlar, dolu kâğıtlar

İBRETLE izliyorum...
Farkı görüyorum.
Hangisi iyi, hangisi kötü
karar veremiyorum.
Şu tabloya bakın.

***

CHP ve MHP bir isim üzerinde anlaşmış.
Türkiye siyaset tarihinde az görülür bir konsensüs oluşmuş.
MHP’de hiç ses yok.
CHP kanadı ise darmaduman.
Ortak aday gösterilecek ama bazıları imza atmıyor...

***

Öte yanda AKP kanadına bakıyorum. Boş kâğıda imza atıyorlar.
Yani “Kâğıda kimin ismini yazarsanız yazın, kabulümüzdür” diyorlar..
Ne demek bu.
Oraya ayakkabı kutusundan bir aday çıksa bile evet diyecekler.

***

CHP’nin adayı ise belli...
Mazisi temiz.
Arkasında ne ayak kokusu var, ne içi ayakkabı dışında her şeyle dolu kutular...
Sicilinde sıfırlanacak bir şey desen hiç yok...
İyi okumuş, temiz bir Türkiye vatandaşı...
Ayıp yahu...
Nedir bu arkadan dolanmalar, belden aşağı vuruşlar, hırpalamalar, ayak diremeler...
Tamam CHP, AKP gibi biat partisi değil. Tamam bir CHP milletvekiline boş kâğıda imza attırıp, bunu parti disiplini ve dava beraberliği olarak kabul ettiremezsin.
Yine de elinizi vicdanınıza koyup düşünün...
Başka bir aday olsaydı da bu defa başkaları itiraz etmeyecek miydi...
Tamam onların fıtratında biat, sizinkinde itiraz var...
Ama itiraz, münafıklık çizgisini geçince, hem size, hem CHP’ye, hem de Türkiye’ye zararı olur.

Haberin Devamı


Beyler aklınızı başınıza alın, Türkiye’nin başı fena dertte

TAM iki yıl önce yazdım:
“Sınırımız Peşaver’e dönüşüyor...”
Dönüştü...
Altı ay önce yazdım:
“Arap dünyasında yeniden milliyetçilik akımları yükselecek ve bu akımların birleştirici taşı, Türk düşmanlığı olacak...”
Buyurun ilk işaret Libya’dan geldi...
Adamlar resmen Türkleri hedef gösterdi.
Yine yazdım:
“Suriye politikanızı mezhepçi saplantıdan kurtarın, yoksa başımıza fena dert açacaksınız...”
Açıldı...

***

CHP’li beyler, aklınızı başınıza alın.
Türkiye’nin başı fena halde dertte...
Türkiye’ye karşı bu düşmanlığın nedeni, Erdoğan üslubu ve Davutoğlu hayalleridir.
Batı dünyasında Erdoğan’a karşı tepki giderek büyüyor, Türkiye büyük bir hızla yalnızlaşıyor.

***

İçeride ise durum daha da kötü.
Ülkemiz resmen ikiye bölünmüş ve adı konmamış bir içsavaşı yaşıyor.
O dil, o belagat şehveti, haksızlıklar, yolsuzluklar halkın yarısını öfke küpüne çevirdi.

***

Türkiye’nin birleştirici bir dengeye ihtiyacı var.
İşte buyurun bir aday ortaya çıktı...
Üslubu Erdoğan’ınkinin tam tersi...
Tonunda nefret yok, barışçı ve birleştirici...
İslam dünyasında sevilen, sayılan bir isim...
Kavgacı ve bölücü değil, tam aksine barışçı ve birleştirici...
İyi bir Müslüman olarak Batı dünyasında da sayılan ve takdir edilen bir insan.

***

Böyle bir cumhurbaşkanımızın olması, hepimizin, bu kuşakların ve çocuklarımızın hayatını kurtarabilir...
Hiç olmazsa bütün dünyaya, “Türkiye Tayyip Erdoğan’dan ibaret bir ülke değildir” mesajı verilebilir.
Seçilir veya seçilemez...
Ama en azından Erdoğan’ın böldüğü, parçaladığı ruhlara da soluk verecek bir isim var önümüzde...

Yazarın Tüm Yazıları