Köpekler meçhule gitmiyor

Köpeklerin sokaklardan toplanıp nerelere götürüldükleri meçhul değil. İstanbul ilçe belediyeleri topladıkları hayvanları bazen rehabilite ettikten, bazen de etmeden İstanbul’un dış semtleri olarak kabul edilen bölgelere bırakmaktalar.

Haberin Devamı

Merhaba Güzin Abla, bir yazınızda yer alan “artık sokaklarda köpek bulmak kolay değil” ifadeniz için bilgi vermek isterim. Köpeklerin nerelere götürüldükleri meçhul değil.
İstanbul ilçe belediyeleri sokaklardan topladıkları hayvanları bazen rehabilite ettikten, bazen de etmeden İstanbul’un dış semtleri olarak kabul edilen bölgelere bırakmaktalar.
Ben Tepeören Formula 1 yolu üzerinde oturmaktayım. Bu civarda, hiç abartmıyorum, 100’lerce köpek çok zor şartlarda yaşam mücadelesi vermekte.
Tek yaşama tutunma şansları, kendilerine mümkün olduğunca yardımcı olup beslemeye çalışan bu civardaki hayvanseverler. Her gün yollarda ezilmiş 1-2 hayvan görmek içimizi acıtıyor, onlara elimizden geldiğince götürdüğümüz yemek ve hazır mamaların yeterli olmadığını bilerek uykularımız kaçıyor.
Bir de “bu kadar aç insan varken bunlarla niye uğraşıyorsunuz, siz kafayı mı sıyırdınız?” mantığı ile yaklaşan insanlarla uğraşmak da ayrı bir çaba gerektiriyor. Anlayacağınız köpekler meçhule değil, şehrin dış mahallelerine, yaşam mücadelesine ve hayvanseverlerin vicdanına terk ediliyorlar.
Mevcut belediyecilik koşullarından da zaten fazlasını beklemek aşırı iyimserlik olur.
Rumuz: Demir D.

Keşke sadece bu sizin anlattığınız gibi olsaydı sevgili okurum. “Meçhule gidiyorlar” derken, benim de bildiğim bazı gerçekler var ne yazık ki... Kimilerini deney için ya da kürkleri için yurtdışına gönderiyorlar, kimilerini ise uçsuz bucaksız ormanlara atıyorlar, ölsünler diye...
Hele yasa son şekliyle çıkarsa, deney ve yurtdışına gönderilmeleri yasallaşacağı için artık engel olmak da mümkün değil.

Haberin Devamı

Barınakta yaşamaya mahkûm edilmiş 4 ayaklı küçük dosttan mektup var
Senin sıcacık yuvanda, sevdiklerinle birlikte, karnın tok, keyfin yerinde; minnacık beni de düşün ne olur! Ben 1 metrekare taş beton kafesimdeyim. Demir parmaklıklar ardında. Beni temizlemek için buz gibi sularla yıkıyorlar hem ben hem de kafesim donuyor.
Karnım ömür boyu tek çeşit bir mamayla yarı tok yarı aç. Suyuma kuyruğum dokunsa kazara, susuzum... Gözlerime bak... Mutluluk kırıntısı görüyor musun hiç?..
Dön kalbine, ne olur dön kalbine ve bana uzat elini. Sen insansın. İnsanlığının gereğini yap ne olur. İnsan ol biraz, insan ol..
Bana da özgürce yaşayabileceğim, karnımı doyurabileceğim, mutlulukla koşup oynayacağım yaşam alanımı geri verin ne olur!
Hiç kimseye zararım dokunmaz benim. Ama eğer benden bir zarar görüyorsanız, o da bana zarar verilmesinden korktuğum içindir. Kendimi korumak içindir. Ne olur, benim sizi koşulsuz sevdiğim kadar değilse bile, beni birazcık sevin yeter.
Ne olur, bir kerecik gözlerime bakın ve anlatamadığım daha nice acılarımı anlamaya çalışın.
Siz insansınız. Ne olur insan olur.
Gönderen: Selma Tarhan

Haberin Devamı

Sokakta bulduğunuz ve barınağa gönderilmesi için belediyeyi çağırdığınız bir kedi ya da köpeği ekiplere teslim etmeden önce, iyi düşünün... Bu yazı içinizi acıttıysa, bilin ki onlar orada hiç mutlu değiller.

Yazarın Tüm Yazıları