Efkan Ala Washington’a “paralel devlet”i anlattı

Güncelleme Tarihi:

Efkan Ala Washington’a “paralel devlet”i anlattı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2014 01:39

İçişleri Bakanı Efkan Ala, Washington’da Amerikan güvenlik yetkilileri ile gerçekleştireceği toplantılar öncesi Ortadoğu Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, 2002’den beri AK Parti hükümetine yönelik darbe teşebbüslerini ve “paralel devlet” yapılanmasını anlattı. AK Parti’nin Türkiye’yi açık topluma dönüştürmeye çalıştığını belirten Ala, “En çok memnun olması gereken bir kesim, devlet içerisinde oluşturduğu bir paralel devlet yapılanmasıyla iktidar darbesine teşebbüs etmeye başladı” dedi.

Haberin Devamı

İÇİŞLERİ Bakanı Efkan Ala, Amerikan Yönetimi’nün üst düzey güvenlik görevlileri ile yapacağı toplantılar için geldiği Washington’da, kentin önde gelen düşünce kuruluşlarından Ortadoğu Enstitüsü’nün 5. Yıllık Türkiye Konferansın’da yaptığı konuşmada AK Parti iktidarının hedeflerini ve 2002’den beri uğradığı darbe teşebbüslerini anlattı. AK Parti’nin Kürt meselesinde yaptığı reformlar sonrası statükonun hedefi olduğunu belirten ve Ayışığı, Yakamoz, Balyoz darbe teşebbüslerinden bahseden Ala, şimdi de “devlet içerisinde oluşturduğu bir paralel devlet yapılanmasıyla” başka bir kesimin darbe teşebbüsünde bulunduğunu söyledi. Ala, bunun dışında AK Parti’nin “çözüm üreten, kimseyi ötekileştirmeyen, iç düşman üretmeyen, baskılardan, yasaklardan değil, temek hak ve özgürlüklerini kullanan bireyin enerjisinden beslenen bir düzen kurmaya çalıştığını” savundu.

Haberin Devamı

HOLDER İLE GÖRÜŞECEK

Ala’nın Başbakan Erdoğan’ın ABD’den Pensilvanya’da yaşayan Fethullah Gülen’in iadesini ya da en azından sınır dışı edilmesini beklediğini açıkça belirttiği bir döneme denk gelen ziyarette, mevkidaşı İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson ve Başkan Obama’nın İç Güvenlik ve Terörle Mücadele Danışmanı Lisa Monaco’nun dışında Amerikan Adalet Bakanı Eric Holder ile bir araya geleceği öğrenildi. Ala’nın, Gülen ile ilgili hazırlanacak muhtemel bir iade dosyasını inceleyek kişi olan Holder ile Fethullah Gülen konusunu ele alıp almayacağına dair ise herhangi bir açıklama yapılmadı. Ancak Ala, Monaco ile yiyeceği öğlen yemeği öncesi Ortadoğu Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, “paralel devlet” olarak tarif ettiği Gülen Hareketi’nin AK Parti hükümetine yönelik darbe teşebbüsü içinde olduğu iddiasını tekrarladı. Ala , AK Partinin hedeflerini de sıraladığı konuşmasında şunları söyledi:

AÇIK TOPLUMA DÖNÜŞÜM

“Bizim ne yaptığımızı tek cümleyle özetlemek mümkündür. Çünkü hedefinizi tek cümleyle özetleyemiyorsanız kafanızda karışılık var demektir. Biz, Türkiye’de AK Parti Hükümetleri ve hareketi olarak kapalı bir sistemden açık bir sisteme doğru, açık topluma doğru dönüşüm sürecini yönetiyoruz. İçinde bulunduğumuz sistem, 60’dan beri, daha öncesinden de öyle kurgulanmıştır ama, kapalı bir sistemdir.

Haberin Devamı

SİSTEM REFORMUNA ÇALIŞIYORUZ

Biz sistem reformuna çalışıyoruz. Yani düşüncelerin, projelerin, fikirlerin özgürce ortaya atılabilediği, eleştiriye tabii tutulabildiği, şeffaf, kamuyou denetimine açık, hesap verebilir, tam anlamıyla bir açık toplum. Biz bunun inşasına çalışıyoruz. Elbette sorun yerine çözüm üreten, kimseyi ötekileştirmeyen, iç düşman üretmeyen, baskılardan, yasaklardan değil, temek hak ve özgürlüklerini kullanan bireyin enerjisinden beslenen bir düzen kurmaya çalışıyoruz.

NEDEN İNANLIM SİZE

Peki içinizden diyebilirsiniz ki, bunları söylüyorsunuz, teorik kurgu, güzel. Ama neden inanalım size? Ben 90’lı yıllarda da Kürt kökenli vatandaşlarımızın çokça yaşadığı bölgede bürokrat olarak görev yaptım. Bizim ülkemizde bu kapalı düzenin iki temel beslenme kaynağı vardır. Birisi dini yasaklar, birisi de etnik kimlikler alanı. İkincisinde, etnik kimlikler konusunda, çocuğun annesiyle anadilinde konuşmadığı, merhaba diyemediği, onun yasak olduğu bir ülkede, bugün devlet okullarında anadilin serbest olduğu, özel okullarda bütünüyle anadilde eğitim yapılabildiği, devlet televizyonlarda bile anadilde yayın yapabildiği bir Türkiye getirdik.

Haberin Devamı

BUNLAR AYIPTIR, DOĞRU

Amerikan vatandaşı olarak bu söylediklerimin çok büyük karşılıkları burada olmayabilir. Zaten bunlar olmaması gereken yasaklardı. Bunlar ayıptır. Doğru ayıptır. Ama ben Türkiye’yi yöneten kadroların bundan sonra ortaya koyacakları hedeflere varma arzu ve politikalarının neden inanılır olduğunu söylemek için bunları paylaşıyorum. Şu anda bulunduğumuz yere Türkiye’yi bu iktidar getirdi.

KUMPAS VE DARBELER OLDU

Bir çelişkiden söz edeceğim. Bu reformlardan en çok yararlanması gereken kesimler, topluma söyledikleri amaçları itibarıyla, yaptıkları iş itibarıyla, bu reformları gerçekleştiren AK Parti hareketine ve iktidarına karşı çeşitli kumpaslar ve darbe girişimlerinde bulundular. Düşünün ki, demokratikleşmeyle biz teröre olan desteği azaltıyoruz. Teröristle, terörle bizzat sahada mücadele eden kesimlerin bundan memnun olması gerekir. Ama 2002’den beri, o 10 yıl içerisinde biz Ayışığı, Yakamoz, Balyoz gibi çeşitli darbe hazırlıklarının deşifre olduğuna tanık olduk. Yani bu temel meseleye dair inisitayif alan iktidarı, sadece politikalarını değil, kendisini ortadan kaldırmaya dönük açık darbe girişim ve planlamalarına tanık olduk.

Haberin Devamı

PARTİYİ KAPATMAK İSTEDİLER

Bu sonuç vermeyince partinin kendisini… Bu tabii çok daha ilginç. Bunu Batılı bir demokratik zihinle anlamanın zorluğunu sizlere teslim ediyorum. İktidar partisini kapatmak gibi komik bir duruma maalesef Türkiye’yi düşürdüler. İktidar partisini kapatmak için dava açıldı başsavcı tarafından. Amerika’daki başsavcının kim olduğunu benim söylememe gerek yok.

MEMNUN OLMASI GEREKİRKEN

Özellikle dini özgürlükler alanında çok şey yapamamıştık 2010 yılına kadar. Tam bu dönemde, bu sefer yine dini özgürlükler alanı genişletmiş olmamızdan dolayı ziyadesiyle memnun olması gereken… Çünkü o dönemde cemaatler düşman olarak tanımlanıyordu, biz bunları çıkarttık, önlerini açtık, imkânlar sunduk. Bu sefer de maalesef bakıyoruz yine en çok memnun olması gereken bir kesim, devlet içerisinde oluşturduğu bir paralel devlet yapılanmasıyla… Maalesef bu sefer başka bir iktidar darbesine başka bir kesim teşebbüs etmeye başladı.

Haberin Devamı

DİNEN AHLAKEN İZAHI YOK

Çünkü sorun, bunların siyaset bilimi bakımından izahı mümkündür. Yoksa dinen, ahlaken izahı mümkün değildir. Eğer biz sistemi kurumsallaşmış bir demokrasiye doğru evirmezsek, evrimi tamamlamazsak, eğer yeni bir Anayasal düzenle ya da yeni bir anlayışla, paradigmayla demokratik, liberal, kişi hak ve özgürlüklerini garanti altına almış bir düzeni inşa etmezsek, statüko yarın başka müttefikler bulacaktır. Hiç tahmin etmediğimiz müttefikleri nasıl ki bulduysa şu geçtiğimiz yıl içerisinde. Bugün de hiç tahmin edemeyeceğimiz ittifakları kurar ve yarın gelişmekte olan Türkiye’nin önüne geçer. Çünkü bu sorun, aslında bir sistem sorunu. Kurulu düzenin sorunudur. Kurulu düzen sürekli çatışmadan beslenir. Bu çatışmayı ortadan kaldıracak bir modern, şık demokrasiyi inşa etmek durumundayız.

GERİ GİDEN TEK ŞEY MUHALEFET

Peki 2002’den beri bunları yapıyoruz. Geri giden bir şey yok mu? Var, o da siyasi muhalefettir. Türkiye’de geri giden tek şey siyasi muhalifettir. Bakınız son seçimlerde, 37 ilde, belediye başkanlığı seçimlerinde, anamuhafelet partisi yüzde 10’un altında kalmıştır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!