‘Siyah inci’ NBA takımı alacak mı?

HER ülkenin yıllardır konuşula gelen aşamadığı sorunları vardır. Amerika Birleşik Devletleri’nin de yüzyıllardır en büyük iç sorunlarından biri ırkçılık. Uğruna bir iç savaş bile yaşanmış olsa da ülkede ırkçılık tam anlamıyla çözülebilmiş bir sorun değil. Bunun son örneğini ise NBA takımlarından Los Angeles Clippers’ın sahibi Donald Sterling vakasında gördük. Sterling’in medyaya sızan ses kayıtları bu hafta ABD’de patladı. Telefonda bir bayan arkadaşı ile konuşan 80 yaşındaki işadamı bir arkadaşına siyahi insanlarla arkadaşlık etmemesini ve onları NBA maçlarına getirmemesi gerektiğini sert bir biçimde iletiyor.

Kayıtların bu hafta ortasında TMZ tarafından yayımlanmasıyla birlikte NBA çevrelerinde kızılca kıyamet koptu. Hafta içi ses kayıtlarıyla ilgili olarak bir açıklama yapan
NBA yetkilisi Adam Silver Sterling’in ırkçılıktan dolayı ömür boyu hak mahrumiyeti aldığını açıkladı. Hak mahrumiyeti alan Sterling şu an için takımını satmak zorunda değil fakat kulüp başkanlığını terk edecek. 30 NBA takımı sahibinden 4’te 3’ü kendisinin takımını satması yönünde oy kullanırsa da Sterling Clippers’ı satmak zorunda kalacak.

EVDEN BİRİ GİBİ

Dan Sterling 1981 yılında Los Angeles Clippers’ı 13 milyon dolara satın aldı. (NBA o zamanlar çok da kar getiren bir iş değildi.) Clippers’ın şimdiki değerinin 800 milyon dolar olduğu ifade ediliyor. NBA patronları ırkçı damgası yemek istemedikleri için çok büyük bir ihtimalle Sterling’in takımını satması gerektiği yönünde oy kullanacak. Peki ya takımı kim alacak? Kulislerde dolaşan bilgilere göre Oprah Winfrey’in adı oldukça çok zikrediliyor. Winfrey 1986 yılında 2011 yılına kadar yaptığı The Oprah Winfrey Show ile Amerikan halkının ‘gönlünde taht kurdu’. Dobra kişiliği ve hayırsever yönü ile ABD izleyicisi kısa sürede Oprah’ı sevdi ve ona evden biri gibi ön adı ile hitap etmeye başladı.

14’ÜNDE ANNE OLDU

1954 yılında Mississipi’de dünyaya geldi. Babası yoktu. Annesi onu evlilik dışı dünyaya getirdi. Tecavüze uğradığı zaman 9 yaşındaydı. 14 yaşında anne oldu. Oğlu çok kısa bir süre sonra iyi bakılamadığı için öldü. Annesinin ona bakacak hiç bir sorumluluğu ve yetisi olmadığı için ananesi onu kanatları altına aldı. Her pazar kiliseye götürdü. Disiplinli bir kadındı. Ona 3 yaşına gelmeden okuma öğretmesini herkese anlatırdı. Oprah çok çalışkan olmasıyla hep dikkat çekti. 17 yaşında bir radyoda kendine yarı zamanlı iş buldu. 19 yaşında ilk radyo programını sunmaya başladı. Gençlik yılları da tıpkı çocukluğu gibi yoksulluk içinde geçti. Bir ara manavda bile çalıştı.

25 YIL ‘SHOW’ YAPTI

Hayat onu 80’lerin başında Chigago’ya sürüklediği zaman bir şeyler değişti. Radyo’da sabah programı yapıyordu. İletişim fakültesini bitirdiği için alışması zor olmadı. Program eyaletteki en düşük reytingli radyo programıydı. Kısa süre içinde zirveye çıktı. Sinema yazarı Roger Ebert bu siyahi kadındaki ışığı keşfetti. 1986’da 25 yıl yapacağı The Oprah Winfrey Show’a başladı. OWN isimli bir yapımcılık şirketi kurdu. Şirket Discovery Channel’a yatırım yapması ile de tanınıyor. Aynı zamanda film projeleri de üstleniyor.
(Bu makale Oprah Winfrey için yazılan yazılardan derlenmiştir.)

*Oprah Winfrey Mississipi’de dünyaya geldiğinde tarihler 1954 yılını gösteriyordu. Tecavüze uğradığında ise 9 yaşındaydı.

*Radyoda sabah programı yapan Winfrey, eyaletteki en düşük raitingi alan programı yaparken, kısa sürede zirveye çıktı.