‘Evlatlarımızı istiyoruz’

Haberin Devamı

BELEDİYE ÖNÜNDEKİ “ANNELER” EYLEMİNDEN NOTLAR


‘Evlatlarımızı istiyoruz’

DİYARBAKIR Büyükşehir Belediyesi’nin önündeki büyük alanda değiller. Çünkü belediye yetkilileri orada toplanmalarına izin vermemiş.
Onlar da belediye binasının tam karşısındaki anayolun ortasındaki dar alanda toplanmışlar.
Ellerinde çocuklarının fotoğraflarıyla bekliyorlar.

*

Yanlarına gittiğim anda etrafımı çevirdiler.
Kimi fotoğraf gösteriyor, kimi oğlunun ya da kızının dağa çıktığı günden söz ediyor, kimi isyan ediyor, kimi ağlıyor.
Ama hepsinin tek bir isteği var: Çocuklarına kavuşmak.

*

Haberin Devamı

“Neden gittiler dağa?” diye sorduğumda...
Verdikleri cevap hep aynı:
“Kandırıldılar”.

*

Çocuklarını isteyen ailelerin sayısı yüze yaklaşmış.
“Daha da artacak” diyorlar.

*

Yaptıkları eylemin ses getirmesinin etkisiyle kararlılıkları artmış ailelerin.
“Sonuç alıncaya kadar devam edeceğiz” diyorlar.

*

En fazla samimiyetleri hakkında kuşkuda bulunanlara karşı öfkeliler.
“Bizi kimse yönlendirmiyor. Kendi isteğimizle buradayız. İsteklerimizin siyasete alet edilmesini istemiyoruz. Tek isteğimiz var, evlatlarımıza kavuşmak” diyorlar.


Neden dağa çıkıyorlar?


ÇATIŞMA yok, zulüm yok, işkence yok, huzursuzluk yok, faili meçhul yok, yargısız infaz yok.
Yani dağa çıkmayı motive edecek koşullar yok.
Peki buna rağmen üniversitelerde öğrenim gören gençler, hangi etki ve motivasyonla dağa çıkıyorlar?

*

Haberin Devamı

İşte nedenler:
-Çatışma döneminin sarılmamış yaralarının etkisi...
-‘Barış Süreci’ne karşı duyulan olağanüstü güvensizlik...
-Dağdan inme sürecinde büyük bir itibarla dağdan inme arzusu...
-Rojava’daki Kürtlere destek olma isteği...

Dağa çıkan çocuklar hakkındaki 7 gerçek


BİR: “Kaçırılan çocuk” tabiri yanlış... Çünkü silah zoruyla dağa kaçırılan çocuk yok. Çocuklar propaganda ve ikna yöntemiyle dağa çıkarılıyorlar.
İKİ: Dağa çıkan çocukların büyük bölümü 17 ila 23 yaş aralığında. Ancak aralarında 14, 15 ve 16 yaşında çocuklar da var.
ÜÇ: Çocukların büyük bölümü üniversite öğrencisi... Anadolu’nun değişik kentlerindeki üniversitelerde öğrenim görürken okulu bırakıp dağa çıkıyorlar.
DÖRT: Aileler, üniversite öğrencisi çocuklarının dağa çıkışlarından hemen haberdar olmuyor. Önce haber alamama durumu oluyor, ardından “dağa çıktı” bilgisi geliyor.
BEŞ: Çocuklarının “gönüllü” olarak dağa çıktıkları iddiasına aileler şiddetle tepki gösteriyorlar. “Çocuğun gönüllülüğünden ne olur ki? Daha çocuk onlar” diyorlar. Ardından da ekliyorlar: “Bizim çocuklarımız kandırıldı.”
ALTI:
PKK içinde 18 yaşından küçük kaç çocuk var konusu tam bir muamma... Bu konuda güvenilir bir bilgi yok. Ancak bazı iddialara göre 18 yaşından küçük çocuk sayısı 2 bini buluyor.
YEDİ: Dağa çıkan çocuklar arasında kız-erkek dengesine gelince: Çocukların büyük bölümü erkek... Kızların sayısı çok az.

Haberin Devamı

1995’TE ABİSİ YARGISIZ İNFAZA KURBAN GİDEN BEDRİYE YAŞAR

Bir de beni dinleyin Ahmet Bey

‘Evlatlarımızı istiyoruz’


DİYARBAKIR’ın tarihi Hasanpaşa Hanı’nda oturuyordum.
Yanıma bir kadın geldi.
“Buraya anneleri dinleme geldiniz değil mi Ahmet Bey? O zaman bir de beni dinleyin” dedi.

*

Ve başladı anlatmaya:
-Benim adım Bedriye Yaşar. Diyarbakırlıyım.
-Benim abim Mehmet Saygın, 1995 yılında cuma namazından çıktığında plakası olmayan beyaz Toros marka bir otomobilin içindeki kişiler tarafından kaçırıldı.
-Karakollara gittik, polise gittik, cezaevlerine gittik... Kimi “Abiniz burada, merak etmeyin” dedi, kimi “Burada yok” dedi.
-Kaçırıldıktan 17 gün sonra Devegeçidi denilen yerde yol kenarında bir şoför, abimin cesedini buldu.
-Kolu kırılmıştı abimin... Vücudunda darp ve kurşun izleri vardı. Ayaklarının üzerinden araba geçirmişlerdi.
-Bu olay ailemizi perişan etti. Dağıldık. Bir daha da toparlanamadık. İzleri hâlâ sürüyor. Gözyaşlarım hâlâ kurumadı.
-Çocukları dağa çıkan ailelere kulak veren devlet, biraz da bize kulak versin. Benim abime bunu reva görenler ne olacak? Bizim için adalet ne zaman gelecek?

Yazarın Tüm Yazıları