Milli sporcunun ölümünden kimler sorumlu

Geçen 16 Şubat'ta müsabaka sırasında fenalaşıp yere yığılan genç sporcu kurtarılamadı, geride gözüyaşlı babası Erdal Akbalık (44), annesi Dilek Akbalık (43) ve kardeşi Eyüp (16) ile yakınlarını bıraktı. Olimpiyatlarda şampiyon olup kazanacağı parayla kirada oturan annesine ev almak olan genç sporcuyla ilgili bazı haberler aileyi adeta yıktı.

Türk doktor yokmuş

Oğlunun spordan para kazanmadığını ve başarılı olmasına rağmen sahip çıkılmadığını anlatan Dilek Akbalık, Türkiye Tekvando Federasyonu'ndan bazı yetkililerin kendilerine ulaştığını, ancak yeterli bilgi veremediklerini dile getirerek şunları söyledi:
"Seyithan'ın vefatından sonra, internetten görüntülerini izleme fırsatı bulduk. Çok zor oldu ama son maçındaki görüntüleri izledim. Orada müdahalenin geç olduğunu gördüm. İlk olarak Türk masör geliyor, sonra iki Mısırlı sağlık görevlisi. Yaklaşık 1.5 dakika sonra İngiliz doktor geliyor. Bu sürede çocuğuma neden müdahale edilmedi? Federasyondan kalp krizi geçirdiğini, müdahalede bulunulduğunu, ancak kurtarılamadığını söylediler. Otopsi raporu çıkmadı. Bir anne olarak ihmal olduğunu düşünüyorum. 1.5 dakikada bir insan kurtarılabilir. Belki hayata dönmeyecek ama en azından gerekenin yapıldığını bilirsem gönlüm rahat edecek. Heyette Türk doktor yokmuş. İzlediğimiz kadarıyla görüntülerde de yoktu."
Federasyondan bazı yetkililerin evlerini ziyaret ettiğini de belirten anne Dilek Akbalık, Seyithan'ın hayalini yerine getirmek için bir kampanya başlatıldığını, ancak bundan önce ölümünün tam olarak aydınlatılması gerektiğini söyledi.

Bana göre ihmal var

Yeğeninin ölümünden bir süre sonra son maçı defalarca izlediklerini dile getiren dayı Barış Tarakçı da, “3 bin sporcu barındıran bir federasyon aile hekiminden alınan bir raporla nasıl yetinir? Sporcuların düzenli sağlık kontrolü neden yapılmıyor? Bu nedenle ben ihmal olduğunu düşünüyorum. Seyithan müsabakada düştükten sonra başına toplananlar arasında Türk doktor yoktu. Çocuğa 1.5 dakika sonra müdahale ediliyor onu da yapan İngiliz doktur."
Eyüp Akbalık ise ağabeyinin yatağında uyuyup, eşofmanlarını giydiğini belirtti.