İlk ‘okulum’ 90 yaşında

CUMHURİYET GAZETESİ 90 yaşında!

Haberin Devamı

Bugünün birçok gazetecisi mesleğe ilk adımını Cumhuriyet gazetesinde atmıştır. Ben de onlardan biri olarak rahatlıkla söylüyorum, Cumhuriyet gazetesi bir ‘okul’dur!
Cumhuriyet gazetesi, 90’ıncı yılında iyi hazırlanmış üç ek çıkardı.
Önemli bir gazetenin 90 yıllık tarihini, bunca az sayfaya başarıyla sığdırmışlar. Cumhuriyet gazetesinin tarihi, Türkiye’nin siyasal, toplumsal, kültürel tarihinin dönüm noktalarının da tarihini aktarır.
90’ıncı yıl için üç ayrı ek hazırlamışlar:
90 Yıllık Yolculuk. Bir gazete 3 dönem / 1924-1954.
Nadir Nadi’den İlhan Selçuk’a / 1954-1984.
Biz büyük bir aileyiz / 1984-2014.
Bu üç ekte, gazeteye emek vermiş herkesin adı geçiyor, anılar tazeleniyor. Eklerin bir başka önemi, cumhuriyet döneminde, cumhuriyeti savunan bir gazetenin oluşum sürecini de yansıtması.
Hiç kuşkusuz Cumhuriyet gazetesinin tarihinde üç kişinin adı unutulmazlar, öncüler listesinde yer alır: Yunus Nadi, Nadir Nadi, İlhan Selçuk.
Rejim dalgalanmaları, darbeler ortamında ilkelere bağlı gazete yayınlamanın zorluğunu hepimiz biliriz. En azından tahmin edenler olacaktır...
Üç ek, bir gazetenin tarihini özetlerken, genç kuşağa gazetecilik, yazarlık konusunda da bilgi ve belge zenginliği sunuyor.
Yalnız iletişim fakültelerindeki öğrenciler için değil, Türkiye’de yaşayan, yurtdışında yaşayan Türkler ve ilgililer için de bu üç ek kitaplıkta saklanmalı.

* * *

Haberin Devamı

ÜÇ özel ekteki yazıları okur, fotoğraflara bakarken, anılar denizinde kulaç atmaya başladım.
Çalışan ve aramızdan ayrılan nice arkadaşımla ilgili günlerimi, bölüştüklerimi anımsadım. Gazetenin çevresindeki dolaşmalarda, mutlaka tanıdık bir gazeteci veya edebiyatçıya rastlardım.
Çünkü yalnız gazeteler değil, yayınevleri de Cağaloğlu’ndaydı.
Bütün kitapçılar da Bâbıâli yokuşundaydı.
Cumhuriyet’in Cağaloğlu’ndaki binasının karşısında Yeni Sabah yer alırdı, sonradan Meydan Larousse da o binada hazırlandı. Hakkı Devrim’in yönettiği ansiklopedide birçok arkadaşım çalışıyordu.
Bugün albümümde birçok bilim adamı, edebiyatçı ile çekilmiş fotoğraflarım var. Birçoğu Cumhuriyet yıllarından... Sonradan onarılan gazete terasında çekilmişti bu fotoğraflar.
Öldürülen Cavit Orhan Tütengil’den Ceyhun Atuf Kansu’ya, Cahit Külebi’ye kadar birçok dosta yer vermişler...
Şimdi gazete, yayın dünyasında bir koloni bulunmuyor, sık görüşmeler yapılamıyor. Karşılaşmalar mümkün değil. Eskiden olsa, Cumhuriyet’ten çıkıp Hürriyet’e giderken, Gazeteciler Cemiyeti’nin köşesinde mutlaka birine rastlardım.
İlk gazetem, okulum Cumhuriyet’ti.
Kültür/sanatla uğraştım! Kitaplar yazdım!
Kültürü yaymakta bir gazetenin işlevinin ne olacağını Cumhuriyet’ten öğrendim.
Her sanatçının buraya mutlaka uğrama gereği duyduğunun tanığı oldum.

* * *

Haberin Devamı

ARAMIZDAN ayrılanlar nur içinde yatsınlar, bugün çalışanlar da bir geleneği yaşatıyorlar.
Bütün arkadaşlarımı kutluyorum.
Nice 90’ıncı yıllara.

Yazarın Tüm Yazıları