Yasa son haliyle komisyondan geçti, umutlarımız yıkıldı

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa Dair Değişiklik Tasarısının son şekli, alt komisyondan geçerek Çevre Komisyon Başkanlığı’na sunuldu. Ancak, hayvanlarımız için hayal ettiğimiz, gerçekten hayvanları koruyan bir yasa söz konusu değil yine.

Haberin Devamı

Feyza Hanım, müjdeli haber diyerek bize duyurulan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa Dair Değişiklik Tasarısının son şekli, alt komisyondan geçerek Çevre Komisyon Başkanlığı’na sunuldu. Hukukçular olarak dile getirdiğimiz endişe ve korkularımızın doğru çıkmış olduğunu belirtmekten üzüntü duyuyoruz. Hayvan aleyhine düzenlemeler, adeta oya gibi işlenmiş tasarı içerisine...
Madde madde sıralıyoruz;
* “Belediye sınırları içinde ve dışında başıboş hayvanın kalmayacağı” bir başka deyişle, hayvanların sokaklardan toplanmasından vazgeçildiği, yönündeki haber, maalesef gerçeğe dönüşmemiş. Kabul edilen metinde yer alan; “bakımevlerinde oluşturulacak özel bölümlerde hayvan refahına uygun bakım devam olunur...” düzenlemesi ile araya yerleştirilmiş, “...sahipli hayvanları kasten bası boş bırakmak yasaktır...” şeklindeki düzenleme, İstanbul’da Kısırkayalar ve Ömerli’de, Trabzon, Kocaeli ve Kayseri’de, çok geniş alan içinde hazırlanan, ancak hayvanların yaşayamayacağı beton yapıların varlığını açıklar mahiyette.
* ”Doğal yaşam parklarının” tasarıdan çıkarıldığı, yönündeki haber doğru olmakla birlikte, araya akıllıca yerleştirilen düzenlemeler, hiçbir şeyin değişmediğini göstermekte.
* Kabul edilen metinde de yer alan tehlikeli ırk kavramının yasadan çıkarıldığı, münferit saldırma olaylarında hayvan sahibinin sorumlu tutulacağı, tehlikeli bir hayvan söz konusu ise muhakkak zincirde ve ağızlıkla dolaştırılacağı, yönündeki düzenleme, “tehlikeli ırk yoktur” bilimsel gerçeğinin, nihayet kabul edildiğini göstermekte.
* Sirklerin, su parklarının bir sene içerisinde kapatılacağı, ruhsatlarının iptal edileceği yönündeki düzenleme, anlamsız bir şekilde iki sene ertelenmiş durumda.
* Hayvanat bahçelerinin kapatılacağı, içerisinde var olan hayvanların yaşamları doğal yoldan sona erinceye kadar bakımlarının devam edeceği yönünde, hepimizi sevindiren düzenleme, tasarının son hali olan metinden tamamen çıkarılmış; “hayvanat bahçeleri hayvanların doğal hayat ortamına en uygun şekilde tanzim edilmek suretiyle” şeklinde bırakılmış. Bu, bize, hayvanat bahçeleri konusunda hiçbir şeyin değişmeyeceğini anlatıyor.

YENİ YASA HAYVANLAR İÇİN İYİ ŞEYLER VAAT ETMİYOR

* Pet shop’larda kedi köpek satışlarının yasaklanacağı, üretim çiftliklerinde de sıkı denetimler yapılacağı yönündeki düzenleme, halen var olmakla, üretimin merdiven altına ineceğinin sinyallerini veriyor. Denetimlerin uygulanmadığını biz, yıllardır yaşayarak tecrübe ediyoruz.
* Meskendeki hayvan sayısına ve türüne dair yapılması istenen sınırlamadan vazgeçildiği, yönündeki madde, çok zekice yeniden düzenlenmiş: “Ev hayvanı ve kontrollü hayvan bulundurma, bakma ... bu hayvanların çevreye verebilecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirlere ilişkin usul ve esaslar... Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir” denilerek, esasında hâlâ evdeki hayvanlarımızın tehdit altında olacağını gösteriyor.
* Hayvan deneylerinin, kanundan çıkarılacağı, ancak torba yasa içerisinde başka bir kanun ile düzenleneceği yönündeki haber ise en kötüsü. Çünkü özel sertifikayla hayvan üzerinde deney yapmayı mümkün kılıyor.
Hele bir de tasarı metninde yer alan “deney hayvanlarının ithalat ve ihracatı izne tabidir” şeklindeki düzenleme, hayvanlarımızın kendi ülkemizde maruz kalacakları işkence yetmiyormuş gibi, bir de Avrupa’ya deney için binlerce hayvan gönderilecek olmasının yasal kılıfını hazırlamakta.
* Gerek idari gerek adli cezalara artırım getirilmesi maddesi ise, cezanın yine paraya çevrileceği ve hükmün açıklanması geriye bırakılacağı için, sanıklar yine hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edecekler.
* İl Hayvanları Koruma Kurulu’na en az bir avukat ekleneceği haberi doğru çıktı. Bu kurullara artık İl Baro bünyesinden bir avukat katılacak.
* Hayvan sahiplenmek isteyenler ise eğitimden geçirilip, sertifika almakla yükümlü tutulmuşlar.
Amacın hayvanları düşünmek olmadığı; getirilen sertifika zorunluluğunun, devlet için sadece yeni bir harç kapısı olduğunu görmek zor değil. Üstelik zaten halkımızın çok da sıcak bakmadığı hayvan sahiplenme daha da zor gelecek.
Üzgünüz dostlar. Yasalaşması artık an meselesi olan, hayvanlarımız için hayal ettiğimiz, gerçekten hayvanları koruyan bir yasa söz konusu değil yine.
Yeni yasa, hayvanlarımız için iyi şeyler vaat etmiyor ne yazık ki. Hele deneylerde kullanılmaları yine ölüm kokuyor.
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu başkanlığı



Yazarın Tüm Yazıları