Gürsel Tekin’den TMSF yetkililerine suç duyurusu

Tekin tarafından savcılığa verilen dilekçede, doğrudan Başbakanlığa bağlı olarak görev yapan TMSF’nin devraldığı basın ve yayın organlarının başına hükümete yakınlığı ile bilinen şahısların getirildiği, bu kurum ve kişilere devredildiği iddia edildi. Hükümete bağlı kurumların devraldığı medya araçlarına hükümet partisi lehine haberler yaptırıldığı öne sürülerek bunun suç olduğu belirtildi.

“CEZLANDIRILSINLAR”
TMSF yönetici ve görevlileri ile 11 basın ve yayın kuruluşunun yöneticileri hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne(AİHS) aykırı olarak hakların kötüye kullanılması yasağını, Anayasa aykırı olarak düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini, basın hürriyetini ve özgürlüğünü ihlal ettikleri, ayrımcılık suçlarını işledikleri gerekçesiyle yargılanarak cezalandırılmaları istendi.

“BİR ÇOK MEDYA KURULUŞUNU DEVRALDI”

Doğrudan Başbakanlığa bağlı olan TMSF’nin Akşam, Star, Sabah, ATV, Star TV gibi ulusal televizyon kanalları ile birçok radyo kanalının yönetimini devraldığı belirtilen dilekçede şunlara yer verildi: “Medya araçları toplumu bilgilendirmek gibi kamusal görevlere sahiptir. Bu kamusal görev toplumun haber alma hakkını gözetirken, tarafsız habercilik hizmeti ve halkın doğrudan bilgilendirilmesini sağlamayı gerektirmektedir. Başbakanlığa ve dolayısıyla iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetine doğrudan bağlı olan TMSF, devraldığı medya şirketlerinin yönetimlerine hükümete bağlı olduğu herkes tarafından bilinen kişileri getirmektedir. TMSF bunun yanı sıra devraldığı medya şirketlerini hükümete yakınlığı ile tanınan şahıslara ve/veya şirketlere devretmektedir.

“TOPLUMSAL MUHALAFETİ GÜNDEME GETİRENLER İŞTEN ÇIKARTILDI”

Başta Akşam Gazetesi olmak üzere TMSF’ye devredildikten sonra Gezi olayları ve 17 Aralık süreçlerinde hükümet karşıtı toplumsal muhalefet ve eylemlerini gündeme getiren gazete çalışanları tasfiye edilerek işten çıkarılmıştır. Aksi tavırlar sergileyerek hükümet lehine haber yapan gazeteciler ise türlü yollarla ödüllendirilmiştir. TMSF’nin Show TV’yi devraldığı 30 Mayıs 2014’den sonra Show TV haber bülteninde çıkan haberlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması 4,5 dakika yer ayrılmışken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 45 saniye yer ayrılmıştır. Hükümete bağlı bir kurumun devraldığı medya araçlarının yine hükümet partisi lehine haber yapıyor olması açıkça suçtur. TMSF’nin elinde bulunan medya araçları bu ve bunun gibi evrensel yayın ilkelerine aykırı haberler yapmaktadır. Bu iddiam RTÜK’e ait kayıtlar incelenerek tespit edilebilir.

“EL KOYMA GEREKÇESİ ŞAİBELİ VE BELİRSİZ”: Mayıs 2014’de İstanbul 4’üncü İdare Mahkemesi tarafından Show TV’nin satışının iptali için açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. 13 Mart 2014’de TMSF’nin servis ettiği basın açıklamasında “… hiçbir hukuki ve teknik sorun olmadığı” belirtilmesine rağmen idare mahkemesi satışı durdurma kararı vermiştir. TMSF’nin Show TV’ye el koyma gerekçesi şaibeli ve belirsizdir.”

“DİGİTÜRK BİR YILDIR NEDEN SATILMADI?”

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek suç duyurusunda bulunan Tekin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP Milletvekili Mahmut Tanal ile yaptığı açıklamada bazı medya kuruluşlarına kamu adına el konulduğunu, el konulan bu kuruluşları ise bağımsız olduğuna dikkat çekti. Bağımsız kuruluşların iktidarların arka bahçesi olarak kullanılamayacağını ifade eden Tekin, şunları söyledi: “Bunu kabul etmek mümkün değil. Bugüne kadar ellerindeki gayrimenkullerin ve arsaların nasıl satıldığını, arsaların satıldıktan sonra imar uygulamalarıyla, plan tadilleriyle nasıl bir ranta kavuştuğunu ve bu ranttaki bedellerin kimlerin cebine girdiğini araştıracağız. Umut ediyorum ki en kısa süre içerisinde TMSF bu uygulamalarla ilgili bizlere bilgi verecektir. Digitürk'e tam 1 yıldır el konuldu ve 1 yıllık süre içerisinde neden satılamadı satılamamasının gerekçesinin ne olup olmadığını, 3 ay önceki uygulamaya baktığımızda, tapelerdeki birbirlerini tehdit eden işadamlarından dolayı mı olmadı bunların hepsini Türkiye kamuoyu ve bizler çok merak ediyoruz. İnşallah bunlarla ilgili bir açıklama yapacaklardır.

“TMSF ELİNDEKİ KURUMLAR SON DERECE YANLI”

Yine TMSF'nin elinde olan gazete ve televizyonların nasıl satıldığını, kime satıldığını, satılan gazete ve televizyonların protokollerinin yapılıp yapılmadığını, bu satış yasasında daha önce çalışan yüzlerce basın emekçisinin işlerine son verilirken hangi gerekçelerle hangi kimliklerle hangi kriterlere göre son verildiğini kamuoyu ve CHP olarak biz de çok merak ediyoruz. Yine en son bir televizyon kanalının 5-6 ay önce satılıp daha sonra tekrar el konulmasını da daha doğrusu anlamış değiliz. TMSF'nin elindeki gazetelerin televizyonların haber uygulamalarına baktığımızda son derece insafsız ve taraflı yanlı olduğunu da görüyoruz. Nerede kaldı şimdi sizin tarafsız bir kurum olduğunuz?
Önümüzdeki günlerde belki bu imar uygulamalarıyla ya da satılan arsalarla ilgili binalarla ilgili hazırlıklarımız bitince suç duyurusu olarak sizlere duyuracağız. “