En son (aslında) ne oldu

İKSV ve 21 destekçinin katkısıyla Türkiye ilk kez Venedik Bieanali’nde kalıcı bir mekana/pavyona sahip oldu.

Haberin Devamı

* GEÇEN HAFTA VENEDİK’TE...
İKSV ve 21 destekçinin katkısıyla Türkiye ilk kez Venedik Bieanali’nde kalıcı bir mekana/pavyona sahip oldu.
Bu şık hadise Maça Kızı’nın organize ettiği bir geceyle kutlandı Venedik’te.
Gecenin en ilginç ve tuhaf olayı ise Burhan Öçal’ın bir süre sonra sahneyi terk etmesiydi.
Konuştuğum davetlilere göre olayın nedeni Öçal’ın göbek atan erkeklere sinirlenmesiymiş!
Evet, şaka değil. Burhan Öçal, “Ben darbukamı sadece kadınlara çalarım, sahnemde erkek oynatmam” diye söylenip sahneyi terk etmiş!
Müzik böyle bir gerekçeyle yarıda kesilince herkes çok şaşırmış.
Kısacası Burhan Bey tam da bienallik bir olaya imza atmış...

* HAFTA SONU ÇEŞME’DE...

Alaçatı bereketi vardı. Bir yanda kaybolan lezzetler festival kalabalığı, bir yanda Alaçatı sosyalleşmesini seven İstanbullular...
Ve el ayak çekilince pazartesi sabahı köye akın eden karşı kıyıdan komşular.
Hafta sonu köy içinde genel olarak Sobe ve Göz Lounge arası bir sosyalleşme trafiği yaşanırken meyhane isteyenler yeni açılan Alaçatı Balıklı Rum’un yolunu tuttu.
Herkesin dilindeki plaj ise Çiftlikköy tarafındaki Fly Inn’di.
Henüz açılmayan plajın 40 bin kişilik konser alanı da merak edilenler arasındaydı.

* SALI GECESİ KALAMIŞ’TA...

İstanbul’un ilk İtalyan restoranı Etiler Da Mario’nun yıllar sonra Kalamış’ta açtığı ikinci şubesinde sürpriz bir Papermoon havası/ağırlığı vardı.
Anadolu Yakası’nda ikamet eden iş çevresi belli ki kendine nihayet şık bir mabet bulmuş, halinden memnun.
Wyndham Otel’in arka tarafına konuşlanmış Da Mario gerçekten de başka bir hava vermiş Kalamış’a.
O akşam sürpriz bir Avrupa yakalı mekandaydı: Hülya Avşar. Meğer civardaki bir estetik merkezinin açılışına katılmış, oradan geliyormuş.
Ayak üstü lafladık. Da Mario konusunda benimle aynı şeyi düşünmüyordu Avşar:
“Etiler’deki Da Mario’yu daha çok seviyorum. Daha bohem orası. Burası kebapçı salonu gibi olmuş.”

* ÖNCEKİ GECE PARK HYATT TERASTA...
Lipton Ice Tea’nin Late Night Picnic temalı partisi vardı. Partinin müziklerini yapan Güntaç Özdemir sebebiyle olsa gerek, bir yanda İlker Kaleli, Mabel Matiz gibi isimler terasta salınıyordu diğer tarafta Eda Taşpınar, Ayşe Boyner, Bilge Öztürk...
Geceye özel Ayşe Boyner’in yemek yapacağı söylenmişti, ama umutlarım boşa çıktı. Boyner’e “Hani yemek nerede?” dedim, “Altını yaktım” dedi gülerek.
Gecenin sonunda payıma düşen içinden saç teli fışkırmış bir adet soğuk mini hamburger oldu.

* VE BİR KLİNİĞİN ARKA BAHÇESİNDE...
Aynı gece, yani çarşamba gecesi, Akaretler’deki şık bir diş kliniğinin (Klinik 32) arka bahçesinde içinden sanat geçen bir parti vardı.
Artvaganza adlı partinin ev sahibi Emre Ertürk, duvarlarda onun tabloları, bahçedeki kalabalığın cinli yudumlamaları ve 32’nin Nip/Tuck’çıları anımsatan ikilisi: Ilgaz Özer-İbrahim Tuncer...
Gördüm ki, artık her yer anında bir parti/davet ortamına dönüşebilir. Klinik de olsa içerde dekorasyon dergilerinden fırlamış stil bir havanın olması şu modern zamanların gizli kuralıdır.

Havalimanı raporu
* İzmir Adnan Menderes Havalimanı
’nın iç hatları şahane olmuş. Yenilenen iç hatların bu ferah feza halini İstanbul Atatürk İç Hatlar’la karşılaştırınca sonuç acımasız oluyor: İstanbul Atatürk İç Hatlar üvey evlat gibi...
* Sabiha Gökçen’de bir havasızlık sorunu var.
Geçen gün gelen yolcu alanı öyle kötü kokuyordu ki içerde durmak, nefes almak imkansızdı.
Havalandırmayı çözmek bu kadar zor mu?

Yazarın Tüm Yazıları