"Demokrasinin esası güne ayak uydurmaktır" diyerek kravatsız konuştu

Güncelleme Tarihi:

Demokrasinin esası güne ayak uydurmaktır diyerek kravatsız konuştu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2014 11:42

Ülker Grubu Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Global İnovasyon Grup Başkanı Ali Ülker, Doğa Koleji tarafından bu yıl 7. kez düzenlenen t-MBA zirvesindeki konuşmasına “Gençlerin ve geleceğin dünyasında bizim ne işimiz var, bizi neden çağırdınız?” diyerek başladı.

Haberin Devamı

Ardından dün hazırlandığını söylediği konuşma metnini bir kenara bıraktı. Demokrasilerde özgürlüğün esas olduğunu belirterek kravatını çıkardı, ardından şunları söyledi:
“Öğrencilik yıllarımda fena bir öğrenci değildim. İstanbul Lisesi’nde beşinci sınıfta çok sıkı çalıştım. Üniversiteye giriş sınavına ilkokul 5’te sorular çözdüm. Lise 2’de matematik ve fizik, problemli dersler galiba. Benim anlayışım şuydu, bu dersler zor olmasa gerek, bu dersleri anlatmak zor olsa gerek. Lisede sınıfta kaldım, hayatımdaki en önemli gelişmelerden biridir. Hocalarımız beni silkeledi. Sonra çalışmaya başladım, liseyi takdirle bitirdim. Sonra Boğaziçi Üniversitesi ve iş hayatı geldi. İş hayatım ortaokulda fabrikanın bahçesinde başladı.

İşçinin psikolojisini anlamak, üretimi gerçekleştirmek, kalite nedir? Sorusunu anlamakla başlar. Ama ben dış dünyaya ilgi duydum. Ailede kimse bana müdahalede bulunmadı. Fabrikanın içine giren de bendim, dışarı çıkıp satıcılarla konuşan da. Ama farkında olmadan tercihlerimi bu yönde yaptım. İş hayatına başlarken, hayatımda Ülker Spor Basketbol Takımı vardı. Basketbolda oynuyordum, hayatın değişik bir evresiydi. Çalışmadığım bir dönemde birçok şey öğrendim. Oyuncuların performansını öğrendim. Takım oyunu, insanı idare etmek, bir antrenörün görevi nedir, bunları gözlemledim. Aslında öğrendim ki hayatın hiçbir dönemi boşa geçmiyor, siz onu gözlemlerken bir şeyler öğreniyorsunuz. Hayatım Almanlarla geçti, iş dünyasını öğrendim. İşe yönetim kurulundan çıkarılarak, pazarlama bölümünden başladım, yavaş yavaş yukarı çıktım.
İnşallah sizler de güzel kariyerler yapacaksınız, başarılı işlere imza atacaksınız. Biz bir Türk şirketi olmakla beraber, yapılanmamız tamamen sınır ötesine oldu. Türkiye birçok uluslararası şirketle beraber yurtdışından yatırım çeken bir devlet. Biz de kendimizi uluslararası rekabete göre hazırladık. Bugün şirketimizde birçok ülkeden insanlar var, konuştuğumuz dil İngilizce olmaya başladı. Yabancı dil bilmek sizi uluslararası arenada güçlü kılıyor.

Haberin Devamı

Gençlere yatırım yapmayı tercih ediyoruz

Haberin Devamı

Şirketimizde üst düzey yöneticilerin yaş ortalaması 52’ye gelmiş, altlarında çalışanların yaş ortalaması 32. Bu bize ciddi bir işaret. Gençler nasıl bir gelecek istiyor, nasıl yönetilmek istiyor diyerek bir gençlik grubu oluşturduk. Şirketimizde ‘Y’ kuşağı çalışmaya başladı. Dijital çağ kapıda, geldi. Hayatı kolaylaştırıyor, bizler için zorlaştırıyor. Kitlelere ulaşmak için twitter kullanıyoruz. İş yapma alışkanlıkları değişiyor. Bu dünyada biz yöneticiler de değişmeliyiz. Bazı kavram ve alışkanlıklar var, bunlar değişmiyor. Biz gençlere yatırım yapmayı tercih ediyoruz. Gençlerle beraber futbol kampları, spor kulüpleri oluşturduk. Çünkü onların farklı şehirlerden gelerek birarada olmalarını, spor yapmalarını istiyoruz. Birbirlerini anlamalarını istiyoruz. Türkiye çok gelişti ama birçok il ve ilçede gençlerin gidecek sinema salonları yok. Birçok ilde binlerce çocukla buluşup, 23 Nisan Çocuk Şenliği’nde dev bir ekranda film seyrediyoruz.”
Ali Ülker, daha sonra salondaki gençlere yönelik şunları söyledi:
“Bu ülke hepimizin, gelecekse sizlerin. Sizlerin bu şekilde eğitim almanız, kendinizi geliştirmeniz ama sadece okul eğitimi ile sınırlı kalmamanız bizleri çok mutlu ediyor. Yarın bir gün bizim yerimizi alacaksınız, ama şundan eminim ki, bu ülkeyi ve işleri bizden çok daha iyi idare edeceksiniz. Çünkü çok daha iyi bir eğitim alıyorsunuz. Tüm dünya ile iletişim halindesiniz. Bizim vizyonumuz Türkiye’de başarılı olmak sonra global bir şirket haline gelmekti. Bunun adımlarını attık, Türkiye’de global şirketleri kuracak olanlarsa sizlersiniz. Ben size inanıyorum, bizden daha güzel işler yapacağınızı, bu ülkeyi daha güzel ufuklara taşıyacağınızı biliyorum.”

Haberin Devamı

Başarının şartı merak ve soru sormak

Doğa Koleji’nin, üniversitedeki MBA eğitimini lise düzeyinde uyguladığı t-MBA Eğitim Modeli’nin öğrencileri bu yıl da iş dünyasının önde gelen isimleriyle biraraya geldi. Bu yıl 7’nci kez düzenlenen ‘t-MBA Zirvesi’nde konuşan Borsa İstanbul A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. İbrahim Turhan, başarıya giden yolun merak etmek ve soru sormak olduğunu söyledi. Turhan, şöyle devam etti:
“Beni buraya davet ederken, kişisel bir başarı hikayesi anlatmamı istediler ama düşündüm kendi başıma bir başarı hikayem yok. Çünkü başarı bir ekiple elde edilen bir şey. Geriye baktığım zaman bana değer katan bir şey varsa o da sorgulamak, soru sormak, anlamaya çalışmak diyebilirim. Soru sormak önemli, çünkü ilmin başı meraktır. Doğru soruyu sormak da cevabı almak kadar önemlidir. Merak ettiğiniz şeylerin cevabını ararken, öğrendiklerinizi unutmazsınız. İşin sırrı bu. İçinde yaşadığımız muazzam bir evren var. İçinde merak edilecek binlerce şey var. Bunları anlamlandırmamız lazım. Bilgiden sonra ikinci konu geliyor o da bir duruş, yani vizyon sahibi olmak. Duruş sergilemek için ilkelere ihtiyacımız var, bunlar olmazsa yolunuzu kaybedersiniz. İlke sahibi olmanın yollarının birincisi adalet, ikincisi şeffaflık. Şeffaf olan hiçbir şeyden korkmaz. Üçüncüsü hesap verme yükümlülüğü, her zaman hesap vermeye hazır olmak. Dördüncüsü de paydaşlarımıza, topluma, çevreye, doğaya karşı sorumluluk. Bunları benimseyince oldukça sağlam bir duruşa sahip oluyorsunuz. Bir vizyon çizebilmek için de, ‘50 yıl sonra nerede olmak istiyorum, ne iş yapmak istiyorum?’ sorusunu doğru bir şekilde sorabilmek lazım. Bu bizim hayatımızı şekillendirecek soru. Bazı ülkeler hukuku, demokrasiyi, sivil toplumu başarıyla oluşturmuş, bazıları ise oluşturmamış. Başarıyı belirleyen de organizasyon kabiliyeti. Bütün bunlar tamam olunca farklılıkları zenginlik olarak kabul etmek, birbiriyle kavga etmeden, barış içinde yaşamak, başarıyı getiren faktörlerden. Birarada, farklı şeyleri düşünmemize, önemsememize rağmen, aynı salon içinde oturup, gülerek, eğlenerek, birbirimizden bir şeyler öğrenerek, barış içinde kardeşçe durabiliyorsak en önemli başarı bence budur.”

Haberin Devamı

Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder de, kendinden önceki konuşmacıların oldukça başarılı olduğunu belirterek, öğrencilik yıllarının çok kötü değil ama diğer konuşmacılar kadar başarılı olmadığını esprili bir dille söyledi. Daha sonra üniversite ve ilk iş deneyimini, mezuniyetten sonra 6 ay iş bulamadığını, özgüven kaybı yaşadığını anlattı. Ama sonra küçük bir yerde iş bulup, daha sonra şirket kurduklarını, özgüvenini tekrar kazandığını, işlerin büyüdüğünü dile getirdi. Salondakileri sık sık esprileriyle güldürdü.

Yarış üniversiteden mezun olunca başlıyor

Promethean Uluslararası Başkanı Eugene Viskovic de, Uğur Gazanker’in kendisinden nasıl lider olunacağını anlatmasını istediğini söyleyerek konuşmasına başladı. Gençliğinden beri 4-5 yabancı dil konuşabilmesinin hayatını kolaylaştırdığını anlatan Viscovic, şöyle devam etti:
“20 yılı aşkın süredir şirketlere problemlerini çözmekte yardım ediyorum. Eğitim teknolojileri konusunda çalışan Promethean’da çalışıyorum. Doğa Koleji eğitim teknolojileri konusunda ilk adımı attı. Türk hükümeti de Fatih Projesi ile teknolojiyi eğitimde kullanmaya devam ediyor. Anlamalısınız ki yarışma üniversiteye girdiğinizde değil, mezun olduğunuzda başlıyor. Üniversite kampüsüne ilk adım attığınızda anlayacaksınız ki işler sandığınız gibi değil, anlayacaksınız ki birbirinizle yarışma o zaman başlıyor. Esas soru şu ki, sadece kendi ülkenizde değil yurtdışında savaşmakta da hazır mısınız? Sizin ve diğer okullardaki öğrencilerin en büyük farkı, üniversiteye girmeden önce yapacağınız hazırlıklar olacaktır. Etrafınızda dönen internet ve teknoloji sayesinde bizim, sizin yaşınızdaki halimizden daha çok şey biliyorsunuz. Facebook sayesinde arkadaşlarım benden daha çok şey biliyor, ailem hakkında. Ve köpeğimin de bir facebook hesabı var. Umarım çocuklarım evleneceği ya da dede olacağım zaman herkesten daha önce öğrenebilirim. Bu yüzden Doğa’nın t-MBA programı sizi üniversiteden önce daha rahat hazırlayacak. Bir sürü iş değiştireceksiniz ve garanti edebilirim ki işlerin hepsi birbirinden farklı olacaktır. Adapte olmanın benim için iki önemli anahtarı vardır. Öğrendiğiniz yeni şeylerle geçmiştekileri karşılaştırmayın, bu bir hata olur. Bir sürü lider önceki deneyimleriyle, yeni deneyimlerini karşılaştırarak büyük bir hataya düşer. İkinci olarak sakın gittiğiniz şirketteki yere, kendinizi sevmelerini söylemeyin. Maceraperest olun, her zaman yeni deneyimlere atın kendinizi. Yeni sorumluluklar almaktan çekinmeyin, ne kadar sizin için yeni olsalar da. Değiştirdiğim her iş, benim için yeni bir deneyim oldu. Korkmayın, kendinize güvenin. Ve son önerim, gezin ve dünyayı fark edin.”

Haberin Devamı

Hayallerinizin peşinden gidin

Doğa Koleji t-MBA mezunu girişimci Kadir Slocum da, 8 yıl önce kendisinin salonda öğrenci olarak oturduğunu söyleyerek başladı. Okulda çok başarılı olduğunu anlatarak, “İstediğim hemen hemen her okula gidebilirdim ama iş hayatında daha farklı şeyler yapmak istiyordum. Benimle aynı seviyede olanlar hep belli okullara gider, puanım yanmasın diye düşünür. Birçok okula gittim, yapmak istediklerimi anlattım Doğa Koleji’nde 1,5 saatlik bir konuşma yaptık. Eve giderken, okulu arayıp kayıt yaptıracağımı söyledim. Çünkü aradığım okulu bulduğumu hissettim. Çünkü bana göre iyi okul öğrenmeyi öğretmeli. Ben tercih ettiğimde Doğa Koleji çok küçüktü, lise mezunu da vermemişti. Şu anda 96 kampüsü var. Fakat o günden özündeki felsefe bu noktaya geleceğini gösteriyordu. Ben bu okulun bir parçası olarak hayatımın en güzel anlarını o 4 yıl içinde yaşadım. Birçok başarıya imza attık” dedi.
Slocum şöyle devam etti:
“Çocukken tıp okumak istiyordum ama büyüdükçe işletmeye ilgim arttı. Üniversite tercihi yaparken işletme ile tıp arasında kaldım. Dışarıdan bakanlar, ‘sen fen alanındasın neden işletme’ diyorlardı. Ama Doğa Koleji mezunu için bu sıradan bir şey. Sizlere tavsiyem cesur olun, hayallerinizin peşinden gidin. Planlı olun ve kendinize ulaşabileceğiniz hedefler koyun. Ulaştıkça da hedeflerinizi güncelleyin.”

Doğa Koleji’nin hızlı büyümesini, gelişimini ve uluslararası alandaki başarısını eğitimin her sürecinde uyguladıklarını, özgün ve öğrenci odaklı eğitim modellerine borçlu olduklarını belirten Doğa Koleji CEO’su Uğur Gazanker, “Bizim için eğitimde en önemli unsur öğrencilerimizin yeteneği ve ilgisi doğrultusunda eğitim verebilmek. Bunun için okullarımızda bilim, sanat, spor ve ekonomi gibi pek çok alanda özgün eğitim modelleri oluşturuyor ve t-MBA ile üniversitedeki MBA programını lise öğrencilerimize uyguluyoruz. Öğrencilerimizin oluşturduğu t-MBA Meclisleri şirket yöneticileriyle her ortamda biraraya geliyor, fikir alışverişinde bulunuyor, onlara görüşlerini bildiriyor. Öğrencilerimiz ülke ve dünya ekonomisi ile daha lise sıralarında tanışıyor ve kendilerine sizlerle bir arada olma imkanı yaratıyor, şimdiden ekonomiye yön verecek girişimlerde bulunuyorlar. Dolayısıyla t-MBA öğrencilerimizin tamamen kendi çabalarıyla bu yıl 7’nci kez düzenlediği zirvemizde bulunmaktan çok büyük gurur ve mutluluk duyuyorum” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!