Uçarak gel ‘Kokarca’m

GÜNEY Afrika merkezli Desert Wolf, savunma(!) sanayii için teknolojik ürünler geliştiren ve satan bir şirket.

Haberin Devamı

Şirket, ürünlerinin isimlerini hayvanlar âleminden seçiyor: Yabanarısı, tarantula, karadul, yarasa, akrep vb.
Son “oyuncaklarına” da esprili bir isim bulmuş şakacı şeyler: Kokarca.
Aman, gül gül öldük!
Peki nedir marifeti bu ‘Kokarca’nın, veya orijinal adıyla Skunk Riot Control Copter’ın?

*

Adı zaten vazifesini özetliyor. Toplumsal gözterilere, isyanlara vb müdahale etmeye yarıyor.
Kokarca –çok affedersiniz- poposundan püskürttüğü berbat kokuyla meşhur, etobur bir memelidir. Uçmaz.
Ama Desert Wolf’un ‘Kokarca’sı uçuyor.
Sadece uçmakla kalmıyor, 4 bin biber gazı veya paint ball kapsülü taşıyabiliyor, 4 namlusundan saniyede 80 biber gazı kapsülü de atabiliyor “belirlenen hedeflere...”
Marifeti biber gazı kapsülü atmakla da sınırlı değil “muhterem”in.
Bir kişi tarafından “kolayca” idare edilebilen Kokarca “körleştirici” lazer gösterisi yapabiliyor, kitleye “Dağılın lan!” deme ve eyçdi kalitesinde görüntü verme imkânı sunuyor.

*

Haberin Devamı

Gazeteler “Kokarca”ya hepimizin hemencecik anlayabileceğimiz tarzda, özelliklerine uygun başka bir isim de buldu: Uçan Toma!
Peki Türkiye’nin gündemine nasıl girdi bu “çok yeni” müdahale aracı?
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya sordu: “Siz bu Kokarca’dan sipariş ettiniz mi?”

*

Henüz cevap gelmedi ama Türkiye sipariş etmeyecek de kim edecek, di mi?
Kimin sipariş ettiğini biliyoruz aslında.
Şirket yetkilisi, daha birkaç gün önce tanıtılan ve tanesinin 27 bin 400 pound (yaklaşık 100 bin TL) olduğu öne sürülen Kokarca için bugüne kadar 25 sipariş aldıklarını açıkladı.
Bu 25 adetlik ilk siparişi veren de Güney Afrikalı bir madencilik şirketi.
Bir madencilik şirketinin Uçan Toma’ya niye ihtiyacı olabilir ki?
Onun cevabını da Desert Wolf’un web sayfasında Kokarca’yı “dünyaya hümanist bir katkı” havalarında sunduğu tanıtım yazısında buluyoruz.

*

Haberin Devamı

Şöyle bir cümleyle sona eriyor Kokarca’nın tanıtım yazısı: “Maksadımız bir Marikana’nın daha yaşanmasına engel olmaktır. Oradaydık ve bir daha asla yaşanmamalı...”
Marikana’da ne olmuştu?
2012’de Güney Afrika’da, Marikana’da düşük ücretlere ve kötü çalışma şartlarına karşı greve gitmişti maden işçileri.
Ve grev, 34 işçinin polis tarafından öldürüldüğü bir katliam ile bastırılmıştı.
Ne kadar duygulu bir çağrışım!

*

Şirket yetkilisi “Madencilik sektörü dışından ve başka ülkelerden de talep var ama isim açıklamam doğru olmaz” demiş.
Yapma be yetkili.
Üzme bizi.
Gözleri havada bekletme bu milleti.
Canım benim, güzelim, mis kokulum, Kokarca’m...
Uçarak gel, kurtar bizi; tanımadan seviyoruz seni!

Yazarın Tüm Yazıları