Bu çocuklar harika dostum

Güncelleme Tarihi:

Bu çocuklar harika dostum
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2014 01:39

Klasik müzik elitler içindir. Kemanla Bach çalmak, üst sınıfların işidir. Bu cümlelerin üzerini çizin. Önyargılarınızı unutun. Şimdi size her gün içimizi karartan haberlerin arasından sıyrılıp güzel bir hikâye anlatacağım.

Haberin Devamı

Edirnekapı’da, Kariye Müzesi’nin hemen arkasında rengârenk çiçeklerin sarmaladığı bir bahçede oturuyoruz. Sarı boyalı binanın içinden Mozart, Schumann, Bach ezgileri duyuluyor. İçeride Barış İçin Müzik Orkestrası, 10 Haziran’da vereceği konsere hazırlanıyor.

Onlar Edirnekapılı çocuklar... Umudu, sanki Milli Piyango ikramiyesiymiş gibi beklemeyen, bizzat kendi elleriyle inşa eden, yürekli ve çalışkan bir çiftin, Yeliz ve Mehmet Selim Baki’nin çocukları.

Barış İçin Müzik Vakfı’nın kurucuları Yeliz ve Mehmet Selim Baki, yıllardır tek başına yürüttükleri bu mucizevi işi daha iyiye götürmek için çok ama çok çalışıyorlar. Bugüne kadar dört bin çocuğa müzik eğitimi verdiler, hiçbir destek olmadan 1200 enstrüman aldılar.

Yanlış anlamayın. Onlar yetenek avcısı değil. “Geleceğin müzisyenlerini yetiştirelim” diye bir cümleleri de yok. Mehmet Selim Baki mimar, Yeliz Baki dilbilimci. Onlar karşılıksız müzik eğitimi verip, ülkede umudu ve barışı ellerinde taşıyacak çocuklar yetiştiriyorlar.

Haberin Devamı

Vakfın öğretmenlerinden Seçkin Özmutlu’nun dediği gibi: “Bu işi başarırsak daha az kadın cinayeti, daha az çocuk gelin olur”. Onlar için hedef, bu sistemi bütün Türkiye’ye yaymak.

5 YAŞINDAYKEN AKORDEONLA TANIŞTI

Bu çocuklar harika dostum

Barış İçin Müzik Vakfı’nın şu anda 280 öğrencisi var. Sabah 9.00’da kahvaltıyla başlıyor hayat. Öğretmenler, öğrenciler, kim varsa kahvaltı sofrasında buluşuyor. Asıl kalabalık öğle saatlerinde başlıyor. Okuldan dönen çocuklar öğle yemeklerini yiyip derslere giriyorlar. 19.00’a kadar çalışıyorlar. Yalnızca müzik değil, İngilizce ve kültür dersleri de görüyorlar.

Hepsi Edirnekapı çevresinde oturuyor. Dar gelirli ailelerin pırıl pırıl çocukları. Her birinin ayrı bir hikâyesi var.

Kübra Kızıltan 14 yaşında, Edirnekapı Ortaokulu’nu bitirecek bu yıl. Konservatuvar sınavlarına hazırlanıyor şimdi. Dokuz yıl önce ablası Zeynep, Ulubatlı Hasan İlköğretim Okulu’nda okurken onun peşine takılıp tanışmış ‘Barış İçin Müzik’ ile... Henüz 5 yaşındaymış ama her gün gidip dersleri dinliyormuş. Bir gün annesi Aysel Hanım onu parkta göremeyince deliye dönmüş, arayıp tarayıp akordeon hocasının yanında bulmuş. O günden sonra da Ayça’yı hiç merak etmemiş.

Haberin Devamı

“Önce parmaklarım küçük diye bana akordeon vermediler” diye anlatıyor: “Kendi kendime çalışmaya başladım. Hatta biri çalıyordu, ben ona şeflik yapıyordum.”

Şimdi hem piyano hem de obua çalıyor. Obuada favorisi Schumann, piyanoda Chopin. Annesi hem müzisyen olmasını hem de ileride burada hocalık yapmasını istiyor.

TARLADA ÇALIŞIYORDU ŞİMDİ ÇELLİST

Bu çocuklar harika dostum

11 yaşındaki Ayça Gökdeniz beş yıldır burada. Edirnekapı Ortaokulu’nda beşinci sınıfta okuyor ve okul dışındaki zamanını neredeyse aynı boyda olduğu çellosuyla geçiriyor. Bundan beş yıl önce ailesiyle Bursa Karacabey’den İstanbul’a taşındıklarında değişmiş hayatı.

Haberin Devamı

Babası Kuledibi’nde ayakkabı boyuyor. Annesiyse burada, Barış İçin Müzik Vakfı’nda çalışıyor.

Ayça’lar Balat’ta oturuyorlar, yürüyerek 15 dakikada geliyor buraya. Annesi anlatıyor: “Biz Karacabey’de tarlada çalışırdık. Ayça da benimle birlikte gelirdi. O küçücük elleriyle bir soğan kesmesi vardı, görmen lazım. Ayça’yı konserde görünce tarlayı getirdim aklıma, hüngür hüngür ağladım. Ayça buraya gelmeseydi, belki ablası gibi olurdu. Onu ancak altıncı sınıfa kadar okutabildik, imkânımız yoktu.”

Ayça şimdi hem iyi bir çellist hem de grafiker olmak istiyor. Çizgi filmlerdeki karakterleri çizmeyi hedefliyor çünkü. Bach ve Beethoven dinliyor; bir de Nil Karaibrahimgil...

Haberin Devamı

KONSERVATUVARA GİREN İLK ÖĞRENCİ

Nazmi Velet, 19 yaşında, on yıldır Barış İçin Müzik’le birlikte. Ulubatlı Hasan İlköğretim Okulu’nda okurken ve aklında müziğin m’si yokken akordeonla başlamış. Babası torna tesviyeci, annesi çalışmıyor. Edirnekapı’da oturuyorlar, üç kardeşin 2 numarası. Küçük kardeşi de burada. ‘Barış İçin Müzik’le yetişip konservatuvara giren ilk öğrenci o. İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nın lise bölümüne girmiş önce. “Bana tambur verdiler” diyor, “Ya okulu bırakacaktım ya çalacaktım. Mecburen tamburla çalıştım”. Liseyi bitirdiğinde ise okula bir dilekçe verdi ve şimdi kendisi için açılmış olan trombon bölümünde okuyor. Blues dinlemeyi seviyor, bir de kendi deyişiyle “Wagner gibi karanlık müzikleri”... Trombonist Joseph Alessi’ye hayranlık duyuyor.

Haberin Devamı

Kübra’yı, Ayça’yı ve Nazmi’yi sahnede görmek isterseniz, ‘Barış İçin Müzik Orkestrası’ ve Brass Band 10 Haziran Salı akşamı 19.00’da Zorlu PSM’de bir konser verecekler. El Sistema içinde yetişen Venezüella Teresa Carreno Gençlik Orkestrası’nda önce sahneye çıkacak olan Barış İçin Müzik’in konseri ücretsiz.

ORKESTRANIN HAFİZE ANALARI

Bu çocuklar harika dostum

Barış İçin Müzik Vakfı’na girdiğinizde sizi pembe ceket ve pantolonlarıyla iki gülen yüz karşılıyor. Onlar iki kardeş, Aysel Kızıltan ve Serap Gökdeniz. Vakfın temizlik ve yemek işleri onlardan soruluyor. “Burası Hababam Sınıfı, biz de Hafize Analarıyız” diyorlar. Haftanın altı günü sabah 8.00’den akşam çocuklar gidene kadar buradalar. Aysel Kızıltan, kızları Zeynep ve Kübra, Barış İçin Müzik’le çalışırken bir gün Yeliz Baki’nin önünü kesmiş: “Hocam dedim, benim okumam yazmam yok ama her işi yaparım. O güne kadar hiç çalışmamıştım, ev hanımıydım. Ama bunalıma girmiştim”.

Yeliz Baki “Sonra konuşuruz” demiş, iki kere de ziyaret etmiş Aysel Hanım’ı. İlkinde fasulye ayıklıyor, ikincisinde badana yapıyormuş. “Şubat tatilinde on günlüğüne çocuklara yemek yapar mısın?” diye sormuş. Soruş o soruş... Aysel Hanım on yıldır o mutfakta.
Seyyar satıcı olan eşi önceleri karşı çıkmış çalışmasına ama şimdi hem Aysel Hanım’ın hem de kızları Kübra’nın destekçisi.

Serap Gökdeniz “Yeliz Hanım ablamı, ablam da beni kurtardı” diyor. “Karacabey’den geldik, yol bilmeyiz, iz bilmeyiz. Ablam beni buraya getirdi. Burada huzur, bereket, neşe bulduk. Kendimizi bulduk. Ben küçükken kibrit kutusundan piyano yapardık. Nerede o, nerede şimdi kızımın elindeki çello? Hem zevkle hem gururla çalışıyoruz.”

280 Şu anda eğitim gören çocuk sayısı

1200 Bugüne kadar alınan enstrüman sayısı

5 Kendi binalarında çalıştıkları yıl

2005 Barış İçin Müzik’in kuruluş yılı

4000 Bugüne kadar eğitim alan çocuk sayısı

SİZİN DE ÇORBADA TUZUNUZ BULUNSUN

Vakfın tek gelir kaynağı bağışlar. Eğer siz de çorbada tuzunuz olsun isterseniz hesap numaraları aşağıda...

Mehmet Selim Baki Barış İçin Müzik Vakfı
Garanti Bankası Yeşilköy Şubesi
Şube Kodu: 328
TL hesabı: 6290730
IBAN: TR94 0006 2000 3280 0006 2907 30
Euro hesabı: 9086600
Iban: TR39 0006 2000 3280 0009 0866 00
USD hesabı: 9086601
Iban: TR12 0006 2000 3280 0009 0866 01
Bilgi için: www.barisicinmuzik.org/(0212) 631 06 86

BAKMADAN GEÇME!