Reel sektör kredilerinde sıkıntı sinyalleri

Seçim sonrası yapılan itirazlar gündemi işgal ederken, piyasaların bundan etkilenmediği ve olumlu seyrin devam ettiği gözleniyor.

Haberin Devamı

Ancak piyasa aktörleri bir yandan da gözlerini Cumhurbaşkanlığı seçimi için Başbakanın vereceği karar ile erken genel seçim olup olmayacağına çevirmiş durumdalar.
Seçimlerden piyasaların istediği sonuç çıkmasına rağmen devam eden belirsizliğin giderilmesi için, piyasaların önlerini görebilmeleri için Nisan ayı sonuna kadar bu kararların netleşmesi bekleniyor.
Ancak seçim kararları netleşse de, ekonominin geçen yılki canlı seyrine geri dönmesi de beklenmiyor. Küresel bazda son günlerde risk iştahı arttı, bu durum bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri olumlu etkiliyor ama aynı eğilimin devam etmesini beklenmiyor. Piyasalardaki genel kanı 2013 yılındaki kadar büyüme oranı ve eski canlılığın yakalanmasının artık çok zor olduğu yönünde.
İşte hem bu küresel gerçekler hem de içerideki yoğun siyasi atmosferin devam etmesinin, ekonomide önümüzdeki dönem bazı sıkıntılar çıkaracağı anlaşılıyor.
Bunun ilk işaretlerinin reel kesim kredilerinde görülmeye başladığını duyuyoruz. Hafta sonunda görüştüğüm bir bankacı, bazı yabancı bankaların reel sektör kredilerinde çekimser davranmaya başladığını söyledi. Bu yabancı bankaların yurt dışındaki merkezlerinden gelen “risk arttı, çok sağlam görmedikçe kredileri uzatmayalım” talimatına uyarak, uzatma işlemlerini yapmamaya başladıklarını söyledi.
Bu durumda rating kuruluşlarının “reel sektörün durumunun kritikleştiği, özellikle TL kazanıp döviz borçlanan firmaların risk altında olduğu” yönündeki yorumlarının etkili olduğu düşünülüyor. Önümüzdeki dönem yabancı bankaların reel sektör kredilerinden çekilme eğiliminin güçlenmesini bekleyen aynı bankacı, bu bankaların daha çok tüketici kredilerine yoğunlaşacaklarını, bu dönemi bu şekilde geçirmeye çalışacaklarını söyledi.
Yabancı bankaların risk konusunda yerli bankalara kıyasla daha katı olduğunu, bunu daha önce gördüklerini kaydeden yetkili, “yine yabancı bankalardan krediler nedeniyle şikayet edilen bir döneme girmiş olabiliriz” şeklinde konuştu.
Bu aşamada yabancı bankalardan doğan boşluğun yerli bankalar tarafından doldurulması mümkün ama risk algısının artması halinde yerli bankaların da mecburen bu eğilime katılacağı da unutulmamalı.

MUNZAM KARŞILIĞA FAİZ AÇIKLAMASININ NEDENİ

Reel sektörün durumunu yakından takip eden bir Birlik yetkilisine, krediler konusunda sıkıntı olup olmadığını sordum. Bankaların zorlaşan mali durumları nedeniyle, krediler konusunda artık eskisi kadar rahat olamadığını gördüklerini kaydeden yetkili, konuyla ilgili şikayetlerin gelmeye başladığını söyledi.
Merkez Bankası’nın bankaların karlılıkları ve biriken riskleri konusunda duyarlı olduğunu kaydeden yetkili, “Bence Merkez Bankası’nın munzam karşılıklara faiz verileceğini açıklamasının en büyük nedeni de budur” dedi. 2008 krizi sonrası, banka bilançolarının güçlü olması nedeniyle reel sektöre gerekli kolaylıkların sağlandığını hatırlatan yetkili, bankaların eskisi kadar sağlam olmamalarının reel sektörü de olumsuz etkileyeceğinin gözüktüğünü söyledi.
Yakında bankalar ile reel sektörü temsil eden kuruluşların biraraya gelip çözüm arayabileceklerini, böyle bir toplantıya gerek olabileceğini kaydeden yetkili, Merkez Bankası’nın yanında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) nun da konuya duyarlı olması gerektiğini, BDDK’nın yine geç kaldığını söyledi. Kredilerde çıkan sorunun aşılması amacıyla, yakında sermaye yeterlilik oranı gibi rasyolarda değişiklik yapılmasının da gündeme gelebileceği söyleniyor.

Yazarın Tüm Yazıları