Ebru Gündeş’in babasının 20 yıldır haber olmasının bir nedeni var

Ebru Gündeş’in babasıyla ilgili haberler, 20 yıldır magazin basınının en sevdiği konulardan biridir...

Haberin Devamı

Şu an 70 yaşında olan ve bir eskici dükkanında yaşayan baba, yine görüntülenmiş.
20 yıldır dönem dönem böyle görüntülenir baba Remzi Gündeş.
Peki neden magazin basını temcit pilavı gibi aynı yemeği 20 yıldır ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor?
Bunun bir nedeni var...
1993 yılında ilk albümünü çıkardığında babasının öldüğünü söylemiş, hatta kameralar eşliğinde sahte bir mezarlığı ziyaret etmişti Ebru Gündeş.
“Müzik piyasasına yeni giren 18 yaşında yetim ve yetenekli kız” imajının kendisine yarayacağını düşünerek...
Daha sonra babasının ölmediğini, yoksulluk içinde yaşadığını ortaya çıkardı basın.
Ondan sonra hep, babasını yıllar önce defterden silmiş olduğunu söyledi Ebru Gündeş.
Ne zaman bir aşk haberi, şaşaalı bir olayı çıksa Ebru Gündeş’in, bir süre sonra hemen yoksul babası gündeme gelirdi o dönemde.
1999’da beyin kanaması geçirip ölümün kıyısından döndüğünde “Babamı görmek istiyorum” demesine bu yüzden herkes şaşırmış, üzülmüştü.
Sonraki yıllarda hep babasının yoksul görüntüleri medyaya yansıdı belli aralıklarla...
Bu haberlerden bunalan Ebru Gündeş, 2006’da babasıyla barıştığını, artık onu yalnız bırakmayacağını sahneden açıkladı.
Ama durumun öyle olmadığı çok geçmeden yine ortaya çıktı.
Reza Zarrab’la evlenip atlar, katlar, Mars’tan arsalar ve de yatlarla gündeme gelmeye başlayınca yine baba gündeme geldi.
Üstelik bu kez bir torun vardı ortada.
Üç yıl önce kızı Alara doğduğunda “Ebru Gündeş’in babası torun hasreti çekiyor” haberleri yansıdı gazetelere...
Peki şimdi ne oldu da yoksul babanın bir eskici dükkanında yaşadığı haberleri gündeme geldi yine?
Ayakkabı kutuları, rüşvetler, hapisler, ‘t-a-p-e-l-e-r’ hiç yaşanmamış gibi daha geçen hafta sahneye çıkıp konser veren kimdi?
Hadi bunu yaptın, hiçbir şey olmamış gibi sahnelere Elie Saab imzalı 17 bin liralık elbiseyle dönen kimdi?
Ebru Gündeş değil miydi?
Dolayısıyla Ebru Gündeş’in babasının 20 yıldır haber olmasının hep bir nedeni var...
Dünden bugüne bakın; ne zaman yoksul baba haber olsa, bir-iki hafta öncesinde illa ki Ebru Gündeş’in bir falsosunu görürsünüz.
Her dönem birileri çıkıp bu aynayı koyar Ebru’nun önüne...

Haberin Devamı

Müthiş bir müzayede

Haberin Devamı

Size son dönemin en önemli müzayedelerinden birinin haberini vereyim.
İstiklal Caddesi’ndeki Denizler Kitabevi, bu cumartesi (14 Haziran) Point Otel’de son yılların en kapsamlı antika kitap, gravür ve harita müzayedesini düzenliyor.
Her biri görünüşü ve içeriğiyle bir antika değerindeki bu eserlerin pek çoğunu kitap, harita ve gravür meraklıları ilk kez görme fırsatı bulacak.

Atatürk’ün Nutuk’u da var
Osmanlı saray ciltleri de

Denizler Kitabevi’nin 14 Haziran’da yapacağı müzayede için ‘son dönemin en önemli müzayedelerinden biri’ derken abartmıyorum.
Bakın “1000 Güzel Kitap” adlı bu müzayedede yer alan eserlerin birkaçını sayayım size:
* Sultan II. Mahmud’un şehzadesinin Macaristan’da görevliyken fotoğrafı...
* Sultan Abdülaziz’in eşi Saliha Sultan’ın fotoğrafı...
* Sultan Vahdettin’in kızı Ulviye Sultan ile İsmail Hakkı Okday’ın düğün fotoğrafı...
* İlk havacılık brövesini alan, Çanakkale ve Medine’de uçtuktan sonra şehit olan Orhan Bey’in fotoğrafı...
* Miss Pardoe ve Adelaide Walker gibi seyyahların gravürlü eserleri...
* Osmanlı saray ciltleri...
* Atatürk’ün Nutuk’unun orijinal Meclis nüshası...
* Samsun-Sivas demiryolu hattı inşaat mühendisinin fotoğraf albümü...
* Gouffier, Antoine Ignace Melling’in gravür albümleri...
* 1493 Hartman Schedel İstanbul Planı gravürleri...
* İbrahim Müteferrika matbaası baskısı Cihannüma...
* Mehmet Akif Ersoy’un 11 imzalı mektubu...
* İstanbul’un ilk fotoğrafçısı James Robertson’ın orijinal fotoğrafları...
* Enver Paşa’nın 1909 tarihli İttihad ve Terakki hakkındaki mektubu...
* Reşad Ekrem Koçu’nun artık az bilinen İstanbul Ansiklopedisi takımı...
* Osman Hamdi Bey fotoğrafları, Osmanlıca ve Latince haritalar...
* Atatürk’ün Acar Botu’nun ziyaret defteri...
* Hamidiye Zırhlısı’nın Balkan Savaşı’ndaki zabitlerinden Şakir Tunççapa’nın anıları...
* Osmanlıca ve Fransızca ilk baskı Jules Verne kitapları...

Haberin Devamı

Dünya Kupası’nda
savaşın çocuklarını
destekliyorum

Dünya Kupası heyecanı perşembe günü Brezilya-Hırvatistan açılış maçıyla başlıyor.
Hangi takımı destekliyorsunuz?
Türk futbolseverlerin gönülden bağlı olduğu Brezilya’yı mı?
Kendimize her dönem yakın bulduğumuz Almanya’yı mı?
Mavi-beyazlılar Arjantin’i mi?
Son üç büyük turnuvanın sahibi İspanya’yı mı?
Ben gözüm kapalı sonuncusunu desteklerdim, eğer turnuvada Bosna Hersek olmasaydı...
Benim bu turnuvadaki tek takımım Bosna Hersek.
İlk kez Dünya Kupası’na katılıyorlar.
32 takım içinde turnuvaya ilk defa katılan tek takım da onlar.
Ama onun da ötesinde bu, mucizeyi gerçekleştirmiş bir takım.
Çünkü hepsi savaşın çocukları...
92-95 arasında yaşanan Bosna Savaşı’nda bu takımın çoğu 8-10 yaşlarındaydı.
Daha çocuk yaşlarında en büyük katliamlara tanık olup, en büyük acılardan geçip, birer büyük futbolcu olarak ülkelerini Dünya Kupası’na taşıdılar.
Bu yüzden tartışmasız bu turnuvada benim takımım Bosna Hersek’tir...
Eminim tarihi bağlarımız nedeniyle pek çok Türk futbolseverin de öyle olacaktır.
İnanıyorum ki F Grubu’nda İran ve Nijerya’yı geçip Arjantin’le birlikte gruptan çıkacaklardır.
Haydi Bosna, kalbimizin seninle...
Not:
Üstelik Bosna Hersek’in teknik direktörü ‘bizden’ biri. 20 yıllık kariyerinin 7 yılını bizim ligimizde geçirmiş Safet Susic.

Yazarın Tüm Yazıları