Ağustos dürüst olsun

Oysa, platformun dürüst bir seçim için önerileri var. Örneğin:
-Aynı kişinin birkaç sandıkta oy kullanmasını önlemek için yeniden parmak boyası olsun.
-Belçika, Almanya, İngiltere, Fransa, Amerika, Avustralya, İtalya, Brezilya’da var, YSK denetimindeki bilgi işlem merkezinde siyasi partilerin temsilcisi olsun.
-Sayım sırasında aksaklıkları tespit için merkezi bilgisayarın kayıtları incelensin.
-Sayım başlayınca her birey kendi sandığını görsün.
-Sisteme bağlı her terminalin başında siyasi partilerin temsilcisi olsun.

İDDİALAR

İstanbul’dan Bitlis’e, Eskişehir’den Çorum’a, Ankara’ya kadar pek çok yerde seçim hileleri ayyuka çıkıyor, hileleriyle yüz karası 1946 seçimleri gibi.
Hilenin çeşitli yolları var. Önce seçmen listelerinde ve nüfus sayımında başlıyor. Örneğin, seçmenlerin listelerden düşürüldüğü iddiası. Platform’un iddiasına göre, Ocak 2014 itibariyle seçmen sayısının 56.198.627 kişi olması gerekirken 52.725.973 kişi gösteriliyor, listelerden 3.472.654 seçmen düşülüyor. Ya da tersi, nüfus kayıtlarında yok, ama listelerde 766.906 seçmen fazlası var. TÜİK ve YSK listeleri karşılaştırıldığında Ankara’da 52.780, İstanbul’da fazladan 136.533 seçmen var iddiası.
Platform ayrıca, Türkiye’nin çeşitli yörelerinde sandık başında yapıldığı öne sürülen hilelerden örnekler veriyor. Tutanak sonuçlarının değiştirilmesi iddiası gibi.
Seçim biteli bir ay dolacak, AKP dahil, her partinin şurada ya da burada seçime itirazı hâlâ devam ediyor. YSK, bir sivil toplum örgütü olan Platform’u dinlese fena olmaz.

GÖLGESİZ ÇANKAYA

Ağustosta Cumhurbaşkanlığı seçimi var. En az yerel seçimler kadar önemli. Böyle bir seçimin ardından “hile” iddialarını önlemek için, yukarıdaki önerilerin bir bölümünü ağustosa yetiştirmek mümkün.
Cumhurbaşkanı seçiminin dürüst, temiz, herkesin içine sinecek bir seçim olmasını, önce adayların istemesi gerek. Seçim olmuş, bitmiş, bir aday kazanmış, ama bugünkü gibi, hile iddiaları ortada dolaşıyor, Çankaya’da gölgenin izi beş yıl sürer, içeride ve dışarıda ne güven kalır, ne saygınlık.

Sahnede bir bakan

BİR dönemin büyük yolsuzluğu, Neşter Operasyonu. Eski Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan’ın sağlık sektöründe yaşanan yolsuzluklara karşı başlattığı operasyon. Operasyon on beş yıl sonra tiyatro oyunu haline geliyor.
Elif Solak Tokatlı yazıyor, Ali Yaylı yönetiyor, Eczacılar Odası Tiyatro Topluluğu oynuyor. Olay baştan sona gerçek. Baskılar altında görevini yerine getirmek isteyen Bakan yolsuzluğu ortaya çıkarmak için kendi kurumuna dava açıyor, davacı iken kendisini sanık sandalyesinde buluyor. Asıl suçlular kefaletle serbest kalıyor. Oyunun yazımına ve sahneye konulmasına destek veren Yaşar Okuyan oyunda fiilen rol alıyor.
Geçen hafta sonu galası yapılan oyun çeşitli sahnelerde oynanacak, ücretsiz izleniyor. Oyunun Yalova, Ankara ve Eskişehir’de turneye çıkması planlanıyor.

‘Bin yıl’ ve ‘yüzyıllar’

AHMET Davutoğlu partisinin kaderi ile ilgili büyük tahminde bulunuyor, “AKP yüzyıllar sürecek”.
Davutoğlu’nun kehaneti akla 28 Şubat tahminini getiriyor. 1997’de dönemin Genelkurmay Başkanı “28 Şubat bin yıl sürecek” diyor. Bin yıl bir yana, 28 Şubat on beş yıla varmadan sanık sandalyesinde hesap veriyor.

Meclis’te üstünlük

TAYYİP Erdoğan dün ilk Meclis’i “hiç kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı bir Meclis” olarak övüyor.
Her fırsatta “Meclis’te çoğunluğum var, istediğimi yaparım” diye üstünlük taslayan, on iki yılda bir kez bile muhalefetin sesini dinlemeyen kim?