Danıştay protokolü iptal etti

Güncelleme Tarihi:

Danıştay protokolü iptal etti
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2014 00:00

İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İzmir Katip Çelebi Üniversitesi arasında imzalanan ’Birlikte Kullanım Protokolü’ Danıştay 15’inci Dairesi tarafından iptal edildi.

Haberin Devamı

Davayı kendilerinin açtığını dile getiren İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner, "İki başlı yönetim ciddi sıkıntılara neden oluyordu. Biz gerekli önlemlerin alınması için yönetimi defalarca uyardık. Şu andan itibaren karar yürürlüğe girdi. O hastanede İzmir Katip Çelebi Üniversitesi adına bulunan herkesin yaptığı bütün işler ve aldığı para hukuk dışı oluyor. Yapılacak herşey hukuksuz sayılacak ve bu da bir kaos anlamına gelir" dedi.

İzmir Valiliği ile İzmir Katip Çelebi Üniversitesi arasında, 31.05.2011 tarihinde, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ile birlikte kullanımı ve işbirliği konusunda protokol imzalandı. Bu protokolle, protokolün dayanağı olan 18.02.2011 tarihli ’Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık tesisleri ve üniversitelere ait birimlerin birlikte kullanımı ve işbirliği usul ve esasları hakkında yönetmelik’ maddelerinin iptali istemiyle İzmir Tabip Odası dava açtı. Danıştay 15’inci Dairesi, dava konusu protokolle yönetmeliğin iptaline karar verdi. Gerekçeli karar bugün tebliğ edildi.

İŞTE O KARAR

Danıştay 15’inci Dairesi’nin gerekçeli kararında, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesi için, devletin yasal düzenlemelerinde, bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınması gerektiği vurgulandı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık tesisleri ile üniversitelere ait ilgili birimlerin birlikte kullanılabileceği ve işbirliğine gidilebileceği, ancak çerçevenin yönetmelikle değil kanunla belirlenmesi gerektiği kaydedildi. Dava konusu protokol ve yönetmeliğin dayanağı olan 3359 sayılı Kanun’a 5947 sayılı Kanun’un 11’inci maddesi ile eklenen ek 9’uncu maddenin, üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı arasında uygulanacak işbirliği ve birlikte kullanımın yasal çerçevesini çizen kurallar içermediği belirtildi. Kanunda, üniversite ve Sağlık Bakanlığı arasındaki ilişkilerin yasal zemininin ne olacağının düzenlenmediği, üniversitelerin bilimsel özerkliği, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile olan ilişkileri, personelin hukuki statüsünü ve özlük haklarını doğrudan ilgilendiren bir alanın düzenlenmesi, hiçbir ilke ve kural konulmaksızın, tamamen Sağlık Bakanlığı’na bırakılarak, bu konudaki yasama yetkisinin fiilen idareye devredildiği dile getirildi. Bu nedenlerle dava konusu birlikte kullanım ve işbirliği protokolü ile ilgili yönetmelik hükümlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

KAPTANER: UYARDIK ÖNLEM ALINMADI


İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner, davayı kendilerinin açtığını belirterek, konunun ciddiyetini anlatmaya çalıştıklarını, önlem alınmasını istediklerini, ancak gerekenin yapılmadığını söyledi. Op. Dr. Kaptaner, "İki başlı yönetim ciddi sıkıntılara neden oluyordu. Biz gerekli önlemlerin alınması için yönetimi defalarca uyardık. Şu andan itibaren karar yürürlüğe girdi. O hastanede İzmir Katip Çelebi Üniversitesi adına bulunan herkesin yaptığı bütün işler ve aldığı para hukuk dışı oluyor. Yapılacak herşey hukuksuz sayılacak ve bu da bir kaos anlamına gelir" diye konuştu.

GEREKLİ ALT YAPI YOK

Tıp fakültesi için gerekli alt yapının mevcut olmadığını savunan Op. Dr. Kaptaner, "İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi açıyorsunuz, ancak tıp fakültesi alt yapısı yok. Ege Bölgesi’ne hizmet eden, günlük 2 milyon poliklinik hizmeti veren hastaneyi "Tıp fakültesi hastanesi yaptım’ diyemiyorsunuz, ancak tıp fakültesi olarak kullanmayı amaçlıyorsunuz. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kadrolarını devralıyorsunuz. Burada iki başlı yönetimin yarattığı bir huzursuzluk söz konusu oldu. 20- 30 yıldır asistan eğitimi veren kadrolar var, bunların büyük bir kesimi doçent ve profesör. Bu protokolle, birlikte kullanımdan öte, buradaki hizmetleri Katip Çelebi Üniversitesi’nin atamasıyla gelen kişiler yapıyor. Atanan kişiler daha kıdemsiz ve deneyimsiz olabilir. Daha kıdemsiz birini daha kıdemli birinin üzerine atıyorsunuz. Bu da tecrübeli insanları küstürüyor. 20 yıllık eğitim görevlisinin başına, 6-7 yıllık, adı doçent olan birini atıyorsunuz. Burada huzur olur mu? Sonuçta herkesi moralman çökerten bir ortam hazırlıyorsunuz. Burada Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kurumsal kimliği yok ediliyor. Bu noktada, Sağlık Bakanlığı, asistan kadrosu atarken diyor ki "Burası artık tıp fakültesi, biz burada tıp fakültesinin kriterlerine göre atama yapıyoruz.’ Ancak bunlar nedeniyle de kadro ataması yapılmıyor. Bu iş bugüne kadar hiçbir yerde bir işe yaramadı. Katip Çelebi Üniversi kadrosunda bulunan kişilerin hiçbir yetkisi olmayacak. Bundan sonra ne olacağını ise bekleyip göreceğiz" dedi.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Katip Çelebi Üniversitesi arasında aynı protokolün imzalandığını kaydeden İzmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner, orası için de açtıkları davanın halen devam ettiğini dile getirdi.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!