Torba yasa mali disiplin için tehdit

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelen, üzerinde teknik çalışma yapılsın diye Alt Komisyona havale eden paketin boyutları genişlemeye devam ediyor.
60 madde civarında alt komisyona gelen paketin hacmi iki katından fazla artarak 130 maddeye kadar çıktı. Bu hafta Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınmaya başlayan pakete burada da yeni eklemeler yapılacak. Yani daha sonra eleme yapılmazsa, “torba yasa” denilen paketin genişliği 150 maddeye kadar çıkabilir.
Torba yasa sadece madde sayısı olarak büyümüyor, içeriği de genişliyor ve özellikle kamunun harcama yükünü artıran maddeler ekleniyor. Şu anda, biraz da tamamlanmadığı için, torba yasanın kamu maliyesine yükü tam olarak hesaplanmış değil ama ileriye dönük yükleri bir hayli artırdığı kesin. Çünkü af paketi de adlandırılabilecek bu paketin affettiği kamu borçları ve primleri giderek daha geniş kesimlere yayılıyor.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve ekibinin bu torba yasayı sahiplenmediği çok açıkça gözleniyor. Babacan’ın açıkça söylemese de, özellikle torba yasanın genişlemesinden çok rahatsız olduğu kulislerde konuşuluyor.
Sadece Babacan değil Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de rahatsız. Paket çıkmadan, “Gecikmeye kalan borçlarda ödeme süresini uzattık. Çünkü ön almaya çalışıyorum, affa ve yeniden yapılandırmalara karşıyım” diyerek tepkisini ortaya koyan Mehmet Şimşek’in, paketin kapsamı genişledikçe, yakınlarına, kesinlikle tasvip etmediği bir hale dönüştüğünü söylediği de bürokrasi çevrelerinde konuşuluyor.
En büyük yük Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) na geliyor. SGK prim ve ceza aflarının kapsamı genişlerken, Bağ-kur’dan kaynaklı yükler çok arttı. Ekonomi bürokratları Alt komisyonda eklenen maddeleri gördükçe “Sosyal güvenlik reformu diye bir şey kalmadı, reform lafta kaldı” diyerek artan yükü özetlemeye çalıştılar. SGK’ya verdiği desteği her yıl artırmak zorunda kalan bütçeye ilişkin vergi faiz ve gecikme cezalarının affının kapsamı da Alt komisyonda verilen önergelerle iyice genişletildi.

HER GETİREN KOMİSYONDA MADDE EKLEDİ

Uzun Alt Komisyon çalışmalarını yakından izleyen Hürriyet Muhabiri Hacer Boyacıoğlu’ndan aldığım izlenime göre, alt komisyonda kargaşa hakimdi. Bakanların alt komisyon çalışmalarına çok az katıldığını, eklenen maddeler için yetkinin AKP Başkanı Yardımcısı Nurettin Canikli’de olduğunu öğrendim. Her gelenin elinle bir önerge ile alt komisyona geldiğinin gözlendiği, Canikli’nin milletvekillerinden gelen taleplerden uygun gördüklerini “formüle edilmesi” ve eklenmesi için ilgili bürokratlara aktardığı belirtiliyor. Son dönemde iyice erozyona uğrayan bürokrasi kadrosunun ise hiç olmayacak gibi gördükleri maddelere itiraz ettikleri ancak genellikle “siyasi iradenin kararı” diyerek, Alt komisyonda yeni maddelerin eklenmesine fazla itiraz etmedikleri söyleniyor.
Alt Komisyon çalışmalarında sadece milletvekillerin değil iş dünyasının da yoğun olarak kulis yaptı, birçok maddenin eklenmesini sağladıkları açık.
Tartışılmadan eklenen maddelerin, daha önceki “torba yasa” örneklerindeki gibi Anayasa Mahkemesi’nde iptal edilip, mevzuatın iyice karışması sürpriz olmaz.
Torba yasa artık popülizm ve seçim ekonomisinin bir ürünü halini aldı. Kapsamın genişlemesinden, değişme yöntemlerine kadar yangından mal kaçırır görüntüsü hakimdi. Aynı zamanda mali disiplini bozma potansiyelinin bir hayli arttığı da kesin.