Yine de siyaset yapın

Haberin Devamı

Hayatım boyunca siyasetten uzak kalmaya çalıştım. Yani aktif siyaset yapmayı hiç düşünmedim. Bugüne kadar gelen tekliflere inanın; bir saniye bile düşünmeden “Hayır...” dedim. Ne milletvekilliği, ne belediye başkanlığı... Ne de; düz bir parti üyeliği...
Hep şöyle düşündüm.
Dünyanın en renkli, en tempolu mesleğini yapıyorum. Gazeteciliği hem severek, hem de büyük bir tutkuyla yapıyorum. Bir gazeteci olarak istemesem de; zaten siyasetin göbeğindeyim, siyasetçilerle iç içeyim, en az onlar kadar belki de onlardan daha fazla gündemi takip ediyorum.
Üstelik haber vererek, yazı yazarak aynı zamanda bir kamu görevi de yapıyorum. Toplumun bilgi sahibi olmasında, doğruları yanlışları bilmesinde de çalıştığım kurumda ayna görevi yapıyorum. Daha ne olsun...
Bu benim için çok daha önemli oldu. Bu elbette benim kişisel görüşüm ve kendi konumumla ilgili bir durum...
Ama yakın çevreme hep “Siyasete girin...” tavsiyesinde bulundum.
“Girin...” dedim; çünkü siyasete kalite gelmesi lazım.
Siyasette yeni yüzlerin olması lazım.
Siyasette alternatifler yaratmak lazım.
Siyasette daha çok geçmişi değil, geleceği konuşmak lazım.
Siyasette umut olmak lazım.
Siyasette ufuk açıcı olmak lazım.
Siyasette hayaller kurmak lazım.
Siyasette doğruları yapmak lazım.
Bugün hem kendi adıma; hem de yakın çevreme yaptığım bu tavsiyeler konusunda ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anladım.
Çünkü bu seçimde bir kez daha gördük ki; siyaset artık ayaklarda, siyaset artık umut vermiyor, siyaset artık günü kurmaktan başka birşeyi düşünmüyor.
Ve siyasetçiler bizlerin hayatını kolaylaştıracağına, zorlaştırıyor.
Biliyorum; yarın seçim var. Biliyorum; uzun bir süre siyaset konuşmak istemiyorsunuz. Biliyorum; siyaset tartışmalarını bırakıp hayata kaldığınız yerden devam etmek istiyorsunuz.
Yapın; bunları da yapın.
Ama siyaset de yapın.
Kendiniz için, çocuklarınız için, aileniz için, Türkiye için siyaset yapın.
Bizleri üzen, bizlere umutsuzluk veren bu siyaset anlayışından Türkiye’yi bir an önce kurtarın.

Haberin Devamı


Her şeyin her şeyle karıştığı bir seçim

Haberin Devamı

Kafam karışık; biliyorum sizlerin de öyle... Kim ne söylüyor, kim niçin söylüyor, kimin için söylüyor? Belli değil. Bir yandan sızdırılan ses kayıtları, tapeler, meydanlarda yükselen ses tonu, günlük toplantıların büyük bölümünü alan siyasi tartışmalar... Dikkat ediyor musun; İzmir yok, İstanbul yok, Ankara yok, Erzurum yok, Edirne yok... Kentler yok; yaşadığımız şehirler yok... Ne var? Genel siyaset var. Böyle olunca kimse yarınki seçime yerel demesin. En başından beri geneldi.


OY ATIN OYUNUZA SAHİP ÇIKIN

Oy atmanız yetmiyor. Oyunuza da sahip çıkın. Sandığa gitmekle iş bitmiyor. Sonrasında hesap sormanız gerekiyor. Sivil toplum örgütlerine o yüzden girin. Sivil toplumu sivilleştirin. Oturduğunuz yerden, dört duvar arasında siyaset yaparak demokrasi güçlenmiyor. Oturmayın; sandığa gidin, oyunuzun takipçisi olun. Hangi partiye oy atmış olmanız önemli değil. Demokrasinin yanında olun; demokrasiyi işletin. Çünkü şurası net ki; partilerimiz de demokrasiyi kendilerine göre yorumluyor. Oy atın, oyunuza da sahip çıkın...

Yazarın Tüm Yazıları