CHP’de herkes suçlu!

DÜNKÜ ‘İBB’de CHP’nin de Kasımpaşalısı var’ yazısı epeyce yankı uyandırdı.

Haberin Devamı

Şubat ayında gündeme getirdiğimiz, ancak o günlerde pek dikkate alınmayan skandallar bugün su yüzüne çıktı.
CHP, MHP kadar güç gösteremedi.
İstanbul’da utanılacak ‘pazarcı kavgası’ yapıldı.
Neden mi?
CHP Genel Merkezi, başkan adaylarının ve meclis üyelerinin nasıl belirleneceği konusunda kesin bir tavır ortaya koymadı... Bu konuda ciddi ve tutarlı bir tutum sergilenemedi.
Temmuz ayında sahaya inen adaylarla adeta ‘dalga’ geçildi; onların hangi yöntemle aday gösterilecekleri konusunda ‘pazarlamacılar’ın gücüne karşı genel merkez direnç gösteremedi. ‘5’li Komite’ ağırlığını gösteremedi. Kılıçdaroğlu masaya yumruğunu vuramadı.
Sık sık karar değiştirildi. Aday adayları, aylarca koşuşturdular, bir sürü de para harcandı. Kimse onlara acımadı.

SİYASET ESNAFI

Haberin Devamı

Parti Meclisi’nden tutun partinin ‘köşebaşlarını’ tutmuş birtakım ‘siyaset esnafı’ -haklarında inanılmaz iddialar var; zamanı gelecek bunlar da yazılacak- kendilerine bağlı isimleri listelere yerleştirdiler.
Ne önseçim kaldı; ne eğilim yoklaması...
Bu tablo, 2002’lerde AKP’nin kurulduğu süreçte, DYP-ANAP birleşmesinden sonra ortaya çıkan ‘vurgun’un ardından yaşanan Türk siyasetinin ikinci büyük ayıbı...
Siyasi ahlaka uymayan;
delegelere karşı yapılan görülmemiş bir ahlaksızlık... Acaba kimler utandı.
İBB’de parti grupları çalışmalarına başlarken, 2 ay önce CHP Beşiktaş İlçe Başkanlığı’ndan uzaklaştırılan Uğur Gedik’le ilgili belgeler yine ortaya döküldü. Gedik, partiden ihraç edildi ama bu oyunları düzenleyenlere hiç birşey yapılmadı. Genel Merkez nasıl kandırılmış; listelerde kimler varken kimler çıkarılmış; yerlerine kimler konulmuş, kimlere ‘paralar’ verilmişti. Bunlar hiç sorgulanmayacak mı?
CHP, Büyükşehir’deki çalışmalarına ‘moralli’ başladı; İBB Grup Başkanlığı’na Ertuğrul Gülsever’in seçilmesinden sonra bugün de grup yönetim kurulu belirlenecek. Kimlerin ekipleri görev alacak. Bir önceki dönem hem AKP’yi, hem de kendi partisini ‘titreten’ Hüseyin Sağ’ın, Kadıköy’den meclis üyesi seçilmesinden sonra bu kez İBB Meclis Grubu’nda da yer alması bekleniyor.

Haberin Devamı

SİPAHİ: CHP’LİLİĞİMİ KİMSE SORGULAYAMAZ

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar’ı uyarmasından sonra 4. sıradaki meclis üyesi Hüseyin Avni Sipahi’nin başkan yardımcılığı görevinden istifa ettiği, ayrıca Genel Başkan’ın talebi üzerine üyeliğini askıya aldığını açıkladı. Sipahi şöyle konuştu:
“Erdemli bir kişi olarak parti üyeliğimi askıya alıyorum. Bunu diyebilecek başka bir kişi var mı? Ben cesaretli CHP’liler arıyorum. Ne partimi, ne Sarıgül’ü ne de Murat Hazinedar’ı zora sokacak bir tutum içinde olmam... Gerçekler ortaya çıkacaktır. Genel Başkanımın dediğini yaparım ama aynı şekilde davası olan belediye başkanlarının, parti yöneticilerinin de üyeliklerinin de gözden geçirilmesini isterim. Aslında bu tür benzer davaları olanların üyeliklerinin askıya alınmaması bir utanç sayılmalıdır. 17 Aralıkla ilgili olarak bir sürü şey yazıldı çizildi ama benim hakkımda açılmış bir dava yok, bir iddianame de yok. Dedem Rize Çayeli’nde CHP’den belediye başkanı iken, benim üyeliğimi kimse sorgulayamaz. Partiden istifa etmem diye bir şey yok. Meclis üyeliğim sürüyor. Beşiktaş halkının verdiği yetkiyi kimse alamaz. Ben 5’li Komite’nin onayının olduğu ilk listeden beri iki listede de varım. Beni sevmeyen yoktur.”

Haberin Devamı

Prof. Celal Şengör soruyor:

Bu ayıp ve günah ne kadar sürecek

SAYIN Başbakanımız, “17 Aralık bal gibi darbedir” demiş. Yapan kim? Onca malum: “Paralel yapı”. Bu yapı neye, kime paralel? İma, devlete paralel olduğu. Peki Sayın Başbakanım, hükümetinize yapıldığını ima ettiğiniz darbenin çok daha fecisi ordumuza yapılırken, siz onu yapanlara alkış tutmakla kalmadınız, yardımcı oldunuz. Paralel yapının dışında karar vermeye cüret eden vicdan sahibi hâkimleri anında sürdünüz. Şimdi diyorsunuz ki, aldatılmıştık. Ona da peki diyelim. Komplo olduğunu zat-ı âlinizin ve hükümetinizin bazı üyelerinin defaatle dile getirdiği olgu nedeniyle şerefli ve cefakâr ordumuzun ifadenize göre tamamen günahsız olan general, subay ve astsubayları hâlâ demir parmaklıklar arkasında bulunmaktalar. MİT’e gelince, bir gecede yasa çıkaran Yüce Meclisimiz ordumuzu bu kadar mı önemsiz görmekte, hapisteki kahramanları bu kadar mı değersiz bulmaktadır? Yoksa bu kahramanları içeri atarken paralel yapı dışında bir ortağınız daha vardı da o şimdi bu insanların çıkmasını istememekte midir? Bu rezalet, bu ayıp, bu günah daha ne kadar devam edecektir? Kahraman ordumuza bu lekeyi atan, onun cefakâr mensuplarına ve ailelerine bu kahrı çektirenler cezasız mı kalacaklardır? Bundan, siz, hükümetiniz mensupları ve Yüce Meclisimizin vekilleri hiç sıkılmamakta mıdırlar? Ben Yüce Türk Milletinin bir mensubu olarak şerefli ordumuza yapılan bu muameleyi düşündükçe yüzüm kızarmadan aynaya bile bakamaz oldum. Artık yeter diyecek bir vicdan sahibi yok mudur çevrenizde?
A. M. Celâl ŞENGÖR

Haberin Devamı

ABD’deki oylar Türkiye’de sayılacak

CHP ABD temsilcisi Yurter Özcan, Washington’dan yazıyor:
“Bize buradaki büyükelçilikten teyitli çok önemli bir bilgiyi sizinle paylaşmalıyım.
Yurtdışında Cumhurbaşkanlığı için kullanılacak oylar, burada sayılmayacak. Torbalar mühürlenip Türkiye’ye yollanacak ve orada sayılacak. Bu oy güvenliğine bir tehdit sayılmalıdır.
Yurtdışında Cumhurbaşkanlığı 1. tur oylama tarihleri 31 Temmuz-3 Ağustos olarak belirlenmiş. Bu yüzden oylar erken sayılamıyormuş. Sizden ricam bunu lütfen köşenizde dile getirmeniz, bu gidişle yerel seçimlerde yaşanan usulsüzlüklere yenileri eklenmek isteniyor.”

O fotoğrafı Ergül açıklayacak

MESLEKTAŞIMIZ Fatih Çekirge’nin ve ardından Yavuz Donat’ın sözünü ettikleri; 12 Mart 1971’den sonra CHP’de gelişen ve İnönü’nün istifasına kadar varan gelişmelerden sonra genel başkan seçilen Ecevit’in karşısında İsmet İnönü’nün ayağa kalkıp önünü iliklediği siyah-beyaz fotoğraf ne zaman çekildi?
CHP eski milletvekili ve o tarihlerde CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı olan Sabri Ergül 12 Mart döneminden sonra CHP’de yaşanan kriz sonucunda İnönü’nün istifası ile sonuçlanan gelişmeleri ve o fotoğrafın ne zaman çekildiğini anlatıyor. Yarını bekleyiniz.

Yazarın Tüm Yazıları