18 soruda aşka dair her şey

Güncelleme Tarihi:

18 soruda aşka dair her şey
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2014 01:27

Kürşat Başar yakın tarihin kritik bir dönemini fon alan yeni aşk romanı ‘Yaz’ için 11 yıl bekledi. Başar’la buluştuk, aşka dair her şeyi konuştuk.

Haberin Devamı

Romanlarınızda aşkı edebi ve dolaylı bir dille anlatıyorsunuz. Hadi o ağdalı lafları bir kenara atalım. Bana en basit haliyle aşkı tanımlayın.

- Aşk; beyin, kalp ve cinsel organ arasındaki üçgenin yarattığı bir duygudur. Büyük bir yoğunlaşma, gözün tek bir şeye yönelip onu yüceltmesi...

Ferzan Özpetek bir röportajında “Aşktan daha önemli bir şey yoktur hayatta!” demiş. Sizin gibi romanlarında aşkı anlatan bir adam için de aşk hayatta birincil mesele mi?

- Bunu söylemek zor! Çok büyük sıkıntılar yaşayan, savaşların içinde çile çeken insanlar var. Ama aşk tıpkı bir romanı beyaz, bomboş bir sayfaya yazmak gibi. Her insanı sanatçı kılan bir duygu. Denetlenemeyen ve mantıkla izah edilemeyen. Bu da tabii çok özel bir şey.

İlhan Şeşen’in bir lafı var: “En güzel aşk gizli aşktır”... Romanınızda da yaşanan gizli bir aşk hikâyesi var. Aşkın saklı olanı mı makbul?

Haberin Devamı

18 soruda aşka dair her şey

Kitabımdaki gibi bir insan iki kişiyi sevebilir. Ama âşık olamaz. Aşk sadece bir kişiye karşı duyulabilir.

- Mutlu bir âşıksan mutlusundur o kadar. Oysa yasak ilişkide sürekli bir kuşku olur. Bütün duygular yükselir. Zaten düz bir çizgide giden ilişki aşk değildir. Düşün: Dalgaların üzerinde ne kadar mutluysan kıyıda o kadar mutsuz olursun. Onun gibi.

90’larda arka arkaya yazdığınız kitaplarla bize aşkı anlattınız. O günden bugüne aşk nasıl şekil değiştirdi?

- Dönemler değişiyor ama temel duyguda büyük bir değişim yok. 1960’lı yıllardaki filmlere bak, bir de şimdiki dizilere... Aşk aynı anlatılıyor. Ya da Anna Karenina veya Love Story... Aşkı anlatmaları aynı. Gerçekten değişen tek şey aşkı yaşama biçimi. İnsanlar tek bir kişiye eskisi kadar yoğunlaşamıyor. Hayatlarında bir sürü enstrüman, insan ve alternatif var. Mesela çocukken bize deri bir top alındığı zaman onunla çamurda oynasak, yıkayıp saklardık. Şimdi bir çocuğun 100 oyuncağı var 101’inciyi istiyor.

Sosyal medya, internet ve televizyon yeni neslin aşk anlayışına nasıl yön veriyor?

Haberin Devamı

- Yoğunlaşmayı kırıyor. Farklı şeylere bölünüyorsun. Bugün sinemaya gidiliyor, insanların ellerinde telefon ve tweet atıyorlar. Keyiften, estetik haz ve bütünlükten kopuyorsun. Bu aşk için de geçerli.

Devrimler, savaşlar ve darbeler... Bu büyük duyguların aşka etkisi nasıl?

- O tip özel durumlar bütün duyguları yükseltir. Zaten aşk ve ölüm; bütün duygulara tavan yaptırır.

Peki Gezi Parkı ruhunun yeni nesil aşklarına yansıması nasıldır?

- Orada birlikte bir şey yapma, bir şeylere karşı olma, isyan etmenin verdiği coşku, büyük bir heyecan ve duygu var. Aşk dediğimiz şey ne olursa olsun yüksek duygularla besleniyor. Bu yüzden etkisi vardır.

Ayşe Kulin “20-25 yıl evli kaldıktan sonra sevişemezsin” demişti. Aynı ten bir süre sonra sıkar mı?

Haberin Devamı

- Valla kimseyle 25 yılı deviremedim. Ama doğru söylüyordur.

O halde aşk da cinsellik gibi belli bir yaştan sonra durulma evresine girer mi?

- 20’li yaşlarında yapacağın bazı şeyleri yapamıyorsun tabii. Bu da olgunluk ve tecrübeyle ilgili.

YASAKSIZ ORTAMDA BÜYÜYENLER SAPIK OLMADI

18 soruda aşka dair her şey

Cinselliği yazmak çok zordur. Çünkü mekanik değil, tören gibi bir şey. Bu yüzden cinselliği yazarken her an çok sıradan-laşabilirsiniz. Bu da okuyucuyu rahatsız eder.

Eskiden cinsellik deneme yanılma yöntemiyle öğrenilirmiş. Artık internet var ve porno çağındayız. Bu, aşkı nasıl vurdu?

- İnsanlar, yasaklarla büyüyeceğine görerek büyüsün! Hangi konuda olursa olsun yasaklar büyük kompleksler ve sıkıntılar yaratır. Kızların bekâret meselesinden büyük sıkıntı çekmesi ya da erkeklerin cinselliği geç yaşlara kadar yaşayamamasından gelen sıkıntılar gibi... .

Haberin Devamı

Serbestlik ve özgürlüğün aşk üzerinde tehlikeleri yok mu?

- Tabii var. Ama bunların yasaklanmasındansa serbest olmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum. Yurtdışında belli ülkelerde her şeyi görerek yetişmiş arkadaşlarım var. Ahlaklarında bir arıza yok. Tam tersi bizim çok iyi yetiştiğini sandığımız arkadaşlarımızdan daha normaller. Eşlerine düşkünler ve sapık değiller. Demek bu, kişinin kendisiyle alakalı.

Cinsellik ve aşk aynı doğrultuda mı ilerler?

- Hayır. Tanımadığın birine de platonik aşk duyabilir ve dokunmadan aşk yaşayabilirsin. Ama birliktelik varsa cinsellik birinci derece önemlidir.

CASANOVA VE ABELARD ARASINDA OLMAK İSTERİM

18 soruda aşka dair her şey

Abelard ve Casanova

Haberin Devamı

Siz farklı ülkelerde gözyaşları içinde sevgililer bırakan Casanova mı yoksa tek bir büyük aşk yaşayan Abelard mısınız?

- Benim yaşadığım kuşakta Abelard olmak mümkün değildi. Ayrıca ikisi de mutsuz adam tipleri. Casanova aradığını bulamıyor. Diğeri hayatı boyunca saplantı yapıyor. İkisinin arasında olmayı tercih ederim.

Kitapta karakter “Büyük unutulmaz aşkların en önemli özelliği yazılmış olmaları” diyor. Siz en unutulmaz aşkınızı yazdınız mı?

- Yazarlık biraz şizofrenik bir şey. Sonuçta karakterlerin içine kendinden bir şeyler koyuyorsun. Aslında bütün kitaplarımda yazdığım aşk hikâyeleri benden parçalar taşıyor.

Aşkı romanlarda çok iyi anlatarak çıtayı yükseltiyorsunuz. Peki anlattığınız kadar iyi yaşıyor musunuz?

- Ben çok romantik bir adam değilim. Her insan gibiyim. Öyle şiirler falan da okumam.

Kadınlar sizinle tanıştıktan sonra hayal kırıklığına uğramıyor mu?

- Sanmıyorum. Önemli olan samimiyet ve karşındakine yoğunlaşmak. O yoğunlaşmayla karşınızdakini yüceltirsiniz. Ve herkes o yüceltilme duygusunu ister.

Çok âşık oldunuz mu?

- Evet. Şimdi de âşığım.

Evlenmeyi düşünüyor musunuz?

- Hayır.

‘YAZ’ KİŞİSEL BİR ROMAN

‘Yaz’ diğer kitaplarımdan farklı olarak kendi içimi yazdığım bir roman. Yazıyla, kitaplarla ve sözcüklerle ilişkimi anlattım. Çocukluğumu çok hatırladığım, biraz daha kişisel bir roman. Herhalde belli bir yaşa geldikten sonra böyle bir şey yazmak istedim. ‘Yaz’ için 11 yıl bekledim. Belki de yazar olarak duraksadığım bir süreçti; bilemiyorum. Ama hiç boş durmadım. Zaten benim için önemli olan şey yazmak değil, kendimi doğru şekilde ifade etmek. Ben bir sürü iş yaptım. Özellikle müziğe zaman ayırdım. Albüm, müzikal, dizi ve film senaryosu hazırladım. Birçok şeyle uğraşarak çok zaman kaybettim. Hayat böyle geldi.

18 soruda aşka dair her şey

Everest Yayınları
328 sayfa
20 TL

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!