Güncelleme Tarihi:
Aydın’ın Didim ilçesinde, Bartın ve Ankara’da halka hitap eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
BİLAL OĞLANIN BAŞKA İŞİ VAR
Dün ses kayıtları düştü. Hepiniz biliyorsunuz, bütün dünya biliyor ama Türkiye'de yasakladılar. Neden? Vatandaş öğrenmesin diye. Neyi öğrenmesini istemiyorlar? Neyi gizleyeceksiniz? Suriye'de savaş çıkarmak için kumpas kurulacak ama bizimkiler kumpas kuracaklar. Halkı kandıracaklar, dünyayı akıllarınca kandıracaklar, seçim öncesinde Suriye'ye girecekler. Askeri gönderecekler. Böylece de Recep Tayyip Erdoğan kahraman olacak. Dün de söyledim, garip gurebanın çocuğunun canıyla oynama. Eğer bir adam sokacaksan Bilal oğlan var. Ama vallahi göndermez. Onun işi başka. O paraları istiflemekle meşgul. Hangi adalar değerli ona bakacak. Hangi villalar değerli onu alacak. Villaların seramiği ne olacak, onlarla uğraşıyor. Reza Zarrab ne yapıyor, ona bakıyor.
BÖYLE DEVLET GÖRDÜNÜZ MÜ?
Dışişleri Bakanı ve bürokratlar konuşuyor; ‘Suriye’ye nasıl gireriz? Suriye’den Türkiye’yi nasıl bombalarız? Bizim oradaki Süleyman Şah Türbesi’ne nasıl saldırı düzenleriz ve bizim ordumuzu oraya nasıl sokarız’ diye. Bu ülkenin askeri bir komplonun kurbanı olabilir mi? Bu ülkenin askeri gereksiz yere Suriye’ye sokulabilir mi? Onun hesaplarını yapıyorlar. Devletin en mahrem bilgileri açıkça birileri tarafından kontrol ediliyor, biliniyor, dinleniyor. Siz hiç böyle bir devlet gördünüz mü? Devletin en mahrem bilgilerinin satıldığı, bir anlamda piyasaya sürüldüğü bir devlet gördünüz mü? Allah aşkına bu devleti kim yönetiyor? Bunlar yönetmiyorlar mı? ‘Devlet sırrı’ dediğimiz bir kavram vardır. Devletin sırları pazara dökülmez. Devlet kendisini korur. Ama geldiğimiz noktada ‘devlet’ diye bir kavramın kalmadığını görüyoruz. Diyorlar ki ‘Bu bir casusluk işi.’ Eyvallah. Zaten devletin sırlarını casuslar alır. Peki sen ne yapıyorsun? Sen neyin peşindesin, onlar neyin peşinde? Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinin hiçbir döneminde böyle bir durumla karşılaşmamıştır. İlk kez böyle bir durumla karşılıyoruz. Onun için bu seçim sıradan bir seçim değil. Herkes sandığa giderken elini vicdanına koyacak.
KORKMUYORUM DİRENECEĞİM
Türkiye'yi soyan bir hükümet var. Meydanlarda ‘Hırsız Tayyip’ sloganı atılınca bu başbakanlık koltuğunda oturan zat benim aleyhime tazminat davası açmış. Sanıyor ki korkacağım. Yav sen ayakkabı kutusundan korkuyorsun. Gençler tweet atıyor, ondan korkuyorsun. YouTube’u kapatıyorsun. Halkın haber alma kanallarını kapatıyor, korkuyor. Ama biz kaldıracağız. Çünkü biz insanımızın özgür olmasını istiyoruz. Onun için söylüyorum: Korkmuyorum, direneceğim, çalışacağım, haramilerin iktidarını mutlaka yıkacağız.
TÜRKİYE’NİN GÜVENCESİYİZ
Bu partiyi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları kurdu. Bu parti Türkiye'nin birleştirici gücü. Türkiye'nin güvencesidir. Sadece sizin değil bütün komşularımızın güvencesiyiz. Barış içinde yaşayacağız. Savaş meydanlarından gelen Mustafa Kemal, ‘Yurtta barış dünyada barış’ demiştir. Barış o kadar güzel ki, çocuklarımıza ismini veriyoruz. Barışı seviyoruz. Hiç kimseyi ötekileştirmiyoruz. Kimliği ne olursa olsun bütün insanlarımızı kucaklıyoruz. İster doğuda yaşasın, ister batıda, ister güneyde yaşasın, isterse kuzeyde herkesi kucaklayacağız.
HARAMA ORTAK OLMAYIN
Elinizi vicdanınıza koyun. Bu sıradan bir siyaset değil. Bu helal ve haramı ayırma siyasetidir. Harama mı ortak olacaksınız, helale mi ortak olacaksınız? Harama ortak olursanız size söyleyecek bir şeyim yok. Ama asla şikayet etmeyeceksiniz. Asla din iman edebiyatı yapmayacaksınız. Yalanla iman bir arada olmaz. Bu oylar sıradan oylar değil. Bu seçim sıradan bir seçim değil. Devletin nasıl soyulduğuna 17 Aralık’ta hepimiz şahit olduk. Sen evini hırsıza teslim eder misin? O zaman niye bir ülkeyi hırsıza teslim ediyorsun?
Cemaat’i tanımam takmam, bilmem
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, haftalık yayınlanan Alman Gazetesi Die Zeit’e verdiği mülakatta, Başbakan Tayyip Erdoğan için, “Bu devleti yönetmek için geldi ama devlet oldu. O 21’inci Yüzyıl’ın Türkiye diktatörü” dedi. CHP ile Fethullah Gülen Cemaati arasında olduğu ileri sürülen ilişki konusunda, “Cemaati tanımam, takmam, bilmem, Cemaat ile özel ilişkimiz yok” açıklaması yapan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi: “(Fethullah Gülen ile ittifakınız var mı sorusuna) Hayır! Hayır! Yok öyle bir şey! Biz bir siyasi partiyiz. Sen bana oy verme diyebilir miyiz? Herkesin oyunu isteriz, ama bizim Cemaat ile özel bir ilişkimiz, özel bir toplantımız yok. Muhatabımız iktidar ve diğer siyasal partilerdir. (Cemaat gerçekten güçlü mü sorusuna) Emin olun bilmiyorum. Bu konuda yayımlanmış çok sayıda kitap, yayın var, Cemaat’in kendi medyası var, dershaneleri, işveren örgütleri var. Bunlar biliniyor zaten. Yasadışı bir iş yapıyorlar mı, onu biz bilemeyiz. Onu bilecek olan devletin kurumları.”