Bir cumhurbaşkanı aranıyor

BU ülkenin yurttaşları olarak görev vereceğimiz adayda şu nitelikleri arıyoruz:

Haberin Devamı

Bir partinin, bir hükümetin ya da icranın başı olan değil, ülkemizi en üst düzeyde temsil edecek bir devlet insanı niteliklerini taşıyan...
Evrensel hukuk temelinde insan hak ve özgürlüklerini içselleştirmiş...
Parlamenter demokrasinin temeli kuvvetler ayrılığı ilkesini esas alan, hukukun üstünlüğünü içtenlikle benimseyen...
Ayırmayan, kayırmayan, mazlumu mağduru gözeten...
Ülkenin toprağını, suyunu, ormanını ranta betona feda etmeyen...
Etnik, dinsel, mezhepsel, cinsel ayrımcılığa karşı olan; farklı inançlara ve bilimsel görüşe saygılı; herkesin kendi tavrını tarzını özgürce yaşaması gerektiğini düşünen...
Alevilerin yıllardır reddedilen taleplerine sahip çıkan...
Kürt meselesinin eşit haklı vatandaşlık temelinde barış, müzakere ve uzlaşmayla çözülmesi için adil hakem işlevi gören...
Tarihimizdeki acı olaylarla yüzleşmekten kaçınmayan...
Ülkenin, tüm komşularıyla ve bütün dünyayla barışık olmasını gözeten; savaşın kartalı değil barışın güvercini olan...
Biz yurttaşlar, oylarımızla bu ilkeleri benimsediğini kamuoyu önünde açık seçik beyan ve taahhüt edecek adayı desteklemek istiyoruz.
Gonca GEDİKOĞLU

İşte umudumuz

Haberin Devamı

BUGÜN Türkiye’nin umudu Türkiye Barolar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’dur.12’nci cumhurbaşkanı adayımızdır.
Dursun ATILGAN-Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı

Ben Türkiye’de doğmuş, büyümüş, tahsil almış, evlenmiş bir Alman vatandaşıyım ama...

Türkiye’de bir ‘hiç’im

BEN, Türkiye’de doğmuş büyümüş tahsil etmiş evlenmiş olan bir Alman vatandaşıyım. Bizlere yapılan bazı ‘haksızlık olarak’ gördüğüm durumlar var. Şöyle ki:
Buralı yabancılara, daimi ikametgâh olarak 5 senede bir yenilenen ‘Yabancılara mahsus ikamet tezkeresi’ ve ayrıca, ‘sözde’ buranın vatandaşı gibi bazı haklara sahip olabilmemiz için, T.C. kimlik numarası veriliyor.

60’INDAN SONRA

Bununla, mahalle, belediye doktoruna, otobüse 60 yaşından sonra bedava binebilme vs gibi durumlardan faydalanabiliyorduk. Son zamanlarda, bu haklardan mahrum edilmekteyiz. Sebebi de biz yabancı uyrukluyuz diyeymiş.
Size sorum: Almanya’da bulunan Türk veya çift pasaportlu vatandaşlar bir Alman gibi ‘bütün’ haklara sahip, hatta bakan, polis vs olabilirken, benim 3 kuşak Türkiyeli olmam, ebeveynlerimin ve benim hâlâ Türkiye’de vergi ödememe rağmen, neden Türkiye’de, bir otobüse (yaştan dolayı) bedava binemiyorum.

Haberin Devamı

NEDEN GİDEMİYORUM

Neden ufak tefek soğukalgınlıklarımda sağlık ocağına gidemiyorum. Ben burada neden bir ‘hiç’im. Bana T.C. kimlik numarasının neden verildiğini bilemiyorum. 2-3-sene evveline kadar bu haklar geçerliydi de şimdi neden bizlere ‘sıfır insan muamelesi’ yapılıyor?
Neden, bu soruları sorduğumuzda, omuzlar kaldırılıp ‘lakayt’ davranılıyor?

YOK ŞU, YOK BU...

Zamanında babamın ‘Türk vatandaşlığına geçme isteğine’ yok 1939 Kanunu’nun devamı, yok şu, yok bu diye bir şeyler denilip ertelenmekteydi...
Bana bugün de belediye mercilerinden verilen cevap: ‘Şikâyetlerinizi yazılı olarak Bakanlığa bildirin’.

NİÇİN YAZDIM

Anlamışsınızdır ki bunu yazma sebebim, birkaç liradan istifade edilebilmek için değil de... Türkiyeli olmamdan, bana ve benim gibilere yapılan muameleden dolayı gücendiğimdendir...
Misafirperverliği ile övünen Türkiye’nin ekmeği ve suyuyla büyümüş olan bizlere yapılan bu haksızlıklar neden?
G.M.

Günün sözü

Haberin Devamı

“AKP 12 yıl önce geldi; bu süre 16 yıla, belki de 20 yıla çıkacaktır. Tırmanışını durdurabilecek hiçbir gelişme de görmüyorum. Mızmızlıkla olmuyor bu işler.”
(Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Halil Berktay)

CHP’nin ideolojisi olmalıdır

15’İNCİ Dönem CHP İstanbul Milletvekili ve sendika hukukçusu Engin Ünsal, CHP’nin başarısızlığında yöneten kadrosunun yetersizliğinin elbette önemli rol oynadığını ama çok önemli bir hususun da “CHP’nin ideolojisinin olmadığı” iddiasını ortaya attı. Ünsal şöyle devam ediyor:
“Nasıl Kurtuluş Savaşı bir ideolojisi olmadan kazanılmış ve sonradan bu başarıyı bir ideolojinin üzerine bina etmek zorunluluğu doğmuş ve Kadro hareketi başlatılmışsa CHP’ye başarılı olmak için yöneticileri değiştirmek yetmez. Asıl yapılması gereken CHP’nin siyasal mücadelesini hangi ideolojik yapı üzerinden vereceğinin belirlenmesidir. CHP Ar-Ge’si olmasına rağmen üretemeyen bir partidir. Doğal yandaşı olması gereken 34 milyon aktif-pasif emekçiyi yok sayarak Cemaat’ten medet umması CHP’nin başarısızlığının en temel nedenidir. CHP ideolojisinin ne olacağına karar vermelidir. Sosyal demokrat ya da demokratik sol bir parti olacaksa toplumun emekçi katmanlarına, bunların ideolojik aydınlarına ve ulusal girişimcilere açılmalı, üretim araçlarının kimde olacağına değil üretimin nasıl toplum yararına denetleneceğinin gergefini işlemelidir. CHP’nin bugünkü yönetimi CHP’li üyelerinin heyecanını erozyona uğratmış, yok etmiştir. Siyaset heyecansız ve ideolojisiz başarılı olamaz. CHP genel Başkanı ve yeni yöneticileri bu gerçeği gereği gibi değerlendirmezlerse CHP çok irtifa kaybedecektir.”

Haberin Devamı

CHP karar verse!..

KENDİSİNİ hep CHP’nin sade bir üyesi olarak tanımlayan ancak son paylaştığı Facebook’ta, CHP üyesinin yanına ‘Şimdilik’ ibaresini koyarak kafalarda soru işareti bırakan Prof. Dr. Alper Demirbaş, yine çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı:
“CHP’de en üst düzey yöneticilerden belediye başkanlarına, örgüt yöneticilerine ve sade üyelere kadar herkes artık bir karar vermeli. 6 Mayıslarda katledilen üç fidanı mı anacağız yoksa 3 Mayıs’ta Türkçülük Günü’nü kutlayan Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı mı yapacağız? Deve miyiz, kuş muyuz? Bu kadar kakofoni olur mu? Bu ideolojik ilkesizlik artık iyice sıkıntı vermeye başladı. Parti’nin en yüksek organı ‘kurultay’ ivedilikle toplanmalı ve CHP’nin temel ideolojisini yeniden ve büyük harflerle belirlemelidir. Darağacında üç fidan/Mansur Yavaş paradoksu sürdürülemez ve içinde herkesin birbirini aldattığı bir parti görünümünden çıkaramaz CHP’yi... Alper DEMİRBAŞ (Şimdilik) CHP üyesi

Haberin Devamı

Biliyor musunuz?

YAKLAŞIK 20 bin gazeteci, 73 gazeteciler cemiyeti ve 8 gazeteciler federasyonunun güç birliği ile kurulan Gazeteciler Konfederasyonu’nun 1. Genel Kurulu Nazmi Bilgin’in (Ankara) başkanlığında, 144 delegenin katılımı ile dün Ankara’da yapıldığını; 10 organa 80 gazetecinin; Genel Başkanlığa da Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın (Bursa) oybirliğiyle getirildiğini...

Tekirdağ’a 12-0 cezası mı?

TEKİRDAĞ’da yeni ‘Tarım Topraklarımızı ve Yaşam Alanlarımızı Koruyalım Platformu’ kurulmuş, Genel Sekreteri de Dr. Cemal Polat… Ağlamaklı haldeydi; çok kısa bir süre içinde gündeme getirilen, Tekirdağ’da merkez ilçe Süleymanpaşa sınırları içinde 4260 dekarlık tarım alanında Bakanlar Kurulu kararıyla (Resmi Gazete, 5.5.2014) Tekirdağ Organize Sanayi Bölgesi (TORSAB) kurulmasına şiddetle karşı çıktıklarını açıkladı; “Bu Trakya’ya yeni bir ihanettir...Tekirdağ’ı ‘Yağmalamak’ için mi Büyükşehir yapıldı” dedi.
Tekirdağ’da 12 adet OSB bulunuyor; bunların su ve katı atıklarının bir sisteme bağlanması için iktidar, milyar dolarlık yatırım yapma kararı alırken, yeni bir OSB için yeni bir kamulaştırmanın yapılması sorusu Tekirdağ’da hala yanıtını bulmuş değil.
Bu konuda “Acele kamulaştırma kararı’nın alınmasının oldukça düşündürücü ve manidar olduğuna” dikkat çeken Polat, “Bu araziler mutlak ve özel ürün tarım arazileri’dir. 1/100.000 Tekirdağ ili Çevre düzeni Planları (ÇDP) ve 1/25.000 ölçekli Tekirdağ il ÇDP’nin da yeni sanayi alanı açılmayacağı kesin hükümlerle belirlenmiştir. Dokuz bin hektarlık planları sanayii alanının 4500 ha kısmı boşken (Malkara, Hayrabolu, Muratlı OSB’ler %5-15 dolulukta iken) yeni sanayi alanlarının oluşturulmasının gerekçesini anlamakta güçlük çekmekteyiz. Söz konusu arazilerin tarım dışı kullanıma açılması Anayasaya aykırıdır. Birinci sınıf tarım alanının imara açılması, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na aykırıdır. Çiftçilerin ve arazi sahiplerine “Sizin arazilere sanayi yapacağız” diye sorulmamıştır. Bu arazinin 12/0 dekarlık alan mera vasfındadır: kanunun istediği ‘kamu yararı kararı’ da yoktur. Seçilen alan aynı zamanda Nusratlı Gölet’inin su toplama havzasındadır; bölgede yoğun olarak buğday, ayçiçeği, soğan bostan ve meyvecilik yapılmaktadır.”
Çiftçiler, arazileri ellerinden alınacağı için endişeli; ziraat mühendisleri de tarım alanlarının göz göre göre heba edilmesinden üzüntülü… ‘Bu nedenlerle TORSAB’ın derhal durulmasını istiyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları