Hepi topu 2 puan için miydi?

E peki buyurun bakalım, fiyasko muymuş değil miymiş?

***

17 Aralık’tan bu yana, misli görülmedik bir kampanyayla esip savurmadı mı Kemal Bey?
Legaldir illegaldir takmadan, dinleme kasetlerini grup toplantılarında çalmadı mı?
“Bu ülkenin bir anamuhalefet partisi var, CHP daha ölmedi, hükümetle Cemaat’in eline kalmadınız, ikisinden birine mahkûm değilsiniz ey ahali, biz de buradayız” diyerek inisiyatif alacağı yerde, muhalefet rolünü dümen suyuna girdiği Cemaat’e kaptırmadı mı?
“Silivri’de hâkimler ve savcılar var ama adalet yok” yaygaralarından bir gecede çark etmedi mi?
Polis ve yargıdaki paralel yapılanmanın siyasete müdahalesine arka çıkmadı mı, kumpasa payanda olmadı mı?
Kanunsuz dinleme skandallarına gözünü kapatmadı mı?
MHP kökenli Ankara adayı Mansur Yavaş’la şehir turu atarken bozkurt selamı çakmadı mı?
CHP’den ihraç edilmiş bir Sarıgül’e kurtarıcı gibi sarılıp her şartına ‘Evet’ diyerek, İstanbul’un garantili ilçelerini de ona teslim etmedi mi?
E peki, tutturamama halinde hesabını veremeyeceği bütün bu gariplikleri niçin sırtladı?
Tayyip Erdoğan’ı bitirmek, partisinin oylarını 30 Mart’ta yüzde 30’lara düşürüp sandığa gömmek için değil miydi?

***

Ne oldu peki?
AK Parti yüzde 45’ler çekti.
Kemal Bey’in hesabı ise astronomik oranlarda saptı.
Yüzde 15’lik yanılma payı hangi isabetli öngörüye sığar, söyleyin.
Ha, mazeretin dibi yok, kıvırma payı var tabii bu hesabın da.
Misal, 2009’u esas almayalım, AK Parti o zaman yüzde 38’lerde kalmıştı ama bu yerel değil genel seçim havasındaydı, kıyaslayacaksak 2011’le kıyaslayalım, yüzde 49’lardan 45’lere geriledi öyle mi?
AK Parti, yüzde 45’i aşan bir performansla başarısız, oy kaybetmiş sayılırken...
CHP, 2011 genel seçim oyunun üstüne varsa yoksa 2 puan koymuş, yüzde 25’lerden yüzde 27’lere çıkarmışsa büyük başarı demek.
Ve fakat, 2-3 puan için memleketi yangın yerine çevirmek zorundaysa Kemal Bey’in stratejisi, yüzde 45’i yakalamak için nelere tevessül edebileceğini artık siz düşünün. Dünyayı ateşe vermesi, Putin’den Obama’ya herkesin kasedini bangır bangır yayınlaması gerekmeyecek mi?
Nereden bulacak onca tapeyi, polis istihbaratın kozmik deposunu patlatmakla olmaz, CIA köstebeği Snowden’in sızıntıları bile yetmez buna, doğrudan NSA’nın dinleme stoklarından beslenmesi şart bir kere.
Orada, komplo pişirip hazır malzemeyi ayağına servis edecek paraleller bulabilecek mi ki?

***

“Asrın fiyaskosu” derken nanik falan yaptığım yoktu. Hepsi hepsi, sandık hesabını yanlış yapmanın sakıncalarını anlatmaya çalıştım.
Kazanma formülü buysa çıtayı çok yükseğe çekmiş, kendi başarısını imkânsızlaştırmış olmuyor mu Kemal Bey?