‘Partimiz yerinde sayıyor’

BAYKAL’a yakın bir isim olan 19, 20, 22, 23 dönem CHP İstanbul milletvekili ve seçim uzmanı Algan Hacaloğlu, “Ortaya çıkan sonuçların CHP’nin başarısını maalesef yansıtmadığını” açıkladı ve bunu grafiklerle ortaya koydu.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu’nun seçim sonuçlarına ilk tepkisinin “Başarısız sayılmayız... Sindire sindire büyüyoruz” demesine karşılık şöyle konuştu:
“AKP oylarını büyük ölçüde korurken, partimiz maalesef, sindire sindire büyümüyor, aksine yerinde sayıyor, hatta, geçen seçimlerin de gerisinde kalıyor. Bundan daha acısı, bu durum ancak, ödünç oylarla, parti değer ve ilkelerini yansıtmayan söylemlerle sağlanabiliyor. Sayın Genel Başkan, biliniz ki, partimiz, kurumsal yapısının her kademesinde, partimize gönül vermiş olan tüm kesimlerinde giderek derinleşmekte olan bir ‘yabancılaşma’ sürecine sürüklenmektedir.
Parti içi sevgi ve saygı bağlarını giderek körleştiren bu yıkıcı sürecin temel çıkış noktasını ise, kanaatimce “CHP’nin parti Programında yer alan temel değerlerine, geçmiş birikimlerine, tarihine ve bu tarihine öz katmış olan onurlu duruşlara, özveri ve emeğe karşı sergilenmekte olan kurumsal duyarsızlık” oluşturmaktadır...
Bu olumsuzluklar aşılmadığı, CHP’nin değerleri ve kimliğine gereğince sahip çıkılmadığı, “CHP’ye yaşamlarını adamış özverili ve soluklu” önderler ve kadrolar ile gerçek vefa duyguları içinde kucaklaşılmadığı, örgütün paylaşım ve dayanışma gücünü yıpratan dar kadrocu yapılanmalara son verilmediği sürece, CHP’nin başarısı lafta kalacaktır...

Haberin Devamı

http://www.adaletbiz.com/images/dosyalarim/GEC_C_SEC_M_SONUCLARI.pdf

Rüşvet ve dürüstlük

- ADANA Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın, giderken MHP’li yeni başkana bıraktığı vecizesi:
“Dürüst olmak esastır, önemli olan yetkiliyken dürüst kalabilmektir.”
- MERSİN Büyükşehir Belediyesi’nde görevi devralan Burhanettin Kocamaz’ın belediye kapasına astırdığı rüşvet ve yolsuzlukla ilgili sözler şöyle:
“Rüşvet alan da veren de cehennemdedir.” (Hz. Muhammed)
“Rüşvet bu kapıdan içeri giremez.” (Burhanettin Kocamaz)

Güvensizlik ve inançsızlık

AKP’lilerin, kendilerine ve birbirlerine hiç güvenmedikleri ve seçimleri hilesiz hurdasız kazanabileceklerine hiç inanmadıkları, bu seçimde iyice ortaya çıktı. Zaten, yapılan hilelerin çokluğu ve çeşitliliği karşısında, yandaşların güvensizlik ve inançsızlık duygularını bastırmaları imkânsız bir iş haline geldi.”
(Selçuk TINAZ)

Haberin Devamı

Rekor kıran muhtarlar

ÖĞRENEBİLDİĞİMİZ kadarıyla iki muhtar rekor oyla seçildiler.
Bakırköy Ataköy 7, 8, 9, 10 No’lu kısım Muhtarı Aylin Keserkaya, 15.562 oyla (% 96.2) muhtarlıkta 22. yılına girdi. Beşiktaş Etiler Kültür Mahallesi Muhtarı Dursun Gül 4.073 oy (% 90) sağladı. Gül, 3. dönem muhtarlığa adımını attı. Her iki muhtarın karşısına rakip çıkmadı. Çevrelerinde işbilen ve sevilen insanlar olan muhtarlar, aynı zamanda muhtarlıkların üst örgütlerinde görev yapıyorlar.

Biliyor musunuz

-CHP’nin İstanbul’daki 14 ilçesinden İBB Meclisi’ne henüz belli olmamasına karşın yaklaşık 130-135 arasında Meclis üyesi taşıyacağının sanıldığını...
-MUŞ’un Malazgirt ilçesinin Konakkuran Belde Belediye Başkanlığı’nı kazanan LDP’li 6 çocuk babası Bülent Ateş’in (36) “Vatandaşlarla aram çok iyi olduğu için kazandım” dediğini..

Haberin Devamı

En büyük hile İstanbul’da oldu

İSTANBUL’u alan Türkiye’yi yönetir, bunu siyasetteki herkes bilir. Ama daha önemlisi, artık İstanbul’u kaybeden iktidarda kalamaz. İstanbul, oy potansiyeli anlamında zaten Türkiye’nin dörtte biridir ama bundan öte, İstanbul artık iktidar simgesidir.
Bunu çok iyi bilen isimlerin başında da elbette Tayyip Erdoğan gelmektedir.
O nedenle en büyük seçim hilesi İstanbul’da yapılmıştır.
İstanbul’un toplam 39 ilçesi var ve bu ilçe belediyelerinden 14’ünü CHP kazandı, 25’ini ise AKP aldı.
Büyükşehir seçiminde ise AKP % 47.8, CHP ise % 40 oy aldı. Rakam olarak 4 milyon AKP oyuna karşılık 3 milyon dört yüz bin CHP oyu var. Aradaki fark 600 bin oy.
600 bin oyluk hile olur mu diyenlere İstanbul’da hile nasıl işlemiştir, bunu açıklayalım.
AKP’nin İstanbul taktiği:
İstanbul’da toplam 8.8 milyon oy kullanıldı. 600 bin oy, bu toplam oyun ancak % 7’si. Rakam olarak büyük ama oran olarak küçük bir fark. İstanbul’da zaten CHP’nin elinde olan, CHP’nin her sandıkta gözlemci bulundurabildiği büyük ilçelerde, Bakırköy, Beşiktaş, Kadıköy gibi ilçelerde, küçük hilelerin dışında bir şey yapılmadı.
Birinci taktik, buralara dokunmamak ve CHP’lileri, seçimlerde hile yapılmadığına ikna etmekti. Çünkü hile olduğunu düşünen CHP’li, kendisinin çok yüksek oy aldığı ilçelerde hiçbir hile olmadığını bilecekti ve buradan bir genelleme yaparak, tüm İstanbul’da hile olmadığı sonucuna varacaktı.
Bu taktik esas olarak tuttu. CHP mevcut belediyelerini koruduğu için sanki bir hile yok izlenimi oluşmaya başladı.
İkinci büyük taktik ise, AKP oylarını CHP oylarının çok çok üzerinde tutmaktı. Böylelikle arada küçük değil büyük bir fark olduğunu gören CHP, pes edecekti.
Bu taktik de esas olarak tuttu. CHP Genel Merkezi de, Mustafa Sarıgül de, bu sonucu kabullendiler. Hatta Sarıgül, mağlubiyeti kabul etmenin bir siyasi erdem olduğunu açıkladı.
www.turksolu.com.tr - www.facebook.com/turksolugazetesi

Tek açıklama; Umut Oran’dan

Haberin Devamı

DÜNKÜ ‘Memleketleri kaybedenler’ yazısı üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran bir açıklama gönderdi.
“Mayıs 2010’da yapılan kurultayda henüz milletvekili değilken, CHP Parti Meclisi’ne seçilip, Genel Başkan Yardımcısı olur olmaz 1980’li yıllardan itibaren yürüttüğüm ticari faaliyetlerime son verdim. Asgari ücretle başladığım ticari çalışmalarım boyunca birçok meslek kuruluşunun Türkiye ve Dünya başkanlığını da yaparak zirvesinde bıraktığım iş hayatım boyunca Adıyaman’da hiçbir zaman işyerim, ortaklığım, girişimim olmadı. İş dünyasının yakından bildiği biçimde sadece Anadolu’da iş-aş yaratma projesi ve girişimlerini ısrarla takip ettim, Adıyaman’da da OSB kuruluşunda büyük emeğim geçtiği için halen OSB’de benim adıma bir cadde ismi mevcuttur.
2010 yılında bir daha geri dönmemek üzere ticari faaliyetlerimi bitirdiğim işyerim ise Bolu’da idi, ancak henüz milletvekili dahi değilken zorunlu olmadığım halde Mayıs 2010 tarihinden bu yana tek kuruşluk ticari faaliyetim yoktur çünkü tüm yetki ve sorumluluklarımı, tamamı genç olan fabrika çalışanlarını yönetici ve ortak yaparak kendilerine devrettim.
Bireysel olarak siyasetle ticaretin bir arada olmaması gerektiğine yürekten inanmış birisiyim ve inandığım değerleri yaşama geçirmek benim için temel hayat inanışıdır. Yaptığım biçimde işlerin tamamını devrederek tam mesaisini siyasete adayan Türkiye’de halen bir başka örnek olduğunu da sanmıyorum.
İstanbul’da 3. Bölgeden CHP Milletvekili seçildim. Sizin de yakından bildiğiniz gibi 3. Bölgede belediye sayımız azalmadı, tam tersine Beylikdüzü’nü AKP’den alarak CHP saflarına kattık.
Bu açıklamama da köşenizde yer vermenizi dilerim.”

Haberin Devamı

CHP ne yapmalı?

YEREL seçimlerde cemaat çevrelerine ve kasetlerin sonuçlarına kilitlenen, merkez sağ ve MHP’den medet umarak yükseliş planları yapan CHP, yükselen oy oranının bu odaklarla ilgili olmadığını görmeli ve kabul etmelidir. Buralardan gelen bazı oylar var ise de, bu oylar ‘kerhen’dir, iktidarın devrilmesine yönelik dönemsel bir reflekstir. CHP lehine sürekli harekete geçecek bir refleks olmadığı kesindir.
CHP’nin uzun zamandır unuttuğu kesimler var. Kendisiyle birlikte olacak, refleksleri kendisiyle birlikte harekete geçecek olan ‘laik Kürtleri’ ve bu kesime yakın ‘Alevi kesimi’ çok fazla dikkate almadı. Kendisini iktidara taşıyacak olan bu kesimi devre dışı bırakarak ‘kerhen’ destek veren odaklara kilitlenmiş olması CHP’nin yükselişinin önündeki en büyük engel oldu. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin ‘kaybedilmesindeki’ en büyük, en önemli, en temel nedenlerden biri uzaklaştığı bu kesimdir.
Ekonomiden sorumlu eski bakan Kemal Derviş’in bu yazıya destek verecek bir değerlendirmesini okudum. Sosyal demokrat bir partinin yaşama geçirmesi gereken özet başlıklarına takıldım, paylaşmak istedim.
Şöyle diyor Kemal Derviş:
“CHP merkez solda Avrupalı bir sosyal demokrat parti olmalı. Liberal bir toplumun ve hukukun üstünlüğünün savunucusu olmalı. Büyük oranda laik Kürtlerden destek alan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) de Türkiye’nin Kürtlerinin müreffeh olacakları ve demokratik bir ülkede barış içinde yaşayacakları bir geleceği hedeflemeli.”
Laik Kürtlerden destek alan BDP’ye yönelik belirleme neden diye soracak olursanız, haklısınız; ben de aynı şeyi kendime sordum. CHP, Avrupalı sosyal demokrat bir parti konumunu seçtiğinde, buna uygun politikalar yürüttüğünde ve ikna edici olduğunda, doğal olarak sağlam ittifaklar gündeme gelecek, laik Kürtlerin ve Kürtlere yakın Alevi kesiminde desteğini alacaktır. CHP’yi iktidara taşıyacak tek yöntemde budur.
CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim kulvarının açılacağı önümüzdeki günlerde, şimdilik bu ittifaktan uzak duran Alevilerin önemli bir kesimine ve Kürtlere beklenen güveni vermelidir. ‘Kerhen’ gelen MHP ve cemaat oylarına güvenerek değil, gerçek ittifak yapacağı kesime güvenerek genel seçimlerle ilgili ilkelerini kamuoyuna yansıtmalıdır.
Naci SAPAN-Gazeteci

Yavaş ve Özkes’a karşı CHP’nin duyarsızlığı

ANKARA’dan Metin Kocabey yazıyor.
Bir ankaralı seçmen olarak CHP’ye sormak istiyorum, Yahu siz Ankara Büyükşehir’i kazanabilmek için MHP kökenli bir adayı, Sayın Mansur Yavaş’ı aday göstermemiş miydiniz?
Adamcağız elinden geleni yaptı hala da yapıyor. Mitingler zamanındada yanında hiçbir vekil yoktu, şuan şaibeyle elinden alınan başkanlığı CHP adına kurtarmaya çalışırken de, yanında yine hiçbir vekil yok, siz ne yapmak istiyorsunuz Allahaşkına? Sadece Sayın Levent Gök var; oda arada sırada gözüküyor. Sayım saatinden itibaren seçim kurullarının kapısında olmanız gerekirken, AKP’li vekiller gitti diye eleştiriyorsunuz, aslında sizin oralardan ayrılmamanız gerekirdi. Muharrem İnce’nin yaptığı gibi, Sırf Mansur Yavaş Başkan olmasın diye mi hiçbir şey yapmıyorsunuz. Yazıklar olsun size!
İstanbul Üsküdar’da da, milletvekili İhsan Özkes, bazı sandıklara itirazlarda bulunurken, dün sabah örgütten gerekli desteği göremediği yolundaki twittleri üzerine daha sonra İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın gerekli desteğin verildiğini öne sürdü. İl Başkanını itiraz yapılan yerlere gitmediği belirtildi.

Yazarın Tüm Yazıları