Ankara’da film baharı

Bu yıl 25 yaşına giren Ankara Uluslararası Film Festivali, “Boyhood”, “Tabu” gibi günümüz sinemasının başyapıtlarının yanı sıra “Othello”, “Brazil” gibi klasikleri beyazperdede izleme fırsatı sunuyor.

Haberin Devamı

25 yıldır Ankaralılara sinemanın büyüsünü yaşatan Ankara Uluslararası Film Festivali, dün başladı. 15 Haziran’a dek sürecek festivalin bu yılki teması ise “Bellek/sizleşme”. Dolu dolu bir programla karşımıza çıkacak festivalin kaçırılmaması gereken filmlerini sizler için seçtik.
“Kusursuzlar”, “Mavi Dalga”, “Şarkı Söyleyen Kadınlar”, “Gözümün Nuru” gibi Türkiye sinemasının son dönem iyi örneklerini gösterimde kaçırdıysanız Ulusal Film Yarışması’ndaki filmler tam size göre. Kazanacakları tahmin etmesi de eğlencesi.
Oyuncu kimliğiyle tanıdığımız Derya Durmaz’ın yönettiği ve en son Cannes’da ödül alan “Ziazan”, festivalin kısalarında yarışıyor. Ermeni bir kız çocuğun bir bavul içindeki yolculuğunu anlatan bu etkileyici filmi izlemek için bulunmaz bir fırsat.
Video sanatına özel bir yer ayıran festival bu yıl “Türkiye’de video sanatının 40 yılından 40 video” başlıklı bir seçki hazırlamış ki, oldukça iştah uyandırıyor. Nil Yalter’den Zeyno Pekünlü’ye, Seza Paker’den Candaş Şişman’a 24 sanatçı ve sanatçı grubunun 40 video işini bir araya getiren seçki Ankara Goethe Enstitüsü’nde izlenebilir.
Orson Welles’in 1952 tarihli klasiği “Othello”yu yenilenmiş kopyasıyla ve Terry Gilliam’ın bilimkurgu türüne yepyeni soluk getiren başyapıtı “Brazil”ı yıllar sonra beyazperdede izlemek, festivalin en heyecan verici gösterimleri olacak kuşkusuz.

Haberin Devamı

EN İYİLERDEN BİRİ

Eleştirmenlerin Berlin Film Festivali’nin en iyisi olduğunda ortaklaştığı “Boyhood”, yönetmeni Richard Linklater’a da ödül getirmiş, Türkiye’de sadece !f İstanbul’da gösterilmişti. Şimdi sıra Ankara’da! Yılın en iyilerinden biri olan filmin gösterime girme ihtimali çok zayıf, o yüzden aman kaçırmayın.
Dünya festivallerinde ses getirmiş, ödüllü filmleri yakalamak isteyenlere “listenizde mutlaka olsun dediğimiz filmler” ise: Her filmiyle kendini yeniden sevdiren Xavier Dolan’ın sondan bir önceki filmi “Tom at the Farm”; Paolo Berger’in Pamuk Prenses masalına siyah beyaz ve diyalogsuz bir yorum getirdiği ve 2012’nin en iyi filmleri arasında ilk sıralarda yer alan “Blancanieves”; “Şarküteri” ve “Amelie” filmlerinin çılgın yönetmeni Jean-Pierre Jeunet’nin yönettiği “The Young and Prodigious T.S. Spivet”; Miguel Gomes’in yere göğe sığdıramadığımız siyah-beyaz güzellemesi “Tabu” ve Brezilya sinemasından enfes bir modern dünya eleştirisi “Komşu Sesler”…

Haberin Devamı

VİZYONDA BU HAFTA

Tom Dünya için ölüp diriliyor

Yarının Sınırında
Edge of Tomorrow
Yönetmen: Doug Liman
2013/ABD-Avustralya/13’

İlk Bourne filmi “The Bourne Identity”den beri Hollywood’daki şansı yaver giden Doug Liman’ın yönettiği “Yarının Sınırında”, yeryüzündeki herhangi bir askeri birim tarafından alt edilmesi mümkün olmayan bir uzaylı ırkının yakın bir gelecekte Dünya’ya yaptığı acımasız saldırıyı anlatıyor. Her gün yeniden ölen ve dirilen Binbaşı William Cage için çözüm becerilerini geliştirmekte yatar. Bunun için de Özel Kuvvetler savaşçısı Rita Vrataski’nin yardımına ihtiyacı vardır. William ve Rita’nın tekrarladıkları her savaş onları uzaylıları yenme hedeflerine bir adım daha yaklaştırır. Kariyerini hepten bilimkurgu filmlerine adayan Tom Cruise ile yetenekli oyuncu Emily Blunt’ın başrolünde olduğu film, aksiyon ve bilimkurgu tutkunlarını memnun edecek.

Haberin Devamı

Paris’te ikinci bahar

Paris’te Bir Hafta Sonu
Le Week End
Yönetmen: Roger Michell
2013/İngiltere-Fransa/93’

“Aşk Engel Tanımaz”, “Enduring Love/Dayanılmaz Aşk”, “Venus” filmleriyle tanıdığımız Roger Michell’ın yönettiği “Paris’te Bir Hafta Sonu”, evliliklerinin otuzuncu yıl dönümünde, ilişkilerini tekrar canlandırmak umuduyla, zamanında balayı için gittikleri Paris’e tekrar gitmeye karar veren bir çiftin yaşadıklarını anlatıyor. Usta senarist Hanif Kureishi’nin uzun süreli birlikteliklere, kadın-erkek ilişkilerine ve yaşlanmaya dair keskin, dokunaklı gözlemler getiren hikâyesi, herkesi ele geçirecek görünüyor. Jim Broadbent ve Lindsay Duncan gibi iki usta oyuncusu da cabası.

Haberin Devamı

Yanlış adam, doğru aşk

Aşkta Yanlış Yoktur
The Right Kind of Wrong
Yönetmen: Jeremiah S. Chechik
2013/ABD/97’

90’larda çektiği “Benny and Joon”, “Diabolique/Şeytanca” gibi filmlerin ardından yüzünü iyice televizyona dönen Jeremiah S. Chechik’in uzunca bir aradan sonra sinemaya döndüğü “Aşkta Yanlış Yoktur”, inatçı bir romantik, idealist ve hayalperest bir adam olan Leo’nun başından geçenleri anlatıyor. Leo bir düğünde Colette ile tanışır ve ona aşık olur. Ancak ortada bir sorun vardır; bu düğünde gelin Collette’tir. Bundan sonrası Leo’nun hayallerinin kadını olduğuna inandığı Colette’i elde etme mücadelesiyle geçer. Romantik komedilerin iflah olmaz tutkunu değilseniz uzak durun.

Yazarın Tüm Yazıları