İş kazası kader değildir

Soma’daki kaza yüreğimizi yaktı. Yüzlerce kişi, evine ekmek parası götürmek için girdiği yerin altında hayatını kaybetti.

Haberin Devamı

Yüzlerce ailenin ocağına ateş düştü.
İş kazası kader değildir. Kaçınılmaz değildir. İş kazası mutlaka bir ihmalin, o zamana kadar önlem alınmamış bir sebebin sonucudur. Tersanelerde, madenlerde, karayollarında ölmenin de bu milletin kaderi olmadığına inanıyorum.
Hayatını kaybeden madencilere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa, kederli ailelerine sabır diliyorum. Allah taksiratlarını bağışlasın.

* * *

* Dedesine bakması karşılığı toruna tarla bağışlamış. Dede vefat etmiş tapu bozulur mu?
Necmi E.

Ölünceye kadar bakma vaadi, bir kişinin diğer bir kişiye, kendisine bakılması karşılığı olarak bir malını vermeyi taahhüt etmesidir. Kişinin ölmesi ile vermiş olduğu mal terekesine geri dönmez, mal karşılığı ölünceye kadar bakmayı vaadeden kişinin bakım borcu sona erer.

Haberin Devamı

* Merhabalar, eşim bana boşanma davası açtı. Benim sorum şu: ben açtığım karşı davada, eşimin akrabasıyla yaptığı ve bana hakaretlerini içeren telefon görüşmesi kaydını delil olarak sunabilir miyim, aile mahkemesi bunu delil olarak kabul eder mi? teşekkür ederim.
Hakan Ö.

Hakan Bey, aile mahkemelerinin işleyişi ceza mahkemelerinden, ticaret mahkemelerinden, asliye hukuk mahkemelerinden biraz daha farklıdır. Çünkü aile mahkemelerinde görülen özellikle boşanma davalarında hukuken birbiri ile aynı kişi -eş- olarak kabul edilen kişiler arasındaki anlaşmazlıklar çözülmeye çalışılmaktadır. Durum böyle olunca davada kullanılabilecek deliller de diğer davalardan farklı olmaktadır.
Ses kayıtları da birçok durumda delil olarak kullanılabilmekte ve mahkemelerce kabul edilmektedir; ancak elde ediliş biçimine, içeriğine göre elde eden ve kullanan kişi aleyhine ceza davası ve tazminat davası açılmasına da yol açabilmektedir.

* Rus vatandaşı olan imam nikahlı eşimle 3 yıldır beraber yaşıyorduk bu beraberlikten T. adında oğlum oldu ve henüz resmi evliliğimiz olmadığı için noterden tanıma senediyle nüfusuma kayıt yaptırdım fakat eşim oğlumun Rus vatandaşlığına geçmesini istedi bende resmi olarak evliliğimizin ardından olabileceğini söyledim fakat eşim evden ablasının yanına gideceğini söyledi ve gitti. Fakat bana yalan söyleyip ülkesine 26 04 2014 tarihinde oğlumu kaçırdığını anladım ve bana göndermiş olduğu SMS’te Rusya’da oldukları ve benden habersiz oğlumu kaçırdığını anladım ve hemen resmi makamlara başvurdum fakat bir netice alamadım 13 aylık oğlumun Türkiye’ye iadesi ve kişisel iletişim kurmak adına ne yapmalıyım ve nasıl bir dava açmalıyım. Velayeti hakkını kötüye kullanan ve alıkoyan için hakkım nedir ne yapmalıyım. Saygılarımla...
Zafer C.

Haberin Devamı

Zafer Bey, eşlerin evli olmaları durumunda çocuğun velayeti iki eşe birlikte aittir. Ancak eşlerin resmi olarak evli olmamaları halinde müşterek çocuğun velayeti doğum ile birlikte kendiliğinden annesine aittir. Yani imam nikahlı-resmi nikahsız olmanız nedeniyle çocuğun velayeti size ait değil. Çocuğunuzun annesi, velayet tek başına kendisine ait olduğu için çocuğunu istediği gibi ülkesine götürebilir, bunun velayet hakkının kötüye kullanılması olarak addedilebileceğini düşünmüyorum.

* Ben yeşil kartlıyım, gelir seviyem düşük nafakayı ödeyemedim şu anda ceza aldım. Ne yapmalıyım?
Şakir E.

Şakir Bey, yeşil kartlı olmanızın nafaka borcunuz ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Nafaka borcu mahkemenin eşlerin ve çocukların sosyal, ekonomik durumları göz önünde bulundurularak belirlenen bir miktardır. Bu borç mahkemece kaldırılmadıkça doğmaya devam eder. Bu nedenle borcu ortadan kaldırabilmek ve ceza davasından kurtulabilmek için aile mahkemesine başvurarak dava açmanız gerekmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları