Mesleğimi 6 yaşımda seçtim

Güncelleme Tarihi:

Mesleğimi 6 yaşımda seçtim
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2014 09:00

1995 Ankara doğumluyum, 6 yaşında keman çalmaya başladım. Müziğe ilgisi ve bence yeteneği de olan babamın yönlendirmesi ile Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Hazırlık İlk Okulunun yetenek sınavına girdim.

Haberin Devamı

Giriş sınavında başarı göstererek, keman ana sanat dalında burslu okumaya hak kazandım ve ilköğrenimden sonra lise öğrenimimi de burada tamamladım. Kültür derslerinin yanı sıra birebir müzik eğitimi ile ikinci enstrüman olarak temel piyano dersleri aldık. Çalıştığımız parçaları sınıf konserleri vererek pekiştirmeye çalıştık.

Ailenin tek çocuğuyum, emekli subay olan babam eğitimim süresince beni en çok teşvik eden, cesaretlendiren ve hatta yerine göre en çok eleştiren biri oldu. Keman sabırla çalışmayı gerektiren, zarif bir enstrüman. Kendinizi geliştirdiğiniz oranda seversiniz, her konser sonrasında müziğin ve kemanın benim için ne kadar doğru bir tercih olduğunu hissederim. Evet ben mesleğimi 6 yaşımda seçmiş oldum ve biliyorum ki kendimi geliştirdiğim oranda ülkeme de faydalı olabileceğim.

Haberin Devamı

Hedefi küçük adımlara bölmek gerekiyor

Seçtiğimiz meslek ne olursa olsun, bu aşamada hepimiz için hedef belirlemek önemli. Nihai hedefe ulaşmak için hedefi küçük küçük adımlara bölmek gerektiğini de düşünüyorum. Motivasyon ve geleceği doğru planlayabilmek için ne istediğimizi ve hatta ne istemediğimizi net olarak belirleyip küçük hedeflere bölmeye özen göstermeliyiz.

Bestelenen solo eser sayısı bakımından şanslı bir enstrümandır keman. Diğer taraftan solo performans kadar oda müziği ve orkestra çalışmalarını da önemsiyorum. Gerek solo, gerek oda müziği, gerekse orkestra müzisyenliği tecrübesinin müzisyeni pek çok yönden beslediğine de inanıyorum. Oda müziği ve orkestra çalışmaları lisede müzik eğitimimizin bir parçası olmakla beraber, ben ilk orkestra müzisyenliği tecrübemi henüz 10 yaşımda iken, Rengim Gökmen tarafından yapılan değerlendirme sonucunda Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’na (DÇSO) kabul edilerek kazandım. DÇSO sayesinde pek çok eseri tanıma, yurtiçi ve yurtdışı konserlerde görev alma fırsatı yakaladım.

Halen Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası ve Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası’nda görev alıyorum. Solist olarak da görev aldığım Orhun Orhon yönetimindeki Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası ile yurtiçi-yurtdışı turnelere, Eurochestries Festivali’ne ve Türk-Yunan Gençlik Orkestrası’na katıldık. Orkestra çalışmaları bana farklı enstrümanlar kullanan, hatta farklı okul ya da ülkelerden gelen müzik öğrencileri ile birlikte klasik müzik eserlerini yorumlama imkanı sağladı. Ancak çok kalabalık ortamda uzun süreli çalışma zaman içerisinde entonasyon problemini beraberinde getiriyor, dolayısıyla özellikle orkestra çalışmalarından sonra gam çalışmalarına daha fazla ağırlık vermek gerekiyor.

Haberin Devamı

İlköğretim yıllarında Vanessa Mea benim idolümdü, müzikalitesinin yanı sıra onun klasik eserlere getirdiği yorumları bugün hala beğenirim. Canlı performansını iki kez izleme şansını bulduğum genç kuşak keman virtüözlerinden Sarah Chang’in tekniği, kendinden emin yorumu ve sahne hakimiyetinden etkilendiğimi belirtmek isterim.

Dünya barışına katkıda bulunuyor

Bizler internette de merak ettiği her konuyu araştırma, dinlemek istediğimiz eserleri farklı yorumculardan peş peşe dinleme, kıyaslama imkanına sahip şanslı bir nesiliz. En güzeli de çalmak istediğimiz eserlerin notalarına internetten ulaşabilmek. Ben üzerinde çalıştığım eserlerin hemen hepsinde mutlaka öncelikle Heiftz ve Menuhin yorumlarına ulaşmaya çalışırım. Klasik müzik ile ilgili yayınların, orkestraların, festivallerin, okulların internet sitelerini takip ederim. Büyük keman ustalarının eğitim teknikleri ve hayat tecrübelerine ilişkin yayınlara, uluslararası yarışma ve masterclass duyurularına, ünlü kemancılar ile yapılan röportajlara yine internet kanalıyla ulaşmak mümkün.

Haberin Devamı

Okul dışında, Datça Müzik Akademisi, Eklisia Yaz Okulu, Kapadokya Klasik Keyifler, Burdur Genç Yetenekler Müzik Festivali gibi klasik müzik etkinliklerine katılarak, solo ve oda müziği konserleri verme, Çiğdem İyicil, Cihat Aşkın ve Ellen Jewett gibi çok değerli keman hocaları ile çalışma fırsatım oldu. Her bir hocamız büyük bir içtenlikle kendi birikimlerini bizimle paylaştı. Cihat Aşkın’ın bizim kendi yeteneklerimizi kendimizin de keşfetmemize katkı sağlayan doğaçlama uygulaması çok farklı bir deneyim oldu. Cihat Hocamızın öğrenci konserlerinde, performans öncesi her bir eseri ve besteciyi izleyicilere tanıtması da bence örnek alınması gereken güzel bir uygulama oldu. Farklı ülkelerden, kültürlerden ve okullardan katılan müzisyenlerle birlikte müzik yapmanın ve geniş izleyici kitleleri ile paylaşmanın dünya barışına da çok büyük katkı sağlayabildiğine inanıyorum.

Haberin Devamı

Orkestra ile ilk solo konserimi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile verdim ve bestelerinin hemen hepsini dinlemekten ve yorumlamaktan keyif aldığım İspanyol besteci Pablo de Sarasate’nin ’Introduction and Tarantella’ adlı eserini ve Lalo’nun İspanyol Senfonisi’ni çalmıştım. Lalo İspanyol Senfonisi’ni daha önce piyano eşliğiyle de çalmıştım ama orkestra eşliğinde çalmak çok farklı bir keyifti benim için. Bugün ise etkilendiğim besteciler arasında Tchaikovsky ve Sibelius ilk sıralarda yer alıyor. Tchaikovski’nin ‘Fındıkkıran’ balesi eseri benim küçükken ilk izlediğim ve klasik müzik ile ilk tanıştığım eseridir de aynı zamanda.

Yarışmalar gelişim sürecini hızlandırıyor

Haberin Devamı

En son İş Sanat Parlayan Yıldızlar klasik müzik etkinliği kapsamında İstanbul Milli Reasürans salonunda resital verdim. Toplam dört klasik müzik öğrencisinin katıldığı bu yılki etkinlik aynı zamanda haziran 2014’de Meriç Soylu Ödülü ile derecelendirilecek. İş Sanat Parlayan Yıldızlar konser repertuvarını hocam Muhammedjan Turdiev ile birlikte oluştururken Türk eserlerine yer vermeyi özellikle istedim. Daha önce çaldığım eserler arasından dinlemekten ve seslendirmekten en çok keyif aldığım eserlere yer verdik.
Beethoven’ın keman ve piyano için bestelediği 2 numaralı keman sonatını ilk kez lise yıllarımda çalmıştım. Beethoven’ın tüm eserleri gibi müzikalite açısından zor ve yoğunlaşma gerektiren bir sonat. Tchaikovsky’nin iki eseri ‘Seranade Melancolique’ ve ‘Melodie’ ile ‘Massenet Meditasyon’ her seferinde ilk kez çalıyormuş gibi severek çaldığım ve hiç bıkmayacağım eserler. ‘Sarı Gelin’, Cihat Aşkın tarafından düzenlendi. Çağdaş Türk Müziği bestecisi Muammer Sun’un Keman ve Piyano için Üç Parça adlı eserinden ‘Köçekçe’ ile ‘Pablo de Sarasate’nin Bask Capris benim okul konserlerinde daha önceden çaldığım eserler asarında yer alıyor. Yine Sarasate’nin ’Introduction and Tarantella’ adlı eseri ile bitiriş yaptım.

2009 yılındaki Remember Enescu Uluslararası Keman Yarışması benim katıldığım ilk yarışma idi. Kendi kategorimde üçüncülük ödülü alarak döndüm. Yarışmalara katılmak kişinin kendisini geliştirme sürecine hız katıyor ama diğer taraftan da ciddi bir ön hazırlık gerektiriyor. Ayrıca eserlere ilişkin birkaç konser de verilmiş olmalı, dolayısıyla yarışma tüm bu süreçlerin sonucu olmalı. Önümüzdeki yıllarda yarışmalara ağırlık vermek ve buna yönelik de çalışmak istiyorum.

Halen çalışmalarımı Moskova Tchaikovsky Üniversitesi mezunu Muhammedjan Turdiev ile sürdürüyorum. Enstürmanı çok iyi tanıyan, kendisi de keman eserleri besteleyen, kaliteli ses ile çalma konusunda titiz davranan, çok iyi bir pedagogdur hocam. Üniversitede Avrupa’da farklı hocalarla çalışma imkanı yaratarak kendimi geliştirmeyi planlıyorum, ama idealim master seviyesini Amerika’da tamamlamak.

Zor zamanlarda müziğin gücü ile insanlara umut vermek

Müzik dışında spora zaman ayırmaya çalışırım, biz müzisyenlerin yapabileceği sporlar beraberinde getirdiği riskler ve yanlış kasları çalıştırıyor gerekçesi ile kısıtlı. Keman çalmaya başladığımda bırakmak zorunda kaldığım tenis, arada sırada ilgilenmek isteyeceğim bir spor olarak kalacak. Bulabildiğim her fırsatta yüzerim, yüzmenin kondisyon artırmaya katkı sağladığını düşünüyorum. Bunun yanı sıra otomobil kullanma tutkumdan bahsetmeden geçemeyeceğim, şu anda ralli yarışlarının sadece izleyicisiyim, kim bilir belki bir gün denerim...

Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüdür, “Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.” Sanat yüzyıllardır yaşıyor ve yüzyıllarca da varlığını koruyacak. Bir müzisyen olarak misyonumun kendimi müzikalite ve enstrüman hakimiyeti bakımından geliştirerek ülkemi konser ve yarışmalarda temsil etmek istiyorum Sadece normal zamanlarda değil bugün Soma maden kazası nedeniyle büyük acı yaşadığımız zor zamanlarda da müziğin gücü ile insanlara yeniden umut vermek olduğuna inanıyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!