Ben özel annelerden biriyim

Güncelleme Tarihi:

Ben özel annelerden biriyim
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2014 09:00

Ben özel annelerden biriyim. Çünkü 32 yaşımdan beri Muratcan gibi bir çocuğa sahibim. Doğumunda dünyalar benim olmuştu ancak 3 aylıkken oğlumun diğer çocuklardan daha farklı olduğunu anladık. Doktora gittiğimizde çocuğumun cerebral palsy olduğunu öğrendim ve çok üzüldüm.

Haberin Devamı

Hemen Edirne’deki Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavisine başladık. Altı yıl her gün fizik tedavi uygulatıp eğitimler aldırttım. Bu sırada yalnız olmadığımızı fark ettim. Onun yaşam standardını yükseltmek için her şeyi denedim. Fizik tedavi sayesinde gün geçtikçe oturma, emekleme ve ayağa kalkma gibi beceriler kazandı. Çok mutlu oluyor ve seviniyorduk.

Bu arada oğluma okuma ve saymayı öğrettim, bol bol hikaye okuyordu. 3 yaşında rakamları ve harfleri tanıdı. Muratcan’ı normal öğrencilerin gittiği bir okula vermek istedim. Ancak okul kabul etmedi, “yapamaz, edemez” dediler. Daha sonra zekası nedeniyle oğlumu ilkokul üçüncü sınıftan ilköğretime başlattık. Birlikte okula gidiyorduk. Oğlumun arkadaş ortamı çok güzel, dersleri iyiydi. Ben arkadaşlarının defterlerini alıp yazıyor veya fotokopi çekiyordum. Onları dosyalayıp oğlumla öyle ders çalışıyorduk. Muratcan ilköğretimi birincilikle bitirdi. Seviye Belirleme Sınavları’nda (SBS) çok iyi puanla yatılı okulu kazandı ama biz evimize yakın olan Yusuf Çapraz Anadolu Lisesi’ne gitmek zorunda kaldık. Ben yine onunla beraber akülü sandalye ile birlikte dört yıl boyunca okula gidip geldim.

Haberin Devamı

Oğlum orada da aynı başarıyı elde etti. Orada da ortamı çok iyiydi. Onlarla gezilere, pikniklere, sinemalara gitti ve çok mutlu bir lise hayatı geçirdi. Liseyi de birincilikle bitirirdi. Okulumuzun kep töreninde yaşadığım dakikaları asla unutamam. Oğlumla ne kadar gururlansam azdır, dünyalar benim oldu sandım. Muratcan bütün engelini aşıp üniversiteyi burslu olarak kazandı. Şu anda Özyeğin Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde birinci sınıfta okuyor. Okulun yurdunda beraber kalıyoruz ve çok mutluyuz.

Oğlum, dersi çok iyi dinliyor. Bütün problemleri kafasında hallediyor. Üniversitede bile notlarının büyük kısmı 98 ve üstü. Önceden klavyeyi dirsekleriyle kullanıyor, burnunu maus yapıyordu. Şimdi özel hazırlanan programla gözleriyle yazısını yazıyor, notlarını alıyor. Evdeki bilgisayarıyla dünyaya bağlanıyor. Eşimi kaybettim, ekonomik zorluklar çektim. Şu anda eşimden kalan küçük bir maaşla oğlumu okutarak evimi geçindiriyorum. Çok koşturdum, o dersteyken kapının önünde bulduğum banklarda, koltuklarda onu bekliyorum.

Haberin Devamı

Ben özel annelerden biriyim
En büyük zorluğu sınavlarda yaşadık

Onu okutmak için çok mücadele verdim. Bazen birlikte ders çalıştık, ben de yeniden okullu oldum. Ama üniversitede dersler İngilizce olduğu için anlamıyorum. Yurtta oğlum dizlerinin üstüne oturup, ancak kitapları öyle okuyor. Muratcan’ın hiç çalışma masası olmadı. Dizlerinin üstüne kitabı koyuyoruz, ben çeviriyorum, bazen ayak parmağıyla o çeviriyor. IQ’sunu ölçtürdük, üstün dediler, ama kaç olduğunu söylemediler.

En büyük zorlukları sınavlarda yaşadık. SBS ve YGS’de normal öğrencilerle birarada sınav salonuna almak istediler, orada da büyük mücadele verdik. Benim sosyal hayatım yok, bir arkadaşım olmadı. Hayatımı oğluma adadım. Ne bir günüm, ne gezmem var. Ablamın kızları evlendi, düğünlerine gidemedim. 7 yıldır çalgı sesi duymadım. 86 yaşında bir annem var, oğlumla onun arasında tercih yaptım. Keşan’da yaşıyor. Ölse cenazesine gidemeyeceğim. Şimdi kızımın bir kızı var. Torunumu çok özlüyorum. Ömrüm yettikçe sağlıklı olayım, gözümü yumunca oğlum hayatını kazansın, kendine bakacak bir dost, arkadaş bulsun istiyorum.

Anneler, bizler diğer annelerden çok özeliz ve daha çok anneyiz. Çünkü çocuklarımızla daha özel... Onların bakımı için bütün zorlukları aşmalı, çocuklarla el ele vermeliyiz. Emin olun, karşılığını alıyoruz ve mutlu anne oluyoruz. Onları hiçbir zaman diğer çocuklardan farklı, ayrı tutmayalım ve onları saklamadan çocuklarımızla birlikte olalım. Ancak bu şekilde onları topluma kazandırabiliriz. Çocuklarımıza sevgimizi göstermeliyiz, onlarla gurur duymalıyız ve çok sevmeliyiz...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!