CHP’de mutfak yok

30 Mart seçimlerinden sonra CHP’den ilk seçim yorumu İzmir’den geldi.
Hem de en keskin haliyle.
İzmir’de Eşref Paşa’dan bu yana en fazla belediye başkanlığı yapan ve üçüncü dönemde de belediye başkanlığını kazanan Kocaoğlu, CHP içinde ‘stratejik tartışma’ yaratabilecek değerlendirmelerde bulundu.
Önce o keskin değerlendirmeleri aktaralım, sonra detaylara girelim.
Kocaoğlu’nun İzmir Körfezi’ne bakan İzmir Varyantı’ndaki çalışma ofisinden yaptığı değerlendirmenin özeti şudur:
1- Yerel seçimler oldu ama partide hâlâ bir değerlendirme yapmadık.
Bu ifadesi üzerine soruyoruz:
“Peki siz böyle bir ev sahipliği yapmak ister misiniz?”
Başkan anında cevap veriyor:
“Elbette davet ederim. Zaten büyükşehirler olarak bakarsanız başta İzmir var, Muğla, Aydın, Çanakkale, Edirne, Giresun, Hatay var. Büyük bölümü zaten bu tarafta. İzmir’de toplanıp zaten konuşuruz.
İkici soru Deniz Sipahi’den geliyor:
“Peki sizin değerlendirmeniz nasıl?”
İşte bu soru üzerine Kocaoğlu CHP içinde stratejik bir tartışma yaratabilecek şu mesajları veriyor:
1- Seçimlerden sonra büyükşehir belediye başkanlarının yuvarlak masa etrafında bir araya gelmesi gerekir. Nerede hata yaptık, nerede kazandık, gerekirse birkaç gün konuşmalıyız. Ama büyükşehir belediye başkanları ayrı, büyük ilçeler ayrı, beldeler ayrı toplanmalı.
SORU: “Peki şu ana kadar genel merkezden böyle bir talep gelmedi mi?”
CEVAP: “Hayır gelmedi.”

KILIÇDAROĞLU ÇALIŞKAN DÜRÜST, OY KAZANIYOR

Başkan Kocaoğlu devam ediyor:
“Mesela bizim sorunumuz nedir? Düşünün ki bir partinin 18 genel başkan yardımcısı var. Böyle şey olur mu? Ben 15 yıldır buradayım hâlâ genel başkan yardımcılarının bazlarını tanımıyorum. Örgütteki arkadaş nasıl tanısın. Bir de işler o kadar çok bölünmüş ki kimin sorumluluğu nerede bitiyor, kimin sorumluluğu nerede başlıyor karışık durumda.
Aziz Kocaoğlu İzmir’de yaptıkları ve bundan sonra yapacakları ile ilgili de geniş açıklamalar yaptı.
Onları da aktaracağız.
Ama şimdi parti genelindeki değerlendirmelerine devam ediyoruz:
“CHP’nin bana göre en büyük meselesi mutfak meselesidir. Yani bir konu üzerinde bir siyaset üreteceksiniz. Bunu genel başkan yardımcıları mı, yoksa o konunun uzmanları mı yönetmeli. Ekonomik sorunlardan, tarım politikasından dış politikaya kadar yaşları 25 ile 40 arasında olan, dünyayı bilen danışmanlarla çalışılması gerekiyor. Ve bu danışmanlar örneğin Türk meselesi konusunda, tarım sorunu konusunda, hangi konu olursa olsun bilimsel ve tutarlı çalışmalar yaparlar. Sosyal demokrat partinin mutfağı böyle olur. Ben daha önce Genel Başkan’a söylemiştim, bu kadar çok genel başkan yardımcısı olmaz demiştim. Genel başkan yardımcılarının büyük bölümünün danışma statüsüne alınmasını önermiştim. Tabii bunlar benim görüşüm. Bizdeki bir başka mesele de, ‘CHP insanlara ne vaat ediyor’ sorusudur.

VATANDAŞIN MESELESİ KONUŞULMALI

SORU: Bunu biraz daha açar mısınız?
CEVAP: Elbette açarım. Şimdi düşün ki biz gidiyoruz vatandaşa laiklik diyoruz, hukuk diyoruz, adalet diyoruz, demokrasi diyoruz, yani CHP’nin zaten varlığında olan şeyleri tekrar ediyoruz. Somut konuşmuyoruz. Kavramlarla konuşuyoruz. Oysa benim çiftçi vatandaşım kendisi ile ilgili somut şeyleri bekliyor. Yani 850 lira maaşla taşeron işçi mi olur? İstihdamı konuşacaksın, ekonomiyi konuşacaksın. İnsanın ihtiyaçlarına yönelik doğrudan konuşmayı gerektirir. AKP’nin karşına model olmak o noktada zor değil. Bana bazen soruyorlar ‘Sen konuşmalarında neden laiklik, demokrasi, sosyal adalet demiyorsun?’ diye. Ben de diyorum ki onlar zaten bizim kendimizde olan temel şeyler. Ben vatandaşın kendi meselelerini konuşmaktan yanayım.

DETAYLI YENİLİKLER VE PROJELER

Aziz Kocaoğlu ile İzmir’de içinde çok sıcak ve keskin cümlelerin olduğu bir bahar sohbeti yaptık. Deniz Sipahi İzmir ve Ege ile ilgili her şeye o kadar hâkim ki ben İzmir projeleri ile ilgili anlattıklarının hangisi yenidir bilemedim. Şimdi bu yazıyı yazarken Deniz’e soruyorum:
- Deniz hangisi yeni?
- En yenisi olan ada ama çok detaylı yenilikler ve projeler var...

Körfez’in ortasına ada yapacak

AZİZ Kocaoğlu, İzmir’de üst üste üç dönem seçim kazanıp başkan olan ilk kişi... O yüzden bu dönemde kalıcı eserler bırakmak istiyor. Altyapı yatırımlarının büyük kısmını bitiren Kocaoğlu, bu dönemde İzmir’i Türkiye’nin gündemine taşıyacak yatırımların peşinde olacak. Neler mi var? Örneğin Körfez’in tam ortasına bir ada yapacak. Roma döneminden kalma tarihi tiyatroyu Kadifekale’de çıkarıp, Atina’nın Akropol’üne rakip olacak. Kıyı düzenlemesiyle Avrupa’nın en uzun sahil şeridinde yürüyüş ve bisiklet parkurları yapacak. Yerel kalkınmaya destek verecek, Türkiye’ye örnek olan okul sütü projesine benzer projelerle İzmir’in çevresini de kalkındıracak. Metronun dışında tramvay da İzmir’in sokaklarında olacak. Özetle... İlk iki dönemden daha farklı bir Aziz Kocaoğlu görebiliriz. Daha atak, daha cesur, daha çok konuşan... - Deniz SİPAHİ