Karaburun’un korunması önündeki Bakanlık engeli

Dünyanın karşı karşıya olduğu küresel ısınma ve artan enerji gereksinimi, yenilenebilir ve temiz enerji kaynağı olan Rüzgar Enerji Santrallerini (RES) öne çıkardı. Ancak, RES’lerin nerede, ne ölçüde ve ne pahasına kurulmakta olduğunun, alternatif maliyetinin çok iyi irdelenmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Karaburun’da mesela, hiç de irdelenmiyor. Gelişigüzel her yere RES dikiliyor.

****
Karaburun yarımadasında, toplam ve çarpan etkisi değerlendirilmeden tek tek proje bazında “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararları ve üretim lisansları verilen alan, yarımada yüzölçümünün yüzde 61’ine ulaştı. Bu projelerin tümünün gerçekleşmesi halinde Karaburun Yarımadası, Özel Çevre Koruma Alanı (ÖÇKA) yerine enerji üretim sahasına dönüşecek. Yarımadanın çeşitli bölgelerine yerleştirilen rüzgar ölçüm direkleri ise yeni RES yatırımlarının habercisi.
Doğal SİT alanlarının bulunduğu bölgeye köylüler çivi çakamazken, 80 metre yüksekliğindeki tek bir türbini 400-500 metrekare alanı kaplayan santraller kuruluyor.
****
Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Karaburun’un ÖÇKA ilan edilmesi için hazırladığı teklif raporunda şöyle dedi:
“...ekosistem ile biyolojik çeşitliliğin korunmasını ekonomik kalkınma ve kültürel değerlerin devamlılığıyla ve gelecek nesillere aktarılabilmesi açısından mutlaka Özel Çevre Koruma Alanı olarak ilan edilmesi gereken ulusal ve uluslararası açıdan önemli bir yarımada...”
Bu teklife tüm Bakanlıklar olumlu görüş verse de, Enerji Bakanlığı’nın RES yatırımları nedeniyle verdiği “olumsuz görüş” yüzünden teklif Bakanlar Kurulu’na sunulamıyor.
****
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, özel ırk olan Karaburun Kıl Keçisi’ni yok olmaması için “Halk elinde ıslah” programına alırken, diğer taraftan otlak ve tarım alanları RES’lere tahsis ediliyor.
Kalkınmada çok önemli yeri olan alternatif turizm potansiyeli ise baştan yok ediliyor.
Oysa, kalkınmanın yolu “önümüze gelene bin tekme” yaklaşımından geçmiyor.
Foça mesela, balıkçılık ve turizmle yılda 59,5 milyon lira ekonomik değer üretir hale geldi. Ekosistem korunurken, önemli bir ekonomik gelişme de sağlandı.
Ülke ve dünya mirası niteliğinde olan varlıklara sahip Karaburun Yarımadası neden öyle olmasın? Burada da 20-30 yıl ömrü olan yatırımlar yerine, değerleriyle örtüşen kalıcı bir kalkınma sağlanabilir.
****
Yarımadanın yarısından fazlasını kapsayan RES projeleri için verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararının ve üretim lisansının iptali için ÇEHAV üyesi 30 avukatın gönüllü olarak yürüttüğü hukuk süreci başlatıldı.
Koruma ve bozulma arasındaki geçişin yaşandığı çok kritik bir noktada olan yarımadada bu noktada, Enerji Bakanlığı da sorumlu davranıp olumsuz görüşünü geri çekmeli...
ÖÇKA ilanı süreci bütünlüğü bozulmadan ivedilikle sonuçlandırılmalı.

Yazarın Tüm Yazıları