Silah kaçırdın mı

Güncelleme Tarihi:

Silah kaçırdın mı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2014 01:48

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Ayşegül Jale Saraç ve üniversite yönetimini ‘parelel yapı’ olmakla suçlamasının ardından Üniversite Genel Sekreteri Prof. Sabri Eyigün, İçten’i kastederek, “Bugün yetkili gözükenler, geçmişte silah kaçakçılığı yaptı mı yapmadı mı? Bunun araştırılması gerekir” dedi.

Haberin Devamı

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ve Dicle Üniversitesi yönetiminin tartışması sosyal medya üzerinden devam ediyor.

Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç’ın türban takmasından sonra üniversite yönetimini ‘parelel yapı’ ve yolsuzluk yapmakla suçlayan Milletvekili İçten’in, ‘Korsan Genel sekreter’ olarak suçladığı Üniversitenin Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, Twitter hesabından Milletvekili İçten ile ilgili açıklamalarda bulundu. “Güneş balcıkla sıvanmaz, gözünü kapatarak kimseye gündüzü gece yapamazsın” diyen Prof. Dr. Eyigün, şunları yazdı:
ak parti düşmanlığı “Bugün yetkili gözükenler, geçmişte silah kaçakçılığı yaptı mı yapmadı mı? Bunun araştırılması gerekir. Tüm Türkiye’nin sempatisini kazanan ve özgürlükler adına gelinen noktayı gösteren Rektörümüzün başörtüsünü takmasından hemen sonra apar topar aceleyle eline tutuşturulan iftiraları paylaşmanın nedeni nedir? Başörtüsü düşmanlığı mı? Özgürlük düşmanlığı mı? Sormak lazım. Rektörün inancından dolayı başını örtmesini, AK Parti’nin artı hanesine yazmak yerine, iftira atarak karalamak gizli bir AK Parti düşmanlığı. Başörtülüleri, başörtüsünü değersizleştirmeye alışan vekilin arkasında kimler var, başörtüsüne özgürlük kazandıran Başbakan araştıracaktır.”

Paralel yapı ile ilgim yok

Haberin Devamı

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Ayşegül Jale Saraç ‘paralel yapı’ suçlamasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Saraç’ın açıklaması şöyle: “Şahsım ve kurumumun devleti ele geçirmek için çaba sarf eden yapılanmayla kesinlikle herhangi bir alakası bulunmamaktadır. Yönetimimizin darbe girişimi olarak nitelediği hiçbir oluşum ve yapılanmaya destek vermesi mümkün değildir. İddiayı ortaya atanların bunu derhal ispat etmesi gerekmektedir. Aksi halde yasal sorumluluklarına katlanması gerekecektir. Biz şimdiye kadar üniversitemizde hiçbir gruba yakın ya da uzak davranmayan bir anlayışı benimseyerek hareket ettik.” Rektör Saraç, “200 milyon TL usulsüzlük” iddiasıyla ilgili de, “Bizden önceki yönetim dönemine aittir. Sayıştay, YÖK ve Maliye Bakanlığı tarafından takip edilmektedir” dedi.

Haberin Devamı

AK Parti’nin kararı değil

Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in Dicle Üniversitesi ile ilgili suçlamalarına üniversitenin öğretim üyesi olan AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Mehmet Akın da, sosyal medyadan yanıt verdi. Prof. Dr. Akın, “Bugün Diyarbakır Milletvekili olarak yapılan 64 maddelik açıklamanın, Dicle Üniversitesi’nin bir mensubu olarak mesnetsiz ve delilsiz olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca AK Parti MKYK üyesi olarak belirtmek isterim ki, açıklamalar partimizin herhangi bir kurul kararı olmadığını, bilakis şahsi düşüncesi olduğunu kamuoyu ile paylaşmak istiyorum” dedi.

Benim hocam üstadım Erdoğan

Tartışmalara AK Parti MKYK üyesi Prof. Dr. Mehmet Akın’ın da katılması üzerine Milletvekili Cuma İçten, Twitter hesabından isim vermeden Akın’a yanıt verdi. Milletvekili İçten, şu iddialarda bulundu:
“Bugün 64 maddelik Dicle Üniversitesi ile ilgili açıklamalarımın birçoğu belgelere dayanmaktadır. Sorular ve iddialara cevap aldıktan sonra bu belge ve bilgilerden suç teşkil edenleri cumhuriyet savcısına suç duyurusunda bulunacağım. Bakalım o zaman AK Partili olmayı beceremeyip AKP’li olanlar, bu durum karşısında ne yapacaklar? Gönül isterdi ki bu süreçte Haşhaşilerin yanında ürkekçe yer alanlar, sayın Başbakanımızın yanında mertçe gönülden AK Partili olarak durabilselerdi. Haşhaşi kelimesini dile getirmeye cesareti olmayanlar, kendilerine Pensilvanya’yı değil, asrın lideri sayın Başbakanı örnek almalıdırlar. AK Parti kimliği ile siyasette yer edinmeye çalışanlar şunu bilsinler ki; siyaset korkakların işi değildir. Siyaset risk alanların, tarafını net belli edenlerin, sözünün arkasında duranların işidir. AK Parti’de siyaset yaparken aynı zamanda hocaya bir cemaate bir şeyhe bağlı olarak siyaset yapılmaz. Benim cemaatim AK Parti’dir. Benim hocam, üstadım, liderim asrın lideri sayın başbakanımdır. Başkasını da tanımam. AK Parti grubu içerisinde haşhaşi yandaşları, isim zikretmemize gerek bırakmadan afişe edilecek, usulsüzlüklere keklik gibi atlıyorlar: İlerleyen günlerde zaten AK Parti bunlardan arınacaktır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!