Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Ertesi gün

DÜNYA neredeyse bir yıldan bu yana telekulak ve dinleme skandallarıyla çalkalanıp duruyor.

Haberin Devamı

Eski FBI ajanı Edward Snowden’ın ABD’nin Ulusal Güvenlik Ajansı NSA’nin kirli çamaşırlarını ortaya döktüğünden beri dinleme faaliyetiyle ilgili sular durulmuyor. Snowden’ın sızdırdığı başta Guardian, New York Times, Spiegel, Le Monde gibi yayın kurumlarının okuyucuya aktardığı belgeler, dijital casusluğun ne kadar ciddi bir tehdit olduğunu dünyaya gösterdi.

*

HAZİRAN ayından beri sızdırılan belgelerde neler vardı? Her şeyden önce ABD, ülkeye giren ve çıkan bütün haberleşmeyi takip etme gücüne sahipti.
Ayrıca aralarında Almanya Başbakanı Merkel’in de bulunduğu en az 35 dünya liderinin telefonu dinleniyordu.
NSA’nın herhangi bir ülkenin haberleşmesini olduğu gibi takip etme olanağı bulunuyordu. İhtiyaç olursa bir ay kadar öncesine geri dönüp herhangi bir telefon görüşmesine ulaşmak mümkündü.
Marina adlı bir databankasında 122 dünya lideri hakkında alfabetik bir sırada normalde bulunması zor veriler fişlenip saklanıyordu.

*

Haberin Devamı

ŞİMDİ bu bilgilerin bazısı dünyayı şaşırttı, bazısı ise malumun ilanıydı.
Casusluk, bir toplumun hayatta kalmak için başvurulan en eski yöntemlerden biri değil miydi? Dolayısıyla taraflar farklı tepki verdi.
ABD’li insan hakları örgütleri, izinsiz dinlemeyle terörle mücadele çerçevesinde bireysel mahremiyetin ayaklar altına alındığından veryansın etti.
Alman basını, NSA’nın Merkel’in telefonunu dinlemesinden çok, niye Başbakan’ın elindeki telefonun kriptolu olmadığını sorguladı. Bazı Batı ülkeleri devlet sırlarının ifşa edilmesine karşı yeni yasal önlemler almayı tartışmaya başladı.
Obama Yönetimi, tüm bu tepkiler üzerine NSA’nın faaliyetlerini şimdi yeniden gözden geçiriyor.

*

ULUSLARARASI arenada böyle bir tartışma yaşanırken Türkiye’de ise iktidar çevrelerini yolsuzlukla suçlayan, doğruluğu belirsiz tapeler, ses kayıtları peş peşe düştü internete. Faili meçhuldü. Ama suçlu hemen bulundu. Twitter kapandı.
Derken Türkiye’nin ulusal güvenliğinin delik deşik olduğunu ortaya koyan o tape çıktı ortaya. Dışişleri Bakanlığı’na göre bir kısmı tahrif edilmiş, ama bir kısmı da gerçekti.
Devletin zirvesi, Suriye içinde Türk toprağı sayılan Süleyman Şah türbesiyle ilgili senaryoları tartışırken kimliği belirsiz koca kulağa yakalanmıştı. İçeriğine katılır ya da katılmazsınız, ama ihmal büyüktü.
Tam da NSA skandalının ayyuka çıktığı bir dönemde. Tam da Türkiye’nin internete düşen meçhul tapelerle karıştığı bir sırada. Neyse ki, suçlu yine anında bulundu. YouTube kapandı.

*

Haberin Devamı

TÜM bu olumsuzluklara rağmen AK Parti, referanduma dönüştürdüğü yerel seçimlerde genel oy oranını birkaç puan düşüşle de olsa koruduğunu gösterdi. Kampanya dönemi gibi seçim gecesi de bir hayli hareketli geçti. Hile iddiaları ortaya atıldı, sandık başlarında gerilim yaşandı. Türkiye’yi bekleyen iki seçim daha var. Biri ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı, diğeri gelecek yılki genel seçimler.
Türkiye seçim öncesinde tehlikeli bir şekilde çok bilendi. Kutuplaştırıldı.
Artık sandığı iyi okuma, tansiyonu düşürme zamanıdır. Genel seçimlere kadar devam edecek olası iç çalkantılar Türkiye’nin hem ekonomisi, hem de ulusal güvenliğine zarar verebilir. Ülkenin yarısından biraz azı iktidar partisini desteklediyse, yarısından biraz fazlası da desteklememiştir. Dolayısıyla AK Parti, ülkenin sahibi değil, hükümeti gibi davranıp toplumsal uzlaşıyı sağlayacak sağduyulu adımlara yönelmelidir. Bir dönemin özeti budur.

Yazarın Tüm Yazıları