Güncelleme Tarihi:
2011’de Beşar Esad’a karşı gösterilere sahne olan Suriye’nin üçüncü büyük kenti Humus, muhaliflerin kontrolü ele geçirdiği ilk yerlerden biri olması nedeniyle “devrimin başkenti” idi. 150 binden fazla kişinin öldüğü çatışmalar dördüncü yılında devam ederken muhalifler, geçen hafta İran büyükelçisi ve Birleşmiş Milletler’in arabuluculuğunda Esad rejimiyle yapmak zorunda kaldıkları anlaşma çerçevesinde önceki günkü son konvoyla Humus’un Eski Kent olarak adlandırılan bölgesinden tamamen çekildi. Kademeli olarak tahliye edilen 1500’e yakın muhalifin Eski Kent’in 20 km kuzeyindeki Eldar el Kebira ve Telbiseh beldelerine geçtiği belirtiliyor. Bir zamanlar muhaliflerin merkez ve sahra hastanesi olarak kullandıkları Ermeni kilisesinin avlusundaki duvarlarında “Esad gidecek, Günlerin sayılı, sonun yaklaşıyor” graffitilerinin izlerine rastlansa da Humus’un kaybedilmesi 3 Haziran seçimleri öncesi Devlet Başkanı Beşar Esad için moral oldu. Tahliyenin tamamlanmasından sonra Eski Kent’e giren askerler, bölgeyi bayraklarla, Esad posterleriyle donatıp zafer pozu verdiler.
EVİMİZDEN ESER KALMADI
Binlerce Humuslu da muhaliflerin “arkasından ağladıkları”, rejimin ise “kutlama yaptığı” 2200 yakın kişinin öldüğü bölgedeki evlerine dönmeye başladı. Ancak evlerinden geri kalanları almaya gelen Humuslular, ordunun yaklaşık iki yıl süren ağır bombardımanı ve ablukası yüzünden harabeye dönen “hayalet bir şehirle” karşılaştı. Günlük bombardımana tutulan binalardan molozlar dökülüyor, sokaklar patlamamış bombalarla dolu. Buna rağmen devlet televizyonuna konuşan bazı Humuslular, kenti “teröristlerden temizlediği için” orduya ve Esad’a şükran duyduklarını anlattı. Bazı Humuslular, ordunun MİG uçaklarıyla vurduğu evlerinin önünde çoluk çocuk hatıra fotoğrafı çektirdi. Hıristiyanların çoğunlukta olduğu El Hamidiyeh bölgesinden Huda isimli 45 yaşındaki kadın evinin yıkıntıya döndüğünü söyleyerek “Kocamla evimize bakmaya geldik, fakat evimizden eser yoktu. Evimizin çatısını duvarlarını bulamadık. Sadece bir kahve fincanı buldum, hatıra olsun diye bunu yanımıza alacağım” dedi. Çatışmalar başlayınca her şeyi geride bırakarak giden Neval El Mesri isimli Humuslu ise “Her şey yok olmuş. Dikiş makinelerim, buzdolabım çalınmış. İçinde makasın olduğu bu sepetin dışında hiçbir şey kalmamış. 30 yıldır burada çalışıyordum” diye dert yandı.
Muhalifler öfkeli
Anlaşma çerçevesinde İslami Cephe’nin aralarında olduğu muhalifler kuşatma altında kaldıkları Eski Kent’ten ağır silahlarını geride bırakıp hafif silahlarla çıktı. Humus’ta muhalefetin elinde olan sadece bir bölgenin kaldığı belirtiliyor. Özgür Suriye Ordusu komutanlarından Albay Ziyad Hacı Ubeyd, ölmek veya çekilmekten başka seçenek bulunmadığını söylese de diğer muhalifler, yenilgi olarak saydıkları anlaşma nedeniyle öfkeliler.
Yeniden inşa edilecek
Eski Şehir bölgesinde isyandan önce 3-4 bin kişi yaşarken bugün tam sayı henüz bilinmiyor. Humus Valisi Talal el Barazi muhaliflerin tahliyesinin tamamlanmasından sonra Eski Kent’i “güvenli şehir” ilan ederek, yeniden inşa çalışmalarına başlandığını açıkladı. Vali, “Humus silahtan ve militanlardan arınmış bir şehir olacak. Kentin her yerine hizmet ulaştırmaya başlayacağız” dedi. Bölgede iki askerin mayın ve patlayıcı temizliği sırasında öldüğü belirtildi.