Önemli olan anlayışı değiştirmek

Güncelleme Tarihi:

Önemli olan anlayışı değiştirmek
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2014 00:00

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye'nin obezite ile mücadelede önemli adımlar attığını belirterek, "Bizim bir toplumsal dönüşüme, toplumsal algı değişimine ihtiyacımız var. Bizim, tek başımıza bu mücadelede yer almamız belki kısmi başarılar getirir, ama bu mücadelede başarılı olmak istiyorsak algı yönetiminin başta DSÖ, BM ile kamuoyu oluşturucularının nesilleri koruyan ve nesillerin sağlıklı geleceğini önemseyen bir anlayışın benimsenmesi lazım" dedi.

Haberin Devamı

Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi ile Dünya Sağlık Örgütü işbirliğiyle Türkiye'de 67 ildeki 216 okulda yapılan "Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması" sonuçları açıklandı. Bakan Müezzinoğlu, programda yaptığı konuşmada, anne babalar için dünyayı en anlamlı kılan şeyin evlatları olduğunu belirterek, bu nedenle de çocukların sağlığının korunmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Çocukluk çağı obezite ile mücadelenin, sağlıklı bir gelecek için şart olduğunun altını çizen Müezzinoğlu, "Türkiye'de her yaşta 1 milyon çocuğumuz var. Bu bakımdan müthiş bir zenginliğe sahip bir ülkeyiz, ama çocuklarımızın sağlıklı gelişimlerini sağlamadığımız zaman ülke için tehditlerin olması söz konusu. Bunu, zenginliğe dönüştürebilmek hem ülke hem aileleri hem de insanlık için çok anlamlı ve değerlidir" dedi.

Haberin Devamı

Önemli olan anlayışı değiştirmek

"BÜYÜKLER ÇOCUKLARA ÖRNEK OLMALI"

Müezzinoğlu, sağlıklı bir çocuğun hayata kazandırılması halinde öncelikle kişinin kendisi başta olmak üzere ailesi, toplum, ülke ve insanlık açısından bir kazanç olacağını bildirdi. İster tütün, ister alkol, ister uyuşturucu gibi bağımlılık halinde her kesimin bedel ödemek zorunda kaldığını vurgulayan Müezzinoğlu, özellikle ailelerin çocukların iyi alışkanlıkları kazanmasında rol model olduğunu vurguladı. Sağlıklı Bakanlığı olarak, özellikle sağlıklı birey sağlıklı aile ikileminin kurgusunun çok güçlü yapılması gerektiğine işaret eden Müezzinoğlu, "Bir çocuk için en mükemmel örnek, anne, baba, ağabey, öğretmen ya da yanında çalıştığı onu yetiştiren büyükleridir. Dolayısıyla, örnek insan olma konusunda değerler doğru konulmalı" diye konuştu. Sigara, yanlış beslenme, alkol gibi konularda çocukların büyüklerini örnek gösterememesi gerektiğini dile getiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Çocuğun, parmağın ucundaki sigara, onun algısına özlem duyacağı bir algı olarak yerleşiyorsa, bir film seyrederken kadeh tokuşturmayı çok önemli günlerin bir algısı olarak yerleştiriyorsa, çocuğun en doğru olarak yorumlayacağınız beklentisi, 'ah bir 18 yaşına girsem ben de kadeh tokuşturabilsem' olacaktır. Sonra 13-14 yaşında bir bakıyorsunuz ki hayatını ve geleceğini karartacak sigara, alkol kullanımı, peşinden kaçınılmaz fırsat geldiğinde de uyuşturucu...

Haberin Devamı

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (DSÖ) VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) DE DESTEK VERMELİ

Dolayısıyla, bizim bir toplumsal dönüşüme, toplumsal algı değişimine ihtiyacımız var. Bizim, tek başımıza bu mücadelede yer almamız belki kısmi başarılar getirir, ama bu mücadelede başarılı olmak istiyorsak bu anlamda algı yönetiminin başta DSÖ, BM, kamuoyu oluşturucularının nesilleri koruyan ve nesillerin sağlıklı geleceğini önemseyen bir anlayışı benimsenmesi lazım. Yoksa sermaye ve güce teslim olunduğunda erozyon kaçınılmaz olur."

Müezzinoğlu, Türkiye'nin obezite ile mücadelede önemli adımlar attığını belirterek, başarı için mutlaka doğru beslenme alışkanlığının kazandırılması gerektiğinin altını çizdi. Sağlık Bakanlığının toplumsal bir değişimin öncülüğünü yapması gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, toplumun da sağlıklı olabilmek için kendine düşen görevlerin neler olduğunu sorgulaması, bu bilince erişmesi gerektiğinin altını çizdi. Müezzinoğlu, "Can boğazdan geldiği gibi can boğazdan da çıkar. Bu nedenle alınan her yiyeceğe dikkat edilmeli" diye konuştu.

Sağlıklı beslenme kadar fiziksel aktivitenin önemine de dikkati çeken Müezzinoğlu, hareketli yaşamın yaşam biçimi haline dönüşmesi gerektiğini dile getirdi. Sabah kahvaltısının önemine değinen Müezzinoğlu, her çocuğun mutlaka yeterli besin gruplarından oluşan kahvaltı yapması gerektiğini vurguladı. Müezzinoğlu, obezite ile mücadele eden ve katkı sağlayan her kuruma teşekkür ettiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem de obezite gibi sorunların çözümünde mutlaka eğitim kurumlarına görevler düştüğünü belirtti. Obezitenin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından üzerinde önemle durduğu alanlardan biri olduğunu kaydeden Erdem, daha önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte okul kantinlerine ilişkin düzenlemeyi yaptıklarını, Çocuk Sütü Projesi'ni hayata geçirdiklerini anımsattı. Erdem, son olarak da "Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması"nda yer aldıklarını söyledi.

Sağlıksız bir kişinin önce kendisini, sonra yakın çevresini ardından da toplumu olumsuz etkilediğini dile getiren Erdem, sağlıklı bir geleceğin inşasında öğrencilerin, öğretmenlerin bilinçlendirilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. Erdem, ancak bu şekilde ailelere ulaşılabileceğini vurgulayarak, eğitim ve bilinçlendirme ile sağlıklı bir gelecek adına yol alınabileceğini ifade etti.

Haberin Devamı

"OBEZİTE KONTROL SÖZLEŞMESİ GÜNDEME GELMELİ"

TBMM Sağlık Aile Sosyal İlişkiler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar ise toplumlarda obezite görülme sıklığının her geçen gün arttığına dikkati çekerek, Dünya Tütün Kontrol Çerçevesi kapsamında atılan adımlar sonucunda elde edilen başarının bu alanda yapılması gerektiğini kaydetti.

Obezitenin, konforlu bir hayatın olumsuz bir sonucu olduğunu aktaran Ünüvar, "Tütün Kontrol Sözleşmesi gibi Obezite Kontrol Sözleşmesi'nin de gündeme gelmesi ve sözleşmenin yapılması gerektiğini söyleyebiliriz" dedi. Ünüvar, obezite ile mücadelenin tütünle mücadele gibi olmayacağını, "çok daha zor" olacağını ifade ederek, obezite ile mücadelenin Bakanlıklar, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşlarınca desteklenmesi ve mutlaka halkın katılımının sağlanması gerektiğini bildirdi.

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Seçil Özkan da Türkiye'nin obezite ile mücadele konusunda büyük ve önemli adımlar attığını belirterek, hazırlanan Obezite İle Mücadele Eylem Planı'nın hayata geçirileceğini söyledi. Bu konuda yapılan çalışmaların artarak devam edeceğine işaret eden Özkan, projenin hazırlanmasında katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu.

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, sorunların çözümünde eğitim kurumu olarak katkıda bulunması gerektiğini belirterek, üniversite olarak bu programda yer almaktan onur duyduklarını söyledi.

Obezitenin, çocukluk çağı hastalığı olduğunu ve ömür boyunca devam ettiğini anlatan Tuncer, her fazla kilolu ya da obez çocuğun hastalığının sorumlusunun "anne, anneanne, babaanne" olduğunu belirtti. Tuncer, obezitenin çözümünde, sağlıklı bir beslenme alışkanlığının kazandırılması ve bunun yaşam tarzı haline getirilebilmesinde annelerin rolünün büyük olduğunu ifade ederek, "Anneler bu işin çözümünde kilit noktadır" diye konuştu.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Beslenme, Fiziksel Aktivite ve Obezite Program Yöneticisi Joao Breda ise Türkiye'de yapılan bu araştırmanın dünya çapında bir çalışma olduğunu belirterek, tüm emeği geçenlere teşekkürlerini sundu. "İlk defa bir ülkede 3 ayrı bakanlığın işbirliği yaptığını ve programda parlamento temsilcilerinin, kurum yöneticilerinin yer aldığını gördüğünü" aktaran Breda, bundan ötürü Türkiye'yi takdir ettiğini ve örnek gösterdiğini söyledi. Breda, "Türkiye, rekor bir zamanda 67 ilden veri topladı. Bu takdir edilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmaların ardından, araştırmanın yürütülmesinde emeği geçenlere plaket verildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!