Büyük bir enerji doğuyor

Güncelleme Tarihi:

Büyük bir enerji doğuyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2014 10:28

Bu hafta itibariyle Koç burcundaki Uranüs, Yengeç burcundaki Jüpiter, Oğlak burcundaki Pluton ve Terazi burcundaki Mars arasında 13 derecede ender rastlanan büyük kare görünümü oluşuyor. Bu tür gökyüzü görünümleri bir yüzyılın içinde sıklıkla gözlemlenmediği için yaşanabilecek olayların dikkatle ele alınmasını gerektiriyor.

Haberin Devamı

Oluşan kare açı çok güçlü ve değişim dönüşümü destekleyen gezegenlerde oluştuğu için ve önümüzdeki hafta oluşacak Güneş Tutulması da düşünüldüğünde büyük bir enerji açığa çıkıyor. Saldırganlık duyguları beslendiği için kişisel, grupsal şiddet eylemleri artarken, ülkelerin çatışma ve savaşma eğilimleri de yükseliyor(Aralık ayında başladı ve Haziran ortalarına kadar da devam edebilir). Hain kişi ve gruplar, tuzaklar, pusular, gizli planlar, gizli düşmanlar ön plana çıkabilir. İşin içinde Uranüs’ün olması ortaya çıkabilecek sırları, gerçekleri ya da sır perdesinin ortadan kalkabileceği olayları da akla getiriyor.

Bu sert açılar dünya genelinde kendini yangınlar, patlamalar(volkanik, nükleer, bombalı saldırılar, doğalgaz sıkışmaları v.b), depremler, fırtınalar, hava veya suyla bağlantılı felaketler, ülkeler arası çatışma ihtimalleri, finansal çalkantılar, soygunlar, elektirik elektronik, bilişim tabanlı problemler, değişen iş birlikleri, isyanlar şeklinde kendini gösterebilir. Çok fazla sayıda gezegenin birbirine sert açıları ve ortaya çıkacak güçlü bir enerji söz konusu olduğu için meydana gelebilecek olayların olasılıkları da artıyor. Uranüs gündeme her zaman beklenmedik şeyleri taşıdığı için şaşırtıcı veya sarsıcı olaylar, beklenmedik durumlar gündeme gelebilir. ABD’de de yönetimi ve yöneticileri ilgilendiren veya zor durumda bırakabilecek olaylar yaşanabilir. Almanya ve Rusya’da aynı yönlerde olmamakla birlikte bu kareden etki alıyor(merak eden varsa diye yazdım).

Yazdıklarım olumsuz gibi dursa da, aslında bu olaylar dünyanın değişik köşelerinde her zaman yer buluyor. 2011’den beri artmıştı, şimdi daha da fazlalaşarak karşımıza çıkacaktır. Burada önemli olan soru şu: NEDEN? Neden bu olaylar yaşanıyor? Dünyamıza neler oluyor? İnsanlık niçin bu zorlukları yaşamak zorunda kalıyor veya bu durumda mı bırakılıyor? Üzülmek sıkılmak değil soru sormak zamanı!

Olumlu tarafından bakıldığında ise, yeni keşifler, icatlar, yeni iş modelleri, uzayla bağlantılı haberler(?), dünya genelini ilgilendiren sorunlara çözüm niteliğinde yepyeni fikirler, yeni kanaat önderleri ortaya çıkabilir. Zira, Temmuz ayından beri gerçekten farklı buluşlar gündeme gelmeye başladı. Veya ortaya çıkan bilgiler bizim iyiliğimiz için büyük önem taşıyor olabilirler. Her koşulda meydana gelen olaylar uzun vadede bireysel hayatlarımızda veya dünya genelinde çok önemli ve güzel gelişmeleri doğuracaktır.
Örneğin, sizin için çok önemli pozisyondaki birisi işi bıraktı diyelim. Bu durum, o gün için sizin tarafınızdan bir felaket gibi görünse de, yerine gelen yeni kişi performansıyla o gün sizi sıkıntıya sokan durumun, aslında uzun vadede sizin iyiliğiniz için meydana gelmiş bir değişiklik olduğunu anlamanızı sağlayacaktır.

Bireysel bazda bakıldığında, uzun süredir devam eden problemli ilişkilerin sona erdirilebileceği, zayıf halkaların kopacağı veya tamamen şaşırtıcı yöntemlerle ilişkilerin bir sonraki aşamaya( sürekli tartışan boşanma arifesindeki bir çiftin bebek kararı alması ve uzun vadede başarı elde etmesi v.b) taşınabileceği bir süreç olabilir. Bugünden itibaren Nisan’ın son gününe kadar ki süreç ve 2-3-4–5 Mayıs başta olmak üzere, eğer yapabiliyorsak Mayıs ayının 20’sine kadar hassas konuları tartışmamaya çalışmakta, potansiyel düşmanlardan uzak durmakta, hukuki veya devletle bağlantılı işleri ertelemekte, ufak tefek kazalara karşı tedbirli olmakta, riskli kişi, ortam ve durumlardan uzak durmakta, kesici veya patlayıcı objelerle iş yaparken dikkat etmekte fayda var.
Büyük kareler bir kutunun içine kıstırılmış hissi yaratır ve büyük bir mücadele arzusuyla bugüne kadar asla yapamayacağımızı düşündüğümüz şeyleri yapmamız için bizi harekete geçirir, isyana sevk eder, özgürlük arzusunu arttırır. Bu karenin zor kısmı, değişime direnme arzusudur. Değişimin gerekliliğini fark edenler hayatlarında çok önemli adımlar atabilirler. Her zaman söylediğim gibi, hayatı değişimler değil alışkanlıklar soldurur. Allah’ın sopası yoktur, tabii ki farklı yönergeleri olacaktır. Değişimden korkmayan bu dönemde büyük kazanır(maddi anlamda söylemiyorum). Bu konuyla ilgili 30 Mart ve 14 Nisan’ da da yazılarım olmuştu. İnternet sitemizde bulabilirsiniz, okumanızda da fayda var. Hepinize değişim dönüşüm titreşimine uyumlu günler dilerim. Sağlık ve sevgi ile kalın… Niobe Aslı Temel

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!