Kadıköy Belediye Başkanı aradı

MODA’daki Alp Kitabevi’nin kira artırımı yüzünden tahliyesi konusundaki yazım üzerine Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu aradı.

Haberin Devamı

Başkan konuyu incelediğini, kiracıların mukabil bir dava açabileceklerini, bunun yerine 15 Mart’a kadar bir taahhütname imzaladıklarını, bunun da müdahaleyi imkânsız kıldığını belirtti.
Bu bilginin yanı sıra Kadıköy’deki sanat olayları, etkinlikleri için de bir kurul oluşturacağını söyledi.
Başkana gösterdiği duyarlık için teşekkür ederim.
Alp Kitabevi’nin kapanmaması için, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden, yurtdışından o kadar çok e-posta aldım ki, ne yazık ki tümüne yer veremeyeceğim.
Ancak bazı seçmeleri yayınlayabileceğim.
E-postaların en ilgi çekici olanı eski Sakıp Sabancı Müzesi Küratörü Marcella Guerrieri’nin destek mektubuydu.
Büyük sanatçı İdil Biret’e de sanatçı sorumluluğunun, duyarlığının bir göstergesi olan tavrı için teşekkür borçluyuz.
Dünkü Hürriyet’te Aziz Özen arkadaşımızın “Moda’da Yas Var” yazısının da kamuoyu oluşturmada, sorunun özünü yansıtmada çok yararlı olduğunu vurgulamalıyım.
25 yıldır o kitabevini işleten Ümit Ergin’e, semt sakinlerine ev sahibinin kulak vereceğini umuyorum.
Orada yaşayan herkesi mutlu etmek insani bir görevdir diye düşünüyorum.

***

Haberin Devamı

Okurlardan gelen e-postalar arasından seçtiklerimi paylaşıyorum:
“Sayın Beyefendi,
Alp Kitabevi, bölgedeki Türkçe konuşmayan toplum için mihenk taşı oldu. Sahiplerinin tavsiyeleri sayesinde bu kitabevinde insanlar okuduklarını, yorumlarını, bilgilerini paylaşmak için bir araya gelir, Türk kültürü hakkında çok şey öğrenirdi. Bu özel mekânın esas farkı, sahiplerinin hazırlığı, kültürü, samimiyeti ve sıcaklığından geliyor. Yani, kesinlikle şu dev internet kütüphanelerinde bulunamayacak türden bir fark. Bu kitabevinde hâlâ çoketnikli, çokkültürlü İstanbul’un kokusunu duyabilirsiniz.” Marcella Guerrieri
(Eski Sakıp Sabancı Müzesi Küratörü)

***

“Sayın Doğan Hızlan,
‘Yazınızda tam 43 yıldır yayıncılık dünyasında olan ve son yıllarda var olma mücadelesi veren bir kitap dostu olarak kendimi de gördüm. Atlas Pazarlama ve Fahrettin Telseren adını sokak arasında açtığım küçük bir dükkânla yaşatmaya çalışıyorum. Özellikle çocuk ve eğitim kitaplarına yöneldim. Ağaç yaşken eğilir demişiz ama eğitim-öğretim sistemi maalesef çocukları daha ilk adımdan itibaren bir yarış atı haline getiriyor. Özellikle son dönemdeki toplumsal yozlaşma, paranın bütün ahlaki değerlerin önüne geçmesi, kitap okuma alışkanlığını bir kenara itti. Cahil bırakılan, birey olamayan, küresel kapitalizmin bütün nimetlerinden de geri kalmayan bir toplum ‘milli irade’ olup çıkıveriyor. İrade olabilmesi için önce birey olmak, akla bilime inanmak gerekir. Okumak aydınlanmak gerekir. Geleceğin karanlık belirsizliği ancak böyle aydınlanabilir.”
Fahrettin Telseren

***

Haberin Devamı

“Sevgili Doğan,
Kitapçılar için yazdığın yazı sonuç olarak biz yazarlara dokunduğu için mesleğin bu ucundan bakış getirmek istedim. Bu yüksek kira, yer darlığı sorunu en çok adı fazla duyulmamış ya da medyatik olmayan yazarları vuruyor. Eserleri ürün olmuş, ticari şartlara göre -rahat satılabilir- kitaplar için böyle bir sorun yok... Onlar kitapçıda olmazsa eserlerini büyük marketlerde pirinç, salça, gofret, sadeyağ, dana bifteğin arasına koyarak satabiliyorlar. Ama yeni başlamış ya da eserleri biraz öncü denebilecek yazarlar için bu olanak söz konusu değil. Onların eserlerinden -ilk çıktıkları zaman- kitapçılar ikişer tane almakta, eğer talep olursa ikişer tane almaya devam etmektedirler; aynı günde gelen üçüncü müşteriye: ‘Yok, kalmadı, daha gelmedi’ gibi mazeretler üretmektedirler... Benim romanlarımla okuyucular devamlı ilgilenmeye ve kitapçılarda arayıp, sık sık eserlerimi sordukları evreye gireli beri, hemen her gün okurlarımdan bu tür şikâyetler almaktayım. Sevgiyle kal.” Ali Dilber

Yazarın Tüm Yazıları