Zeytin ağacının acı günleri

Haberin Devamı

ULUSAL Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet diyor ki...
“Bu toprakların kadim, en uzun yaşayan ve yaşatan zeytin ağacının etrafında felaket rüzgarı esmeye başladı. Daha önceki yıllarda madenciler tarafından defalarca değiştirilmek istenen ‘Zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerin aşılattırılması hakkında kanun’, bu kez Enerji Piyasasının Düzenlenmesi Torba Kanunu içine monte edilerek her türlü talana açık hale getirilmek istenmektedir. Yasa değişikliği ile öncelikle ‘Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu’ oluşturuluyor. Bu Kurul, her ilde valinin başkanlığında toplanıyor. Kurul, yatırım talepleriyle ilgili kararlarını bir aylık süre içerisinde vermek zorunda. Kurulun uygun görmesi şartıyla...
* Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları...
* İlgili bakanlıkça kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri...
* Elektrik üretimine yönelik yatırımlar...
* Petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri...
* Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar...
* Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı...
* Kamu yararı gözetilerek yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılabilecek.
Yani yasa değişikliği ile zeytinlikler korur gibi yapılarak talana açık hale getirilmektedir.”
Ümmühan Tibet, hayatını zeytine adamış ve çok önemli bir kurumda Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nde yıllarını vermiş biri...
Gerçekten inanılır gibi değil.
Bir yandan koruyalım diyoruz, bir yandan talana açık hale getiriyoruz.
“Efendim, işte Kurul var. Valiler işin başında, sonrasında da bakınlıkların onayı olacak” diyenler olabilir.
İzmir’de İl Özel İdare mallarının paylaşımında o kurulun neler yaptığını gördük.
Kurul var; kendilerinden ses yok...
Bu yasa da yeniden gözden geçirilmeli, acilen yeniden ele alınmalı.

Haberin Devamı


BUZ EVİNE DÖNDÜ

TAM üç sene önce yazmıştım, Buz’un kaybolduğunu...
Hürriyet EGE’nin yazarı Selim Türsen, her sabah olduğu gibi Sibirya kurdu köpekleri Buz’u ve evin diğer dostu Sophie’yi alıp Urla Kekliktepe’de yürüyüşe çıkmıştı.
Bir saatten fazla yürümüşler, Buz ve Sophie oynamışlar. Buz yine büyük bir daire atıp yanlarına gelmişti.
Buz, Urla Kekliktepe’yi iyi tanıyordu, bazen kendine buyruk davranır, ama en fazla 15 dakika sonra yine evine dönerdi.
Üç sene önce yine haziran ayının başındaki o turu biraz uzun sürmüştü.
Selim Türsen ve Nilgün Türsen deliye dönmüştü.
Günlerce aradılar, sadece onlar mı, Türsen’leri tanıyanlar, Buz’u sevenler, Kekliktepe sakinleri...
Buz yoktu.
Kaybolduğunu hiç düşünmediler, çünkü bölgeyi çok iyi biliyordu.
Kaçmazdı, arkadaşı Sophie onu bekliyordu, Zeytin Evler’de mutluydu.
Geriye tek bir şey kalıyordu, kaçırılmıştı.
Selim Türsen’in Buz’u ne kadar çok sevdiğini biliyordum.
Üç sene önce bir yazı yazdım, “Buz evine dön” diye...
Gördüğünü söyleyenler oldu, “Bu sizinki mi...” diye arayanlar.
Buz’u Selim Türsen, bir barınakta görmüştü, ilk sahibi onu terk edip gitmişti.
Onun hüzünlü yüzünü görünce yanına almaya karar vermişti, onun kaybolmasına o kadar üzüldü ki, yakından biliyorum.
Evin köpeği bir evin ferdi gibidir.
Alıştınız mı, bırakamazsınız, onsuz yapamazsınız.
Gerçi Sophie vardı, ama Buz’un yeri de ayrıydı onlar için...
Ve bu anlattığım olaydan neredeyse üç yıl sonra Selim Türsen aradı.
“Onu buldum” dedi.
Ve anlatmaya başladı.

Haberin Devamı

Zeytin ağacının acı günleri

“Urla İskele’de yeğenim Tutku bir kafede otururken yanında bir kaç sokak köpeğiyle birlikte Buz’un geçtiğini görmüş. Hemen dışarı fırlayıp arkasından ‘Buz’ diye seslenince bizimki geri dönüp koşa, koşa yanına gelmiş. Haber verdiklerinde yanlarına gittiğimde beni görünce hemen tanıdı. Yere yatıp eskisi gibi oynamak istedi. Tüyleri beyazlamış ve çok zayıflamıştı. Veterinere götürdüm. Eski kayıtlarına göre 9 kilo vermiş. Yıkayıp tüylerinin durumuna baktıklarında ‘2.5 yıldır sokakta duran köpek görüntüsü yok, en fazla 6 aydır sokaklarda dolaşmaya başlamış’ tahminini yaptılar. Büyük bir ihtimalle bir yerlerde bağlı tutuldu. Özellikle zincir gibi metalik seslerden çok rahatsız olduğunu fark ettim. Kim bilir geçen 2.5 yılda başından neler geçti. Eve geldiğinde bahçenin her köşesini dolaşıp hemen hatırladı. Sitenin diğer köpeklerine geri geldim mesajını vererek yavaş, yavaş eski hayatına dönmeye başladı.”
Buz evine döndü.
Evin de neşesi yerine geldi.

Yazarın Tüm Yazıları