Ulusalcıların CHP’si yüzde kaç oy alırdı?

Haberin Devamı

CHP...
- Muhafazakârlardan oy alma arzusuyla...
- Farklı ideolojik kimliklerdeki adaylara yönelmesiyle...
- Toplumsal barışı öne çıkarmasıyla...
- Barış süreci konusundaki olumlu yaklaşımlarıyla... (Son derece yetersiz ve kafa karıştırıcı olsa da...)
- Özgürlük ve demokrasi ekseninde durmasıyla...
- Katı laikçi tutumunu terk etmesiyle...
- Sağa da açılmasıyla...
Doğru yoldadır.

*

Bu yol, CHP için yepyeni bir yoldur.
Ve bir seçimlik yol olmamalıdır.
İnatla, ısrarla takip edilmelidir.
Cesaretle üzerine gidilmelidir.
“Bu yol yeteri kadar destek alamadı” diye terk edilmemelidir.

*

Yılların CHP algısı öyle kolay değişebilir mi?
Yılların ihmalleri öyle kolay unutulur mu?
Sabır ister.
İlmik gibi işleme ister.
Destansı bir mücadele azmi ister.

*

Hele “CHP bu yola saptı ve yenildi” diyen “ulusalcı takım”a hiç aldırış edilmemelidir.
- Dindara düşman.
- Kürt’e düşman.
- Özgürlüğe düşman.
- Dünyaya düşman.
“Ulusalcı takım”ın gösterdiği yoldan gidildiği takdirde...
Bırakın seçim galibiyetini falan...
Tarihin çöp sepetine fırlatılmak kaçınılmaz olur.

Haberin Devamı

Beş adımda iyi bir parti olmanın yolu

- BİRİNCİ ADIM: Hitabetiyle, kararlılığıyla, azmiyle, risk alabilmesiyle göz dolduran bir lider.
- İKİNCİ ADIM: Ekonomide işbaşındakilerden daha başarılı olunacağına dair sağlam bir güvence.
- ÜÇÜNCÜ ADIM: Dinle ve dindarlarla hesapsız, hakiki ve samimi bir ilişki.
- DÖRDÜNCÜ ADIM: Kürtlerle barış konusunda radikal, çekincesiz ve özgüvenli adımlar.
- BEŞİNCİ ADIM: Toplumun sadece bir hassasiyetine değil bütün hassasiyetlerine karşılık verebilme esnekliği...

Türkiye’den gitmek isteyenlere laflar

- AMA çok özlersiniz be hacılar!
- Hem ne diyor bakın Kavafis abimiz: “Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.”
- Gideceğiniz yerde “Hoş geldiniz hafızlar, biz de sizi bekliyorduk” diye karşılayanlarınız mı olacak sanıyorsunuz.
- Unutmayın: Gideceğiniz ülkelerde de “Burayı bırakıp gitmek istiyorum” diyen çok adam ve kadın vardır.
- Hem ne diyor bakın İsmet Özel abimiz: “Toparlanın gitmiyoruz.”
- Melih, Mansur, Şamil, kedi, trafo, Ağrı, tape falan... Nereye gidiyorsunuz kardeşim? Böyle şenliği nerede bulacaksınız?
- Bağcılar varsa Kadıköy de var... Nereye yahu?
- Başka bir ülkeye gideceğinize Bağcılar’a gitsenize... Hem ne olup bittiğini de anlamış olursunuz.
- Unutmayın: Giderseniz en çok sevinen Melih olur.

Haberin Devamı

Çıkın karşıma

SEÇİM sonuçlarının yol açtığı şımarıklıkla başka gazetelerde yazıp çizen gazetecilerin işlerinin bittiğini iddia eden sözde gazetecilere meydan okuyorum:

*

- Öyle Başbakan Erdoğan’ın arkasına saklanarak ateş etmek olmaz.
- Yiğitseniz çıkın karşıma...
- Siz yaptığınız gazeteciliği ve köşe yazarlığını koyun ortaya, ben de kendi yaptığım gazeteciliği...
- Seçime girelim.
- Yok, öyle Beşiktaş’ta, Kadıköy’de, Şişli’de falan değil...
- İsterseniz Konya’da, isterseniz Rize’de, isterseniz Yozgat’ta, isterseniz Erzurum’da, isterseniz Bayburt’ta ve hatta isterseniz Sultanbeyli’de...
- Olaylar karşısında sergilediğimiz tutumları yarıştıralım sandıkta...
- Ve son sözü sandık söylesin.
- Var mısınız?

Haberin Devamı

Berkin, Pamir...

KATEGORİK bir Tayyip Erdoğan nefreti var bazı kesimlerde.
Bunda Erdoğan’ın cepheleştirme politikalarının büyük etkisi var.
Ancak...
Bu nefretten sıyrılmak gerekir.
Buradan gidilecek bir yer yok.
Nefret nefreti büyütür, nefretlerin büyüdüğü yerden de hiçbir şey çıkmaz.

*

Mesela işe şuradan başlayabiliriz:
Madem Berkin’in anasını yuhalattığında kıyasıya eleştirdik Erdoğan’ı...
O zaman...
Pamir’in babasını arayıp “başsağlığı” dilemesini de takdir edelim, hakkını teslim edelim.

Mısır’da idamlara hayır

İNSANLIK için... Demokrasi için... Siyaset hakkı için... Dünyadaki sessizliğe son vermek için... Bir katliamı durdurmak için...
Aşk ile yüz bin kere:
Mısır’da idamlara hayır! Mısır’da idamlara hayır! Mısır’da idamlara hayır!

Haberin Devamı

Özgürlüğün kalesi: Anayasa Mahkemesi

ESKİDEN Anayasa Mahkemesi şu işleri yapardı:
- Yasaklardı, kısıtlardı, kapatırdı, sınırlandırırdı, geçit vermezdi...
- “Toplum” demez “devlet” derdi...
- “Evrensel standartlar” demez “resmi ideoloji” derdi...
- “Özgürlük” demez “Her ülkenin kendine özgü koşulları vardır” derdi.

*

Bugün için Anayasa Mahkemesi...
- “Evrensel standartlar” diyor.
- “Tutuklu vekillere özgürlük” diyor.
- Uzun tutukluluklara “Yetti gayri” diyor.
- Yasaklara hayır diyor.
- İfade özgürlüğüne evet diyor.
- Devlet değil toplum diyor.

*

Ne diyelim?
Böyle değişime can kurban...

Yazarın Tüm Yazıları